Kavramlar, kavramlara uygun gerçeklikleri anlatmalıdır. Gerçekliği anlatan bir tanım ve bu tanımı içeren bir kavram varsa bu gerçeklikte gözlemlenebilmelidir.Bir kavram kullanıldığında, kavramın anlatımına uygun gerçekliğin var olması gerekir. Aksi takdirde kavramla gerçeklik arasında bir uyumsuzluk söz konusu olur. Gerçek dünyayı manalandırmanın akla ve bilince yansıtmanın şartı ifade edilene değil gerçek dünyaya bakmaktan geçer. Söylenene değil söylenenin işaret ettiği gerçekliğe bakmak anlamanın şartıdır.Böyle bir kavram, fiili gerçeklikte ekonomik bir sorun olduğunu anlatmak için kullanılmıştır. Yaşamda gözlemlenmeyen bir gerçeğin kavramı olmaz, olamaz. İktisadi sorun veya ekonomik mesele adından anlaşılacağı gibi bir sorundur veya bir meseledir. Böyle bir sorun fiiliyatta nasıl çözümlenmektedir? Sorunun çözümü nedir?Bir şey kâğıda yazıldığı için gerçekliğe uygun olmak zorunda değildir. Kâğıda yazılan nice şey vardır ki gerçeklikle ilgisi yoktur. Kâğıt üzerine yazılan tam rekabet piyasasının gerçeklikle alakası yoktur. Kâğıda ve tahtaya yazılan pareto optimalinin de gerçeklikle alakası söz konusu değildir.İktisadi sorun kavramı, Türk Dil Kurumu’nun İktisat Terimleri sözlüğünde “temel iktisadi sorun” olarak ifade edilmektedir. Temel iktisadi sorun, Türk Dil Kurumu’nun İktisat Terimleri sözlüğünde “sonsuz istekleri karşılamada, kıt kaynakların hangi malların üretimine tahsis edilerek bu malların ne kadar, nasıl ve kimler için üretileceği sorunu” biçiminde tarif edilmektedir. İktisat insanların ekonomik ilişkilerini analiz ettiğine göre burada yazılı sonsuz istekler insanların sonsuz istekleri anlamında olsa gerek… İstek sözü yerine ihtiyaç, gereksinim, gereksinme sıklıkla kullanılan sözlerdir. Gerekseme de istek sözü yerine kullanılabilir.Tarife göre insan istekleri sonsuz, kaynaklar ise kıt olarak ifade edilmektedir. İnsanların sonsuz istekleri, beşeriyetin sınırsız ihtiyaçlarıdır. İnsanların sonsuz istekleri, insanoğlunun sınırsız gereksinimleridir. İnsanların sonsuz istekleri, beşeriyetin sonsuz gereksemeleridir. İnsanların sonsuz istekleri, âdemoğulları ile havvakızlarının sürekli olacağı düşünülen gereksinmeleridir. İnsanların sonsuz istekleri, insanların her zaman süreceği düşünülen istekleridir. İnsanların sonsuz istekleri, beşeriyetin her zaman devan edeceği düşünülen istekleridir. İnsanların sonsuz istekleri, beşeriyetin sürekli var olan istekleridir. İnsanların sonsuz istekleri, insanların sınırsız istekleridir. İnsanların sonsuz istekleri, sonsuzun bir tanımı ebedi olduğuna göre, ebediyen devam edecek istekleri anlatır. Peki, bu tanımdan çıkan vargılar gerçekçi midir? Gerçek dünyadaki insanları anlatır mı? Sonsuz istek kavramı ve kavramın tanımı gerçeklikteki insanların özelliğine tekabül eder mi?Çok kısa yanıtla, insanların zorunlu isteklerinde sonsuzluk olduğunu iddia etmek çokça düşünülmesi gereken bir ifadedir. Zorunlu istekler söz konusu olunca insanların tüketebileceği miktarlarda çok değişiklik olması bana göre söz konusu değildir.Kıt kaynaklar ifadesi, sınırlı üretim girdileri anlamına gelmektedir. Kıt kaynaklar, sonlu üretim faktörleridir. Kıt kaynaklar, nadir olduğu düşünülen bir gün biteceği düşünülen kaynaklardır. Kıt kaynaklar, bitimli kaynaklardır. Kıt kaynaklar, sonlu üretim faktörleridir. Sermaye birçok iktisatçıya göre üretim faktörüdür ve sınırlıdır. Emek birçok iktisatçıya göre üretim faktörüdür ve sınırlı bir üretim girdisidir. Doğa veya tabiat ya da toprak veya doğal kaynaklar üretim faktörüdür ve sınırlı bir üretim kaynağıdır. Teknoloji bir üretim faktörüdür ve sınırlıdır. Beşeri sermaye üretim faktörüdür ve sınırlıdır. Gerçeklikte bu kavramlar neye tekabül eder ve gerçekten üretim faktörü müdür? Sorusuna kesin bir yanıt verilmiş değildir. Kitap seslendiricisi iktisatçı öğretim üyeleri kitapta yazılanları sorgusuz sualsiz aktardıkları için bu kavramlar tartışma konusu bile yapılmamıştır.Sonsuz kabul edilen insan istekleri kıt kaynaklarla ve kıt kaynaklarla üretilen mallarla karşılanacağı tanımdan anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle, sınırlı üretim faktörleri ve sınırlı üretim faktörleriyle üretilen mallarla sonsuz insan isteklerinin giderileceği anlaşılmaktadır. Fiili gerçeklikte de kapitalizm sınırlı kaynakları kullanmakta ve sonsuz düşünülen insan istekleri için bol bir üretim gerçekleştirmektedir.Bu tarif, “sonsuz insan ihtiyaçlarını gidermede, kıt kaynakların hangi malların üretimine dağılarak bu malların hangi miktarda, hangi yöntemle ve kimler için üretileceği meselesi” anlamındadır. Bu tarif, beşeriyetin sınırsız varsayılan ihtiyaçlarını tatmin etmede, sınırlı üretim girdilerinin hangi malların istihsaline tahsis edilerek bu malların ne kadar, nasıl ve kimler için üretileceği meselesi” manasındadır. Bu tanım “insanoğlunun sürekli varsayılan gereksemelerini doyurmada, sonlu üretim faktörlerinin hangi malların istihsaline tahsis edilerek bu malların ne kadar, hangi kaynaklarla ve kimler için üretileceği sorunu” mealindedir.Sınırlı kaynaklarla mallar ne kadar üretilecek? Sorusu malların hangi miktarda üretileceği açıklamam şu ki malların kaç kilogram veya kaç ton, kaç litre, kaç adet ve benzeri ölçülebilen miktarlarda üretileceği anlamındadır. Sınırlı kaynaklarla mallar nasıl üretilecek? Sorusu malların hangi üretim girdileri kullanılarak üretileceğini anlatmak ve bu üretim girdilerinden yoğun olanını ifade etmek için kullanılmaktadır. Sınırlı kaynaklarla mallar nasıl üretilecek? Sorusu malların hangi üretim kaynakları kullanılarak üretileceğini ifade etmede kullanılmaktadır. Sınırlı kaynaklarla mallar nasıl üretilecek? Sorusu malların hangi üretim faktörleri kullanılarak üretileceği anlamındadır.