Fethullah Gülen’in Zaman gazetesi, 20 Kasım 1992’de yunus Altınöz imzasıyla ADL’nin gerçek yüzünü gösteriyor. Daha sonra ise başka haberlerde ise bizim Feto ile Tayyip’in ADL ile içli dışlı olduğu geçiyor.Nerden nereye… Tabii ki 92 tarihli malum yazı uçmuş.Gerçekler zamanla anlaşılır!
Hımm.Vay vay vay..Peki bu blogcu çocuklar bu yol haritasına göre bizdeki bu İslamcı tanrıların yada Yahudi tanrıların önümüzdeki yıl bizi neye sürükleyeceklerini öngören gelecek yıl falı konusunda yazı yazmışlar mı?Olay vahim, ilginç.. Tehlükeli. Ama daha fazla aydınlanmaya ihtiyacımız var.. bu blog sitelerinden. Fütüristik açılımlar getirmiyor ama bu arkadaşlar. Evvela nolacağız? Emperyalistler ülkeyi işgal edecek de Yahudi mi olacağız, yoksa şeriat köleleri mi? Ona önce bir karar versinler.Ben eskiden bir sezen aksu şarkısının “müslümanı, yahudisi, urumu..” bölümünü, “Müslümanın, yahudisi olur mu?” şeklinde anlardım da ne saçma şeyler yazıyor bu kadın demiştim doğrusunu öğrenene kadar. Bu da öyle. Müslümanın, yahudisi mi olacağız, ne olacağız? Anlamıyorum ki.Ama tek anladığım şey şu: Bu ülkedeki tüm Kemalistler, Milli Görüşçüler, İslamcılar, Ulusalcılar tam bir kompleks yumağı ve kendine güvensiz korkak insanlar. Emperyalistler ve Yahudiler karşısında aciz olduklarını düşünen gariban kitleler olmalı bunlar. Bu kesin.. Hayata sadece edilgen cepheden bakıp, kompleksle “bize şimdi ne yapacaklar” zannıyla bakan zavallı kitleden olmak hiç istemezdim. Şükür ki hiç öyle olmadım da.Ancak, artık şu dışınızdaki güçlere ilahlık atfetmekten ve ilahi bir yol haritası uyguladıklarını sanmaktan vazgeçseniz çok rahat edersiniz. İtikadi konularda ahkam kesmeyi sevmem ama, Hz. Peygamber dahi, ayet olmadığı yerlerde hikmet, ahlak ve vicdan düsturlarını kullanıp, makul bir yolla deneme yanılma yoluyla iş görürdü diye bilirim. Peygamberler dahi her hareketlerinde bir mutlak yol haritası ile yol katetmemişler, bazı makul denemelerle ilerlemişlerdir. Zaman zaman da hata yapabilen insanlar olmuşlardır. (günah manasında değil ama)Bu, Zaman Gazetesi ile ilgili alıntılamaların da ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğu umrumda değil. Bir kere verilen tarihlerde internet denen zımbırtı yok ki, bu salak blogçular neyi kime ıspat etmek için değişik blog sitelerine bu yazıyı yaymaya çalışmışlar. Daha da ötesi, siz bu Fethullah Gülen veya etrafındaki insanları Peygamberden de daha üstün mü sanıyorsunuz ki, bu haber doğru olsa bile hiç hata yapmayıp, kandırılmayıp, hiç yanlış yapmayan insanlar olsunlar ve kendilerine ayet gibi indirilmiş yol haritasını, Yahudi ilahı olan Siyonist arkadaşları ile biz Türkiye ve Dünya insanlarına uygulayabilsinler. Hiç aklınıza gelmiyor mu ki, bu Gülen’in de zaman zaman hata yapan, deneme-yanılma yöntemi ile kendi doğrularına ulaşan bir insan olabileceği? İyi yada kötü, ama sadece kendi doğrularını uygulamaya çalışan, İlahi güce sahip olmayan bir insan olduğu? Yahudilerin yada Emperyalist Amerika’nın da sık sık hata yapabildiği ve