daha önceden işlemiştim “belim ağrıyor” konusunu; o yüzden es geçiyorum.selam olsun sana ey günlük ve onun site ahalisi.geçen haftamı anlatayım dedim kendime, dinler isen buyur sen de…”sevilen”le birinci yılımızı doldurduk. finans ve iş hayatımın en zorlu mendereslerini çarpa çarpa inen ben; unutmuş göründüm o günü. niye dersen, o günün ayın 20’sinde olduğunu çok çok iyi biliyordum; ama ayın 20’sini kaçırdım birbirine giren günler yüzünden. o gün buluştuk ve yemek yedik beraber. kafada kırk tilki dolanırken, insan fazla derinlemesine düşünemiyor ne yazık ki. güzel bir yıldı vesselam.piyanolu, hamamlı yeni ofis adayıma gidip geliyorum bu aralar sık sık. beni cezbeden yanı piyano mu, yoksa para mı, yoksa farklı bir iş olması mı, yoksa riskli olması mı, yoksa etilerin ayağımın altında süzülmesi mi bilemedim. yeni patron adayıma derdimi ve sıkıntılarımı anlattım. beklentilerimi açık açık söyledim. “harbi”lik bazen çok işe yarayabiliyor sanırım. daha bir istek geldi kendisine işten çıkıp yanında başlamamle ilgili. maddi destek sözünü de geçtiğimiz hafta içinde tutunca cuma istifa ettim. kötü bir psikolojiydi başlarda; ama sonradan (muhtemelen aldığım transfer ücretinin de etkisiyle) daha iyi hissetmeye başladım. ersin’e 40-30 yenildim “üç top” bilardoda, osman’ı 15’e 5 yendim “üç bant” bilardoda. bilardonun da tedavi anlamında çok güzel etkileri var üstümde.bugün askerde olan yurt arkadaşımla buluştuk. simitçide simitle kahvaltı edip, ihale oynadık. ihaleyi sonuncu olarak kapattım. o saatten beri de çalışıyorum yeni ve gizli projelerim için.çalışırken “memoburger”le aramda garip diyaloglar geçti telefonda. kingburger’i olmadığını söyledi telefonda. 2 hamburger ve bir kola istedim. 50 ytl üstünü de göndermesini istedim. gelenleri yedikten sonra doymadığımı farkettim (evet, abarttım biraz). tekrar telefon açıp tekrar 2 hamburger ve tekrar para üstünü isteyince adam şaşırdı ve şaka amaçlı “matbaa mıyız arkadaşım biz? sürekli para üstümü mü basacaz sana” gibi bir tepki verdi. adama “tabi getireceksin. istersen getirme, ben de vermem” filan gibi bir tepki vermeye hazırlanıp hatta tepkiye başlamışken adamın şaka yaptığını farkettim. kendimi embesil hissettim ben. aç bir ayımsı ve sıfır kilometre bir embesil. ne de güzel kombinasyon. peki.yazsam yazsam bir şeylere benzer dedimdi. benzemedi nitekim. belki şehre bir film gelir, bir güzel orman olur anılarda o vakit.umut fakirin ekmeği. ummaya devam…