Şurada ki habere göre;Dünyaca ünlü haber kanalı CNN’den yayınlanan program da Başbakan R.Tayyib Erdoğan, User Bin Ladinden daha tehlikeli olduğu kayıtlara geçmiştir.
Şurada ki habere göre;Dünyaca ünlü haber kanalı CNN’den yayınlanan program da Başbakan R.Tayyib Erdoğan, User Bin Ladinden daha tehlikeli olduğu kayıtlara geçmiştir.
yorumlar
haberin kaynagi‘na gore ise durum sizin aksettirdiginizden daha farkli.burada terorist konusmaci erdogan’dan ziyade turkiye’yi ve onun tarihi konumunu elestiriyor, tabiri caizse dusman olarak gosteriyor tum bati medeniyetlerine.ancak sunu unutmamak gerek, programin yapimcisi amerikali bir muhafazakar denyo. konuk olan konusmaci da eski bir terorist ve muhtemelen dunya gorusu yerinde olmayan dengesiz bir kisilik. pek fazla kaale almamak lazim okumadan isin aslini. bizim gazetelerde ermenistan,guney kibris rum kesimi ve kurtlerin desteklenmesi gerektigini soyledigi yaziyor mesela, yok oyle birsey adamin konusmasinda. cogunlugu provakasyon cevirinin.
e bu bizim için iyi bir haber değil mi şimdi? biraz akıllı olurlar umarım da türkleri her ortamda dumur etmeye çalışmazlar umarım. Ayrıca tayyip erdoğanın kişiliğini belediye başkanlığından takip etmişliğim vardır . kendisi muazzam dürüst bir insandır. İdeolojilerimiz de farklıdır ayrıca. Ama kendisini BAŞBAKANIMIZ olduğu dakkadan itibaren destekledim. Kim başbakan olsa da desteklerim.
@noktafa ya teşekkür…noktafa bizi aydınlatmasa @necronamber’e inanıcaktık.bırakın şu neo-rte‘ciliği
Evet “ERDOĞAN” tehlikelidir.kuklalar, geri beyinler hep tehlike olmuştur.
@ mnc :erdogan tehlikeli ya da degil bu ayri bir tartismanin konusu. ortada yalan haber var, ben isin o noktasini elestirdim. varsa baska gorusleriniz acarsiniz yeni baslik anlatirsiniz sundan dolayi tehlikelidir vs. ben de cok sevdigimden yazmiyorum oyle. ama yalan haber yaparak bir yere varilmaz.
‘Fethullahçılık İhanet Şebekesi’Kanaltürk televizyonunda, Merdan Yanardağ’ın sunduğu ”Yolsuzluk veYoksulluk” adlı programa katılan Nurettin Veren, ”Cumhuriyet savcılarınınanlatacaklarımı ihbar kabul etmesini istiyorum. Bu davanın tanığı da sanığıda olmaya hazırım” dedi. Fethullah Gülen ‘in 25 yıl boyunca başyaverliğive kuryeliğini yaptığını belirten Nurettin Veren, ”gizli bir örgüt” olaraknitelendirdiği Fethullahçıların içyüzünü anlattı. Veren, ”Biz 12 kişi hayıriçin yola çıktık ancak örgütlenmenin devleti içten ele geçirme planıolduğunu anlayınca aforoz edildim. Gülen beni öldürtmek istedi” dedi.Nurettin Veren devam ediyor; ”Biz 1970 yılında 12 insan yoksul öğrencilerinokutulması ve hayır işleri için yemin ederek yola çıktık. Yıllar boyunca budava uğruna hasır üzerinde oturdum. Küçük hayırlarla büyük finanslar eldeettik. Kaydı olmayan yardımlar Fethullah’a teslim edildi. Büyük ekonomikgüce ulaşınca 1993’te harekete geçildi. Bir cami nasıl milletin