afiyet olsun
organik giysiler hayatımıza girdiğinde “hadi canım, allah’ın otundan da giysi mi olurmuş” diye yadırgadık. yine de onlara alışmamız o kadar da zor olmadı. dünya değişiyordu ve insanlar giderek doğaya-doğala yöneliyorlardı.birileri bu doğallığı fazla önemsemiş olacak ki et şapka adı verlien çılgınlığı başlattı. et demişken bildiğiniz sosis, sucuk, salak, hamburger eti, kuzu budu, kuş başı, kıyma, döner eti filan.estetik desen estetik değil, hijyenik desen uzaktan yakından alakası yok. olsa olsa sıradışılıktır, tuhaflıktır, aman köpeklere fazla yaklaşma, yem olursundur o kadar.
yorumlar
Böyle et kafalılardan daha başka türlü bir icat da beklenmezdi zaten…
Köpekler yaklaşırsa şapkayı atarız, bizi yediklerini sanırlar..
pillibebek;şöyle bir tespitim var benim.arılar çiçek kokulu parfümü sıkan insanları çiçek sanarak onları kovalıyorlar -ki cidden buna şahit oldum ben-.onun gibi et şapkası takan kişilerin de üzerine et kokusu sineceği için şapkayı atmak çözüm olmayacaktır.
Ya devamını da isterlerse!?
veririz canım, ne olacak =)hem böylece beleşe fazlalıklarımızdan kurtuluruz.beleş liposuction =P
oldukça marjinal…
olası diyaloglar:-müşteri: abi ben yağsız tarafından yarım kilo biftek alayım.-kasap: her zaman 2 kilo alırdın, yarım kilo yeter mi?-m: bu sefer yemek için almıyorum, hanım bana şapka dikecek.
valla canım ızgara çekmişti, ama yapma imkanım yoktu. ben de yemek resimlerine bakayım dedim, belki açlığımı giderebilirim mantığıyla (aksine daha çok acıktım). öle ulaştım bu konuya =)
iğrenç yahuuu