bildirgec.org

et hakkında tüm yazılar

EN SOĞUKKANLI IRK…İNUİTLER!

| 09 March 2010 13:22

Yaşlanan insanları ölüme terkedecek kadar kalpleri soğuk ve yaşlandıklarında da bundan kaçmayacak kadar onurlu insanlar aslına bakarsak İnuit, Yupik, Yuit denilen bu şirin ırk…

Kendilerine Eskimo denmesinden son derece rahatsız olmalarını anlamıyorum çünkü kelime “çiğ et yiyen kişi” anlamında kullanılıyor ve bu insanlarda doğa şartlarından dolayı eti çiğ yiyorlar. (eti salamura kıvamına getirip yeselerde)

“Lafı daha fazla uzatmadan bu ırkın Tarihçesiyle başlamak istiyorum”!

  • Buzul Çağın bitimine doğru(yaklaşık 12000 yıl önce) ve Amerika ile Asya kıtaları birbirine bağlıyken Sibirya’dan Asya’ya geçen insanların torunları olarak kabul edilirler.
    Amerika Yerlilerinden mi yoksa Moğollara mı dahil oldukları bilinmemektedir.
  • Boyları 1-50; 1-60m,
    Elleri ayakları küçücük,
    Derileri sarıya yakın,açık kahverengi,
    Saçları siyah,göz renkleri ise kahverengi,
    Sakal bıyık hiç çıkmaz,
    Ya yuvarlak yüzlü ya da Moğollar gibi düz yüzlü,
    Ve Şişman değillerdir,
    Özelliklerine de bakılırsa, dünyanın en farklı ırkına sahip topluluktur.

bir yemek yazısı daha

admin | 05 February 2010 11:41

1917 Rusya Ekim Devrimi’nde Gürcistan’dan Kars’a göç eden bir aile ile birlikte Alman bir peynir ustası ve birer tonluk iki kazan getirilir.İsviçre’de öğrenilen gravyer peynir orda öğrenilip nesilden nesile Kars gravyeriolarak üretiliyor.Kars peyniri Mayıs ve Temmuz ayları arasında elde edilen tam yağlı sütlerden yapılır.Eskiden kalan bakır kazanlarda kaynatılan sütler şirden mayası ile mayalanır ve harbi denen alet ile kesilir, sonra da tokuz ile çırpılıp tahta kalıplara konur.Sütün Kars gravyerine dönüşürken ortalama 120 gün geçirmesi gerekiyor.90 Kiloluk peynire yaklaşık bir buçuk ton süt gidiyor.

geçmiş bayram yazısı

admin | 02 December 2009 13:23

Geçmiş kurban bayramını kutlayarak başlamak istiyorum .

Kurban bayramına şiddetle karşı çıkanlardan, et görünce kaçanlara, koyunlara başsağlığı dileyip rahmet okuyanlardan kavurmanın başından kalkmayanlara kadar herkesin geçmiş bayramı kutlu olsun. Genellikle her bayram oldugu gibi bu kurban bayramı da yağmurlu geçti İstanbul’da, ilk iki gün yağmasa da üçüncü gün yağdı , yağmur bana göre temizliktir, bayramda oluşan kurban kanlarını alıp götürür.

İnsan nereye gitse oraya alışmasa, eski yerini unutmasa herhalde mezarında ne çok zorluk çekerdi diye düşündüm bu bayram. Altı ay önce taşındıgım halde eski mahallemize hiç gitmemişiz orada hiç yaşamamışız gibi oldum bu bayram. Eşimin aile büyüklerinin orada olmasından dolayı geleneksel kalabalık bayram sofralarına damlamak için yaptıgımız ziyaret, ara sokakların hınca hınç araba dolu olması, yakın otoparkların kurban kesim işlemini uygulaması sebebiyle o kadar yolu kapıdan bayamlaşıp içeri girmeden eve yollanmakla bir hiçe dönüştü. Arabayı koyacak ne bir kapı önü , ne bir boş yer bulamamış olmaktan beş dakikalık bu ziyaretten sonra anladım aslında bu yeni bir olay değil, her yıl kapıdan çıkıp yan apartmana gittiğim , hatta biraz geciken uzaktan gelenleri eleştirdigim zamanlar da varmış bu keşmekeş ama ben yoldan gelince anladım.Bayramın ilk günü eve kös kös kavurma bile yiyemeden giderek suratımı ekşittim ve akşama kadar film izledim.

