GidiyorsunBir alışkanlığım daha ellerimden sökülüp gidiyor..Ama sen diğerleri gibi benden değilsadece buradan gidiyorsunDostumBilirim İstanbul dardır yüreğinin köhne odalarınaTalihsizliğin,kendinle hesaplaşmaların,kırgınlıkların alacaklıdır uykularına.Bir savruluş öyküsünün gizli okuyucusu,geçtiğimizi sandığımız sınavların nöbetçi mağdurusun sen.Aynı aldatışlara birlikte aldandık,birbirimizden bihaber..Yıllarca dargın kaldık atabileceğimiz kahkahalarımızı hesaba katmadanVe seni öyle bildim,öyle katı ve anlayışsız oğlan..Bir duvar ötemde neler yaşadığını,hayatından eksilenleri,liğme liğme olan yüreğiniciğerinde bir iblis gibi çöreklenen acıyıNereden bilebilirdim?..İyiki ağlıyordumİyiki incinmiştim geldin yanıma..Kendi yaralarını sızlatarak, sardın benim hüznünden buz kesen yüreğimiNe kadar yanlış tanımışız birbirimizive ne kadar tutuk kalmışız anlatmaya içimizde haykıran keder kokulu sevgilerimiziBiraz yalpalanmıştın,umutlarını yerden toplayacak bir dosttu tek istediğinBirbirimize merhemBirbirimize yoldaşBirbirimize hayat olduk..Beni seni incitenlerden,seni beni incitenlerden ayırdıkGardımızı yerden aldık”madem öyle” diyip rest çekince hayatave böyle sona erdi hazan mevsimi..

Gidiyorsun, zaman azaldı..Yalnız kalmayacağım sadece sensiz olacağımDostum,çocukluk hatıram..Rumeli kavağına sensiz de gideceğim söz,O hep gittiğimiz çay bahçesinde sensiz yudumlayacağım,her defasında ismini unuttuğumuz ufaklığın getireceği açık çayımı..Ne demiştik dünHerşey çok güzel olacak göreceksin..17.09.07 00.50