Charles Manson’ın bi lafı var: Bana yukarıdan bakarsanız bir aptal görürsünüz; bana asağıdan bakarsanız tanrınızı görürsünüz; ama bana karşıdan bakarsanız kendinizi görürsünüz.. Homer Simpson’a bakanlar dünyanın en gereksiz adamını görebilirler.. Gereksiz olmayı en yüce fazilet sayan bendeniz tarafından bunun bir sakıncası yok elbette.. Ama bakmak ve görmek kavramları çok nadiren bir arada gerçekleşir.. ve göz, yanılmaya en müsait organımızdır aslında..Homer simpson, sistemin en büyük tehdididir. Çünkü eline fırsat geçse hayatının sonuna kadar yemek yemek, bira içmek ve yan gelip yatmak dısında hiç bir şey yapmadan yaşayabilir.. Sistemin korktuğu şey eli pankartlı göstericiler değil Homer Simpsonlardır.. Bu bir tercih meselesi, yaptıklarınla ve yapacaklarınla ilgili bir tercih.. “adam” olmak ya da olmamak.. varsın dünyanın mühendise, muhasebeciye, arkeoloğa, avukata ihtiyacı olsun.. Yeterince yok mu bunlardan?.. Sistem sana bi şey olman gerektiğini söyleyip duruyor.. Sence neden?? ” işte sevgili kuduz kedi okuyucusu!! Hayatın anlamı budur demiyorum sana.. pek bir anlamı olduğunu da sanmıyorum.. ancak tüm dünyanın ya da en azından yarısının aynı anda yan gelip elinde birayla televizyon karşısına oturduğunu düşünsene, askerler ve çocuk işçiler dahil.. kimsenin ne savaşmak ne de günde 14 saat çalışmak isteyeceğini sanmıyorum.. bunu kimse istemez ama zorunda olunca site site 14 saat de çalışırsın, kundaktaki bebeklere ates de edersin.. bu zorundalık kavramını sana dayatan, “daha çok çalıs senin de çok paran olur” diyen zaten sistem değil mi ki??Pek bi devrimci arkadaşların hoşuna gitmese bile gerçek açık; eylem yaparsan kafana cop yiyebilirsin ancak kimse evde oturuyorsun diye sana kızamaz… bahsettiğim şey: parti köşelerinde ya da türkü cafelerde, “bu kavram üzerinden konuşmanın etik olduğunu sanmıyorum ama bu bağlamda… vit vit vit” devrimci ağızları yapmak ya da zorla gazete, dergi, kitap kakalamaya çalışmak yerine gerçekten neler olduğunun farkına varmak.. devrim koşarak yapılmaz, yayarak yapılır.. Yayarak! Yayarak! Yayarak!!! Yarın okul bittikten sonra zaten çarkların arasına sıkışacaksın, o yüzden şimdi haybeye kendini paralamanın ne alemi var. Otur evinde şarabını iç. Ne kasıyorsun kendini boş yere.. herşeyin boş olduğunun farkına var, bir gün senin de için boşalmadan..Dediğim gibi, ben homer’a bakınca Nietzsche’nin üstün insanını görüyorum, bir aptalı değil… Kim bilir belki de yanılıyorumdur, genellikle yanılırım..
yorumlar
homer simpson sistemin en buyuk tehditidir, eline fırsat geçse hayatının sonuna kadar yemek , içmek ve yan gelip yatmak dışında hiç birşey yapmadan yaşayabilir.sistemin korktuğu, eli pankartlı göstericiler değil homer simpson gibileridirsonuna kadar katılıyorum ,bu ilginç bakış benide meşgul etmekte uzun süredir:) yok yok ben ciddiyim!
bi hareket mi başlatsak.. homerizm. : )
başlatalım…hatta iş yerimin yan tarafında ki dükkanda çalışan bir eleman var…40 yaşlarında…Homer Simpson’un kopyası…işin garip tarafı kişilkte aynı…süzme homer yani… onuda bu hareketin başına getirelim …eğer becerebilirsem çaktırmadan bir fotoğrafını çekip koyayım buraya hatta.
sistem dediğiniz yapınında, tam homer gibi insanlara ihtiyacı var zaten. hiç ayaklanmayacak. yan gelip yatacak. dünyada ne oluyormuş umursamayacak. tv başında oturup bira içmek ona yetecek.. birde buna insanın doğal hali denecek 🙂 bu arada sistemin özel kıldığı kitle yaşadığınız topraklardaki bütün nimetlerden yaralanacak ve sömürecek.. siz homer’lar da tv başında biralarınızla doğal halinizi yaşıyor olacaksınız. iyimi!
bırak bu işleri true matrixi gör artık:)
bu bence işe yaramayacaktır. çünkü sistemin sizin işinize yarayacak rüşvetleri hep olacaktır.size istediğini yaptırması için sizi tam istediğiniz rahata kovuşturacaktır ya da siz öyle sanacaksınız.size istediğini yaptırdıktan sonra da her şeyi fazlasıyla geri alacaktır.şu ana kadar hiçbir rahatlığın bedelsiz verildiğini görmedimeğer homer olmak istiyorsan, aşağılanmayı ve ezilmeyi de kabul edeceksin, bir diğer bedel de bu.homer karakterinin aptal olarak nitelendirilmesi de bu tezimi kanıtlıyor.
efendim bahsettiğiniz sadece ehl-i keyf bi yaşam sürme güdüsünün sistem tarafından sağlanmış özel imkanlar ve izinler çerçevesinde yaşanmasından ibaret değildir.. Homer’ı burada kullanmamın sebebi, nötr, kirlenmemiş insan doğasına gönderme yapmak istememdir. Homer bu durum için ideal bir tiplemedir. (Bunları duymasını istemezdim tabii).ayrıca biricik Homer’ımız kendisine ters düşen bir durum karşısında asla tepkisini açıkça koymaktan geri kalmaz. (Uzaylı işgali dışında)elbette homer, tyler durden değildir. olamayacaktır. fakat kulüpteki (dövüş kulübü) uyandırılmayı bekleyen robert paulson’lardan da farklı değildir.. biraz motivasyon yeter de artar bile.. görürsünüz o zaman dünyayı nasıl da çorap gibi tutup tersine çeviriyorlar, tekrar giymek üzere..aslolan saf kalmaktır!!selamlar
🙂
işte bunlar saf, temiz ve nötr!!! homer simpsonlar. o kadar temiz ve saflar ki gerektiğinde öyle vurdum duymazlar ki… sistemi allak bullak edecek tepkilerini hiç çekinmeden hasta olarak gösterebiliyorlar. eminim hepsi tv’nin başında biralarıyla oturup saf saf ve temiz temiz oturuyorlardır.(sonuçta onlara yeten rüşvetler bu ikisi! başka rüşvetlere ihtiyaçlarıda yok…) evet gerçektende asıl olan saf kalmakmış!!!
eskik olma true bu nike laik degılsın ama bence tabii fikirdir