tanrısal bir yol haritasına sahip olmadığı?Neden kendiniz dışındaki insanların sizi her an yiyecek ve bir lokmada yutacak güçte insanlar olduğunu düşünürsünüz? Neden kendi görüşlerinize, Milligörüşlerinize, Atatürk’ünüze ve onun ilke ve inkılaplarına, Ulusalcı doktrinlerinize güvenmezsiniz. Neden kendine ve milletine güvenen bir demokrat gibi, mutedil ve makul bir mütedeyyin birey gibi, yada rasyonel solcu gibi, bu dünya arenasında herkes kadar güç sahibi olabileceğinizden şüphe duyarsınız? Anlamıyorum..Doğu Perinçek’i anlıyorum, Erbakan’ı anlıyorum. Onların görevleri var olabilir. Perinçek Amerikan derin devletinin yüklediği görevle, Amerika’nın deprem yaratan, Ağrı dağını ellerinde var olan ilahi bir silahla bir saniyede yok edecek güce sahip olan, isteseler hepimizi bir anda öldürecek kadar muhteşem bir “düşman” olduklarını bize fısıldamakla memur olabilir. Ki bu sayede etkileyebildiği kadar salak bir kitlenin o İlahi güce sahip Amerikaya karşı direncini kırabiliyorlar. Ama makul bir insanın, böyle ürkek sokak kedileri gibi her hareket eden varlığın onun hayatını yok etme amacı taşıdığını sanması, en azından sıkıntı verici bir ruh hastalığı olsa gerek. Kendine güvensizlikten kaynaklı bir sorun.. Kendi dışındakileri ise mükemmel düşmanlar sanma ahmaklığı. Her hareketlerinin mantıklı ve bilinçli, hesaplı-kitaplı olduğunu zannetme saflığı. Saçmalayabilecekleri, hata yapabileceklerini düşünememe salaklığı.Bu çok can sıkan bir sorun olmalı.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
vay anam vay…
Fethullah Gülen’in Zaman gazetesi, 20 Kasım 1992’de yunus Altınöz imzasıyla ADL’nin gerçek yüzünü gösteriyor. Daha sonra ise başka haberlerde ise bizim Feto ile Tayyip’in ADL ile içli dışlı olduğu geçiyor.Nerden nereye… Tabii ki 92 tarihli malum yazı uçmuş.Gerçekler zamanla anlaşılır!
Hımm.Vay vay vay..Peki bu blogcu çocuklar bu yol haritasına göre bizdeki bu İslamcı tanrıların yada Yahudi tanrıların önümüzdeki yıl bizi neye sürükleyeceklerini öngören gelecek yıl falı konusunda yazı yazmışlar mı?Olay vahim, ilginç.. Tehlükeli. Ama daha fazla aydınlanmaya ihtiyacımız var.. bu blog sitelerinden. Fütüristik açılımlar getirmiyor ama bu arkadaşlar. Evvela nolacağız? Emperyalistler ülkeyi işgal edecek de Yahudi mi olacağız, yoksa şeriat köleleri mi? Ona önce bir karar versinler.Ben eskiden bir sezen aksu şarkısının “müslümanı, yahudisi, urumu..” bölümünü, “Müslümanın, yahudisi olur mu?” şeklinde anlardım da ne saçma şeyler yazıyor bu kadın demiştim doğrusunu öğrenene kadar. Bu da öyle. Müslümanın, yahudisi mi olacağız, ne olacağız? Anlamıyorum ki.Ama tek anladığım şey şu: Bu ülkedeki tüm Kemalistler, Milli Görüşçüler, İslamcılar, Ulusalcılar tam bir kompleks yumağı ve kendine güvensiz korkak insanlar. Emperyalistler ve Yahudiler karşısında aciz olduklarını düşünen gariban kitleler olmalı bunlar. Bu kesin.. Hayata sadece edilgen cepheden bakıp, kompleksle “bize şimdi ne yapacaklar” zannıyla bakan zavallı kitleden olmak hiç istemezdim. Şükür