Tanıştıgı bildigimiz kurt misali erkeklerle neden yatıyordu, bunun cevabını kendi de bilmiyordu, para için olsa zaten para veren olsa o almazdı, sevdiği olsa o da yok, zevk almak hiç tatmadıgı bir duygu öyleyse neden hem karşısına çıkan ve koynuna girdigi bu adamlar öyle kadınsız kalmış kişiler de değildi , yatacak yer sorunu olmasına ragmen yattıgı kişiler hemen bu henüz ergenlik çağından yeni çıkmış küçük kadını sepetliyorlardı.

Şöyle adam gibi sofraya oturmayalı, deliksiz uyumayalı, uzun uzun banyo yapmayalı ne kadar olmuştu kimbilir, ama yine de asla al sana özgürlük burada onun bunun oyuncağı oldun demedi kendine, kendine bile hesap vermeyecekti çünkü.Alanya’da karşılaştığı Neslihan isimli dansöz kızın yanında takılmaya başlayınca biraz daha iyileşir gibi oldu küçük kadın, onun sahneye çıktıgı turistik otellere onun menejeri gibi gidiyor, yiyor, içiyor birlikte eğlendiği, beğendiği seçtiği insanlarla birlikte olabiliyordu. Kuaföre bile gitme şansı bulmuştu. Neslihan onu Manavgat’ta Stefan adlı bir tekneye de koymuştu gündüzleri orada tekne turu düzenleyen tekne sahibine yardım edip para kazanacak akşamları da Neslihan’la birlikte takılacaktı.Tekne yolculukları iş gibi değil eğlence gibiydi, patron beyaz saçlı orta yaşlı bir adamdı ve ara sıra bizimkinin gögügslerini ellemeye çalışıyordu. Neslihan’da babası rahatsız oldugu için Ankara’ya gidince bizimkinin özgürlük damarları karıncalanmaya başladı.Patrondan evvel tekneye gelip temizlik yapacak olan hayat böceği içerde duran patronunun muhtemelen üzerinde kendisini altına almayı düşündüğü şilteyi kaldırdı, deri cüzdanda teknenin ödemesi için toplu para oldugunu, gelene gidene dikkat etmesi gerektiğini patronu ona söylemişti, ama bu paraları ondan kim koruyacaktı.(para tam tamına 1100 marktı)Belki şimdiki aklı olsa küçük bir kasabaya gidip minik bir ev tutar bir kaç aylık kira verir, iş arardı, açta kalsa tokta kalsa sorumlulugu sadece kendineydi, ama o ilk iş daha önceki işinin patronunun sevgilisinin ayagında görüp hayal ettiği o zamanın modası ( dönem 90 lar başı ancak o zaman 60-70 lerin modası tekrar etmişti) apartman topuklu süyet ayakkabıları almaya koştu. Bir kaç takım, markalı kot pantalon alıp saçlarını kestirip siyaha boyatırken bari bir gecelik otel odası tutup kafamı dinleyeyim diye hiç düşünmedi hedefi Side’ye gitmekti.Side’ye adım atar atmaz bir deri dükkanı önündeki genç adamın dikkatini çekti bu onca alman sarışın arasında kapkapa saçlarıyla, gözleriyle yürüyen genç kız. Elvis Presley hayranı olan bu genç adamla iki gün kaldı magazada esmer kız, sonbahar dönemi başlangıcı oldugu için dükkanlar yogun değil,keyfe keder açılıyordu. Eglenceli ve yakışıklı olan bu adamla ilk kez yatmama hakkını kullandı hayat böceği. Bu bir ilerlemeydi beğendiği halde rededebilmeyi öğrenmişti daha 16 yaşını doldurmamışken.