Bugün bulunduğum ilde düzenlenen bir kongreye katıldım. Girişimcilik konulu konun uzmanlarının katılacağının duyurulduğu bir kongre…E her ne kadar batmış da olsak bizde bir girişimci olarak merak ettik ve kaydımızı yaptırdık kongreye..Kongre başladıkdan bir süre sonra konunun girişimcilikden ziyade yatırımcılık olduğu ortaya çıktı.. Çünkü zaten parası olan ve ticaret ile uğraşan insanların farklı sektörlere yönlenirken ve kendi sektörlerinde daha fazla neler yapabilecekleri üzerinde duruluyordu. genelde….Oysa benim anladığım girişimcilik doğru zaman ve yerde doğru parçaları bir araya getirerek yap-boz(puzzle) oynama sanatıdır. Yani elinizde sermayeniz olmayabilir. Esas önemli olan piyasade ihtiyaş duyulabilecek ve henüz piyasanın çok aç olduğu ve hatta belkide hiç tanışmadığı alanları yakalayarak doğru enstrümanları (bilgi,tecrübe,uzman personel vs … ha tabi ki bir de finans kaynakları , ve en önemlisi CESARET) bir araya getirerek pazarın ihtiyacını karşılayabilme yeteneğidir.(Gerçi ben puzzle yapmayı bir kere denedim ve enstrumanlardan biri devlete dayalı olupda sözleşmelerde taahüt edilen tarihde devreye girmediği için sadece puzzle değil kariyerimde sıfırlandı. )Konunun başlığı ile uyuşmadığını fark edince katılımcıları tekrar bir gözlemleme ihtiyacı hissettim kendimde…%50 sinden fazlası öğrenci ; meraklarını gidermek ,kongreye katılmış olmak ve hatta belki de Mustafa ERDOĞAN ı görmek için bile gelmiş olanlar vardı. Kalan % 50 nin yarısı sponsor firma personeli ve BTSO sının personelinden oluşuyordu.Ve esas kitle son çeyreğe kalmıştı. Ancak bu kitlenin içinde de ayrım yapmak zorunluluğu vardı . Çünkü bu kitlenin neredeyse yarısından fazlası zaten sanayici ya da aktif kobi sahibi olan ve gelişmeleri takip edebilmek adına kongreye gelmiş insanlardı. E geriye ne kaldı dediğinizi duyar gibi oluyorum. Evet geriye bir avuç insan yani bizler kaldık gerçek girişimciler ve girişimci adayları….. Zaten kongrenin bu ilk gününü sonuna kadar takip edenlerin % 80 i bu bir avuç insandı. Esas konuya ilgi duyan ve belki de çok ciddi umutlarla buraya gelerek saygı değer konuşmacıları dinlemişlerdi.Kongre ne kadar amacına uygundu bunu tartışmak için belki daha erken çünkü yarın devamı var. Ancak Ali SAYDAM beyefendiye burdan teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Bir takım döküman ve rakamları ortalığa saçmak yerinekonuya tam bir hakimiyetle idare ettiği oturumda insanların kafasında oluşabilecek soruları ve hatta sorulan soruların cevaplandırılmasını tam bi porfosyenel olarak sağladı….Aslında klavyenin başına otururken sivrisineklerle ilgili bir yazı yazacaktım. Ama batık girişimcilik gene bu konuya sapladı bıraktı beni…Sivrisinek ne alaka demeyin hep gözümüzün önünde olan bir şeyi ben daha yeni fark ettim bugün..Belkide sivrisineklere hiç kızmamalı…Yarın kongrenin ikinci günü ondan sonra belki sivri sinekler hakkında da konuşuruz..