ki hiç öyle olmadım da.Ancak, artık şu dışınızdaki güçlere ilahlık atfetmekten ve ilahi bir yol haritası uyguladıklarını sanmaktan vazgeçseniz çok rahat edersiniz. İtikadi konularda ahkam kesmeyi sevmem ama, Hz. Peygamber dahi, ayet olmadığı yerlerde hikmet, ahlak ve vicdan düsturlarını kullanıp, makul bir yolla deneme yanılma yoluyla iş görürdü diye bilirim. Peygamberler dahi her hareketlerinde bir mutlak yol haritası ile yol katetmemişler, bazı makul denemelerle ilerlemişlerdir. Zaman zaman da hata yapabilen insanlar olmuşlardır. (günah manasında değil ama)Bu, Zaman Gazetesi ile ilgili alıntılamaların da ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğu umrumda değil. Bir kere verilen tarihlerde internet denen zımbırtı yok ki, bu salak blogçular neyi kime ıspat etmek için değişik blog sitelerine bu yazıyı yaymaya çalışmışlar. Daha da ötesi, siz bu Fethullah Gülen veya etrafındaki insanları Peygamberden de daha üstün mü sanıyorsunuz ki, bu haber doğru olsa bile hiç hata yapmayıp, kandırılmayıp, hiç yanlış yapmayan insanlar olsunlar ve kendilerine ayet gibi indirilmiş yol haritasını, Yahudi ilahı olan Siyonist arkadaşları ile biz Türkiye ve Dünya insanlarına uygulayabilsinler. Hiç aklınıza gelmiyor mu ki, bu Gülen’in de zaman zaman hata yapan, deneme-yanılma yöntemi ile kendi doğrularına ulaşan bir insan olabileceği? İyi yada kötü, ama sadece kendi doğrularını uygulamaya çalışan, İlahi güce sahip olmayan bir insan olduğu? Yahudilerin yada Emperyalist Amerika’nın da sık sık hata yapabildiği ve tanrısal bir yol haritasına sahip olmadığı?Neden kendiniz dışındaki insanların sizi her an yiyecek ve bir lokmada yutacak güçte insanlar olduğunu düşünürsünüz? Neden kendi görüşlerinize, Milligörüşlerinize, Atatürk’ünüze ve onun ilke ve inkılaplarına, Ulusalcı doktrinlerinize güvenmezsiniz. Neden kendine ve milletine güvenen bir demokrat gibi, mutedil ve makul bir mütedeyyin birey gibi, yada rasyonel solcu gibi, bu dünya arenasında herkes kadar güç sahibi olabileceğinizden şüphe duyarsınız? Anlamıyorum..Doğu Perinçek’i anlıyorum, Erbakan’ı anlıyorum. Onların görevleri var olabilir. Perinçek Amerikan derin devletinin yüklediği görevle, Amerika’nın deprem yaratan, Ağrı dağını ellerinde var olan ilahi bir silahla bir saniyede yok edecek güce sahip olan, isteseler hepimizi bir anda öldürecek kadar muhteşem bir “düşman” olduklarını bize fısıldamakla memur olabilir. Ki bu sayede etkileyebildiği kadar salak bir kitlenin o İlahi güce sahip Amerikaya karşı direncini kırabiliyorlar. Ama makul bir insanın, böyle ürkek sokak kedileri gibi her hareket eden varlığın onun hayatını yok etme amacı taşıdığını sanması, en azından sıkıntı verici bir ruh hastalığı olsa gerek. Kendine güvensizlikten kaynaklı bir sorun.. Kendi dışındakileri ise mükemmel düşmanlar sanma ahmaklığı. Her hareketlerinin mantıklı ve bilinçli, hesaplı-kitaplı olduğunu zannetme saflığı. Saçmalayabilecekleri, hata yapabileceklerini düşünememe salaklığı.Bu çok can sıkan bir sorun olmalı.