bu ahkam yazmak ya da blog girmek işinin son derece özel olduğuna inananlardanım. hatta insan bu tür bir sitenin user’ı olduğunu bile eşinden dostundan gizlemeli. (sitenin propagandasını yaparız, o ayrı)

hal böyle olunca kendimden örnek vereyim, rahat rahat ahkam ya da blog girmek için olmadık yollar deniyorum. kimsenin evde olmadığı altın değerindeki saatler, eş/akraba/sevgilinin tv’de filme filan kilitlendiği dakikalar (“ben içerde bilgisayardayım biraz, film sarmadı” filan) önemli fırsatlar. “hasta mısın kardeşim?” diyen çıkabilir. ama eşim/sevgilim de olsa başıma dikilip “ne yazdın şimdi sen?; bu site ne?;nick’in ne senin; ne zevk alıyosunuz bundan; ne oluyo ki böyle;bundan önce yazdıklarına bakayım; hımm fena diilmiş” gibi laflar etmesini istemiyorum. işyeri tribi ise zaten ayrı. neyse, bugüne kadar yakalanmadım, inşallah bundan sonra da yakalanmam…