Akbabalar ve lağım fareleri.

zyprexa | 27 August 2009 19:50

Kuşlar ve lağım fareleri.
Kuşlar ki akbaba velhasıl leş yiyicileri.
Ve dipsiz kuyuda ve ceset kokan bir yalnızlık müsveddesi.
Kemirdiler, gagaladılar kalbimin astarını.
Bir parçam anladı parçalandığını,
Diğeri biraz saf ve vurdumduymazdı.
Bütün olamayan beden, bütün haltlar gibi karmaşıktı.
Yani büsbütün yarım kalmıştı.
Kargalar ve akrepler.
Melodiler ve aşk şurubu.
Etimin arasına sıkışmış bir sızı gibi.
Bütün gitmelerden güzeldi gidişin.
Özgürlük diye haykırdı tırnaklarım,
Saplanınca sensizliğin sırtına.
Duydun mu ? Kulak ver onlara.
Bak ağlıyor göz yaşım, şu göz pınarlarımın hemen dibinde.
Duyuyor musun hıçkırıklarını ?
Senin gibi bende duyamadım .
Ama benim kulaklarım yalnız “gel” deyişinde.

Yok, DEVE ‘nin KUŞU demeyin

| 13 August 2009 14:10

Yok, DEVE ‘nin KUŞU demeyin

Hayvanlar âlemindeki belki de en komik ve ilginç hayvanı devekuşlarıdır. Komik suratları, meraklı bakışları ve dertsiz tasasız hareketleriyle devekuşlarını tanıyalım.

90 ile 150 kg arası değişen ağırlıkları ortala 65 km hızları ile duygularını belli eden korktuklarında başlarını kuma sokan Bu komik görünüşlü hayvanların gagasından tırnağına, derisinden tüyüne, etinden yumurtasına kadar her şeyinden faydalanılmaktadır.

iskender, ne büyüğü ne küçüğü

nazokiraze | 24 March 2009 11:19

Hayatlarının bir döneminde Bursa’ya yolu düşenler muhakkak tatmadan geçmemiştir, iskender kebabını, öyle ya Bursa’ya gidip, gerçek iskenderi yemeden,ulan bu zamana kadar bende iskender mi yemişim beaaaaa demeden olmaz.

Bu yoğurtla,tereyağlı sosu, en güzel eti,pideyi birleştirip insanı kışkırtan yemeği yapıp ona bir de adını veren zat-ı muhterem Mehmetoğlu İskender Efendi ,1867 yılında ilk kez yapmış, şimdi de onun oğulları farklı yerlerde devam ettirmekte.İskender Efendi’nin oğulları tarafından açılan ve şimdi torunu İskender İskenderoğlu tarafından devam ettirilen veya İskender Efendi’nin diğer oğlu tarafından kurulan tesislerden birinde yedikten sonra insan yediği tüm iskenderlere isyan ediyor.Evet Bursa’ya gitmekle de olmuyor, iskenderin bize tanıştıran insanların mekanında yenmeli iskender, gerçi ben en son ne zaman orada gidip yedim hatırlamıyorum ama içindeki etin dağda kekikle beslenen hayvanlardan elde edilmiş olmasından mı, mandırada yapılan yoğurttan dolayı mı bilmem iskender gerçekten iskenderin ana vatanında yenmelidir.Neyse ki İstanbul’da da şubeleri var ama bana oraya gitmek kısmet olmadı.

mutfak zenginligi : zeytinyaglılar

nazokiraze | 14 January 2009 17:33

Türk yemekleri denince akla hemen doğu mutfağı gelir çiğ köfteden içli köfteye, kebabtan dönere yüzlerce çeşit bol etli yaglı salçalı yemekler. Kuzulu, kıymalı,cigerli bir dünya yemek. Ülkemizde vejeteryan olarak yada eti az tüketerek yaşamak zor gibi görünür, öyle ya tüm güzel yemekler etli,kıymalı, tavuklu , evde kıyma yada et yoksa bugun evde yemeklik yok demez miyiz? ille yemegin bir çeşidi et mahsüllü olmaz mı? Oysa mutfagımızın ana damarlarından biri olan zeytinyağlı yemekleri unutmamak lazım bence pek çok ülkeden daha çok etsiz harika yemek çeşitlerine sahibiz.