parasıylayapıldıysa Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonu da aynen öyle yapıldı.Ancak Zaman gazetesi 20 yıl boyunca banka reklamı almadı. Çünkü Fethullahbanka reklamı gibi, kola içmeyi, kot giymeyi de haram kılmıştı. SonradanAsya Finans’ı kurdum. Gazetesine banka reklamı almayan Gülen daha sonra BankAsya’yı kurdurdu. Gülen Müslümanlara takiyye yapıyor.”Nurettin Veren,Fethullahçı örgütlenmenin 7.5 milyar dolarlık ekonomik güce ulaştığını,Türkiye’de dershaneye giden 4 çocuktan üçünün tarikatın eline düştüğünedikkat çekti. Veren, ailelere, ”Çocuklarınızı terörden kurtarmak isterkenFethullah örgütüne teslim ediyorsunuz. Uyanın, gerçeği görün” diye uyarıdabulundu.Gülen’in bütün şirketlerinin adını kendisinin koyduğunu belirten Veren,”Ama bunun belgesini bulamazsınız. Çünkü hiçbir illegal örgütün belgesiolmaz” dedi.Türbanı biz başlattıkNurettin Veren, Türkiye’de önemli bir sorun haline gelen türbanın FethullahGülen’in talimatıyla bir furyaya dönüştürüldüğünü ifade ederken şöylekonuştu: ”Gülen’in talimatıyla birçok arkadaşımız 50 yaşına kadarevlenmedi. 1970’lerde ve 1980’lerde Türkiye’de türban diye bir sorun yoktu.Bunu topluma biz enjekte ettik. Gülen, evli müritlerin eşleriniburunlarından topuklarına kadar kapatmalarını istedi. ‘Siz başlatın gerisigelir’ dedi. Kadınlarımız da siyah gözlükler ve eldivenler taktı. Ben deeşimi öyle giydirdim. Toplum kamplara bölündü. Sonra da bu örgütlenme farkedilince cemaate, ‘Başı açık kadınlarla evlenin’ dedi. Bu yüzden cemaatiçindeki başı kapalı kadınlar dul kaldı!”Gülen’in kendisini insanüstü,ileriyi gören, her şeyi önceden bilen bir canlı olarak tanıttığını belirtenVeren, ”Kendisi 1941 doğumlu olmasına karşın Atatürk öldükten sonra,1938’de doğduğunu söyler ve kurtarıcı olduğunu ima etmeye çalışırdı. Ancaktasavvuf ve gönül adamı, bir Mevlana ve Yunus Emre gibi takdim edilen birinsanın bugün Irak’ta 400 bin Müslümanın ölümüne yol açan Amerika’da ne işivar? Siz hiç 137 dönümlük arazide 8 villa içinde 100 hizmetkârla yaşayan birYunus Emre gördünüz mü” diye sordu.Beni öldürtmek istediGülen’in gerçek amacının kilit noktalarda kadrolaşarak devleti ele geçirmekolduğunu belirten Veren, bu planı anladıktan sonra ikazlarda bulunduğunu, buyüzden aforoz edildiğini anlattı. Veren şöyle konuştu: ”1995’te fikren vekalben koptuk. Hayır için yola çıkmıştık ama örgüt çatısı içindekullanıldık. Gördük ki çatal bıçak için kurulan bir fabrika, silahfabrikasına dönüşüyor. Devleti içten ele geçirecek bir plan olduğunusonradan anladık. Tepki koyduk, ikaz edilince dış görevlere gönderildik.ABD’de 30 gün birlikte kaldık. 