Evet… Bu gün bizlerin, geçmişte de bambaşka bedenlerin yaşadığı genel bir çaresizlik var inanç konusunda! Bir sonuca ulaşamamak… bulunduğumuz bu durumu tercih diye nitelendiren bir topluma karşı hep savaş halindeyiz…Acaba bu toplum şunu hiç düşünüyor mu?Eşcinsellik gerçekten bir tercih olsaydı eğer, toplumun nerdeyse tamamını karşıma alacak kadar aptalca(tabir-i caizse) bir tercih yaparmıydım! Sanırım hiç birimiz yapmazdık…İnsanoğlu, varolduğu ilk andan bu yana hiçbir zaman tercih yapmadı! Sadece ona bahşedilenle yetindi ve de onunla yaşadı… Çoğu zaman inkar etti! Kendine bile… Normal diye algılanan Heteroseksüel duruşa dahil oldu istemese de.Ruhu hep acı çekti, hep yalnız kaldı… Kimleri canına kıydı! Kimileri de ilahi güç tarafından cezalandırıldığını düşündü.Beklide düşünemediler; bu canı, bu ruhu ve o bedeni onlara verenin yaradan olduğunu…Kendi kendilerine, günahkar olduklarına inandılar…Neden ben? Hep bu soru akıllarını kurcaladı…Beklide unuttular; “böyle olmayı ister misin?” diye kimsenin onlara sormadığını…Yaratabilir mi hiç Tanrı, kendinin de kaldıramayacağı büyüklükte ki bir taşı?Bi’düşünün bakalım!Zaman zaman içinde bulunduğumuz bu durum, hayatın bir çok alanında mutsuz olmamızın tek nedeni gibi görülebiliyor. Bu dünyada bir eşcinsel olarak yalnız olmadığımızı bilmek bize kimi zamanlarda güç veriyor gibi görünse de; aslında bizi yabancılaşmaya iten en temel nedenlerin başında geliyor. Çünkü sayımız ne kadar çok olursa olsun tek bir güç olamıyoruz yada ortak bir noktada buluşamıyoruz… Bir çok etken bizi biz yapan bu değerleri saklayarak yaşamamıza neden oluyor! Birbirimizden de kaçıyoruz…Sakınıyoruz, gizliyoruz ve en acısı bu duygularımızı bastırıyoruz! İmkansız aşkları yaşıyoruz kendi dünyamızda bi başımıza…Ve şimdi unutun herşeyi, herkesi ve tüm çaresizliklerinizi…Bir gün gelirde keşke derseniz, işte o zaman en büyük günahkar olursunuz…Bu hayatı doyasıya yaşayın! bi an olsun ben neyim diye sormadan, sorgulamadan…Bir etki yaratmak için çok küçük olduğunuzu düşünüyorsanız da, odanızda bir sivrisinekle uyumayı deneyin! o zaman anlarsınız belki ne kadar değerli olduğunuzu…Şu var ki; ister Heteroseksüel olsun isterse eşcinsel, tüketilmiş, gecelik öpüşmeler-sevişmeler her ikisinde de var… O yüzden bizi rahatsız etmesi gereken, bir kısım eşcinsellerin yaşam tarzı değil, toplumun değer yargılarının barındırdığı katılaşmış fikirler ve empati kuramamanın zavallılığı olmalı…Her ırkta, her cinste, her dinde, her cinsiyette, her düşüncede vs. olumsuz olan bir kitle mutlaka vardır! Olması gerektiği gibi yaşamayan, düzene aykırı olan, ahlaki değerlerini tüketen ve yok olmaya mahkum olan bir kitle… “Olması gereken” zaten alışılagelmiş olandır; tepki de görmez, ilgide çekmez… Ama kabul edilmesi zor olan farklılıklar her zaman dikkat çeken bir pozisyonda baş rolü oynar! Bu hayatın hemen hemen her alanında böyledir… Dolayısıyla bu sorun sadece eşcinsel olmakla yada olmamakla alakalı değil bence… Ahlaki değerlere sahip olup olmamakla alakalı!Biz Türkiye’de Heteroseksüel olmayıp, cehaletinden ötürüde kendini bir sınıfa koyamamış ciddi bir kitleye sahipken ve bunu daha kendi içimizde bile çözememişken, toplumunda anlayış göstermesini belki de hak etmiyoruz… Tek sorun bu kitlenin varlığı da olabilir.Gay/Lezbiyen/Biseksüel/Transeksüel gibi kavramların bile ne olduğunu bilmeyen eşcinseller varken ve bahsi geçen tüm bu kavramlara genel bir ifade ile “gay” diyen bir toplumla mücadele etmek zorunda olmak gerçekten zor…Geçmişte tv’de yapılmış eşcinsellik konulu programlar bile gece 24:00 sularında ekrana veriliyor! Bu programlar ne bir korku filmi nede bir erotik show! Aksine bu “yaradılış” toplumun içine taşınmalı. Avrupa’da insanlar eşcinsel evlilikler gerçekleştirirken yada kişinin eşcinsel olmasının işten çıkarılma sebebi olarak öne sürülememesi gibi kurallar varken biz küçücük dernekleri kapatmaya çalışıyoruz… Hangi cinsiyete hangi yönelime dahil olursak olalım önce bilgiye ihtiyacımız var! Birilerini aforoz etmeye değil…Yorum yapabilmemizi sağlayan tek şey gözün görüpte beynin algıladıklarıdır. Yani bu demek değil ki; cinselliğini/aşkını/özelini olması gerektiği gibi yaşayanlar yok. Teşhire müsemma göstermeyen o kadar çok tanıdığım eşcinsel var ki! Ve bununla birlikte icraatte bulunduğu kişi listesini gururla haykıran bir çok Heteroseksüel(kadın/erkek)Birlerini hor görerek, suçlayarak, rencide ederek buna bir çözüm bulamayız…