50 kişinin önünde beni öldürtmeye kalktı. Buhücum ve cinnet karşısında canımı zor kurtardım. Gülen, ‘FBI ve CIAyiarayın, bu adamı öldürtün’ dedi. Sonra Türk devletinin görevlendirdiğipolise ‘Silahını çek vur bunu’ diye bağırdı. İnsanlar itaat etmeyince şöminedemiriyle üzerime hücum etti. Sonra New York’ta gece yarısı sokağaatıldım.”Gülen’in gerçek amacının dünyayı yönetmek olduğunu ve ”hastalıkyalanıyla ABD’ye kaçtığını” belirten Veren, sözlerini ağlayarak veAtatürk’e övgüler dizerek şöyle tamamladı: ”Gülen, Türkiye’dekiörgütlenmesinin 2000 yılında kendini amorti ettiğini söyledi. Yetiştirdiğivali, emniyet müdürü, kaymakam ve komutanlar var.Cumhuriyet gazetesi, ‘Tehlikenin farkında mısınız?’ diyor. Evet buörgütlenme bir işgaldir, ihanet şebekesidir. Yargıtay’a yönelik saldırıdabirçok insan bir kare fotoğrafta göründü diye zanlı oldu. Elimde yüzlercefotoğraf ve belge var. Savcıları göreve çağırıyorum. Kimse bir şeyyapmıyorsa demek ki Fethullah’ın dokunulmazlığı var.” 23.şubat.2007Böyle bir örgütlenme delillerle var. Bu şebekenin içinden karakterler çeşitli koltuklara gelecek. RTE’ de yolsuzluk ve yoksulluk dolu bir yönetimle siyasi güçle halkayı tamamlayacak şekilde istediği koltuğa gelirse olacakları izleyip görelim mantığıyla sindiremeyiz. Zamanımız yok bence, komşuların hepsi Amerika ile külahları değişmek üzere, Türkiye’ nin çekilmek istediği bir batak var. Geçmişinde rakı sofrasında teröristlerle oturmuş bir cumhurbaşkanı, siyasi döneminde Ali Dibo, Cüneyt Zapsu skandallarıyla hatırlayacağım bir cumhurbaşkanı görmek istemiyorum. Mal varlığı şaibeli olan Kadı’ nın Türkiye’ deki mal varlığına kefil olmuş bir başbakan da görmek istemiyorum. Kendisine oy kullananlara Ananı da al git diyen bir parti başkanı görmek istemiyorum. Burak ile Levent arasındaki o devasa farkı görürseniz, RTE ile Sezer arasındaki farkı da kavrarsınız. RTE dürüstse, Bush da sempatik iyi niyetli biridir…
lütfen bunları okuyun…nurettin veren
Burak ile LeventOnun adı Burak… Kendisine medyada rastlamışsınızdır. Ya bir trafik kazasının kahramanı olarak, ya babasına borç verirken, ya da milyon dolarlık işlere imza atarken… 28 yaşında… Bilkent Üniversitesi’nde okurken, Londra’ya burslu olarak yollandı ve ekonomi eğitimi yaptı. Askerlik görevini henüz yapmadı… Tecilli!..1988 Mayıs’ında bir trafik kazasında TRT İstanbul Radyosu Sanatçısı Sevim Tanürek’in ölümüne neden oldu. Şişli’de kırmızı ışıkta durmadı. Kazadan hemen sonra belediye arazözlerinin caddeyi baştan aşağıya yıkayarak 35 metrelik fren izini tamamen sildikleri, olayın cezai yönünün azaltılması için Burak’a kazadan sonra üç ay öncesine tarihli ehliyet verildiği, Sevim Tanürek’in yakınlarının azarlandığı, tanıkların hepsinin tehdit edilip korkutulduğu iddia edildi.Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi, Burak için “kusursuzdur” raporu düzenledi. Ölen Sevim Tanürek 8/8 kusurlu bulundu!. Burak hapisten kurtuldu. Kusursuz raporunu veren dairenin Başkanı Eyüp Bey ise, daha sonra Türkiye Deniz İşletmeleri Genel Müdür Yardımcılığına atandı.2001 yılında evlendi. Babası, oğlunun düğününde takılan 174 adet Cumhuriyet Altını’nı mal varlığındaki artışın nedeni olarak açıkladı. Ayrıca, babası 2001 yılında verdiği mal beyanında oğlu Burak’a 220 bin ABD Doları ve 55 bin Alman Markı borcu olduğunu açıkladı. Üniversiteden yeni mezun, o zaman 22 yaşındaki oğluna…Babası Ülker Grubu ürünlerinin dağıtımını yapan şirketteki hisselerini 1.2 trilyon liraya satana kadar, şirket yönetimini Burak sürdürdü.Ve Burak geçtiğimiz günlerde bir kez daha gündemdeydi. Gıda sektöründeki hisseler satılınca, hemen şirketler kurup denizcilik sektörüne girdi. Yüzde 50 ortağı olduğu MB Denizcilik adlı şirket, 95 metre uzunluğunda Safran 1 adında bir kuru yük gemisi aldı. Gemiyi satan Hasan Doğan, satış fiyatının 2 milyon 325 bin dolar olduğunu söyledi. Burak, gemiyi ortağı ile birlikte 500 bin doları peşin 36 ay taksitle satın aldı. Ayda 72 bin YTL ödeyecekler.Gemiyi satan Hasan Bey ise, 705 milyon dolara İstanbul’daki İETT Garajı arazisinin sahibi olan Dubai Şeyhi El Maktum’un küçük ortağı oldu. Ayrıca, Hasan Bey’in ablası Remzi Gür ile evli. Remzi Bey, Burak’ı ve kardeşlerini burslu olarak yurtdışında okutuyor, babasının yakın arkadaşı, tatillerini onun yazlığında geçiriyorlar.*********Onun adı Levent… 35 yaşında… Gazetelere, televizyonlara hiç çıkmaz. Ücretli bir çalışan. Aylık maaşından başka bir geliri yok. İş Bankası Fon Yönetimi Bölümü’nde çalışıyor. Kolay para kazanmıyor. Risk alıyor, işvereni adına verdiği kararlardan dolayı stres oluyor, terliyor. Ülkenin en iyi üniversitelerinden ODTÜ’nün iktisat bölümünden mezun…Eylül 2004’te kendi gibi ODTÜ mezunu olan Evren ile evlendi. Çankaya Köşkü’nde sessiz sedasız, sade bir düğün yapıldı. Ne trafik kilitlendi ne de yabancı devlet başkanları şahit oldu. Davetliler arasında Köşk’ten bazı personel ve şoförler de vardı. Takı takma merasimi yapılmadı. Gelinin gelinliği Versace gibi yabancı marka değildi, Ankara Olgunlaşma Enstitüsü’nde dikilmişti.Vergisini milletin ödediği diğer şatafatlı düğünlerin aksine, babası, düğün nedeniyle Çankaya Köşkü’nde o saatlerde tüketilen elektriğin bedelini cebinden ödedi. Nikahı kıyan Çankaya Belediye Başkanı, çiftten “Laik Cumhuriyete sadık evlatlar” yetiştirmelerini diledi.İstanbul’da 1 milyar 200 milyon liraya ev kiraladılar. Çalışıyorlar. Büyük ihtimalle ev geçindirirken zorlanıyorlardır. Çünkü, Ocak ayında bir erkek çocukları oldu. Bu sevindirici olay da sessiz sedasız gerçekleşti, muhabir, kameraman falan izlemedi.Levent, arada bir anne-babasını ziyaret için Ankara’ya geliyor. Koruma istemiyor ve havaalanından taksiye binerek Çankaya Köşkü’ne ulaşıyor. Ancak, şatafatlı ana kapı yerine, köşke ziyaretçilerin alındığı 5 numaralı kapıdan giriyor. Nizamiyeden yürüyerek konuta çıkarken, her seferinde Cumhurbaşkanlığı korumalarını şaşırtıyor.Birinin adı Burak, diğerinin Levent….BURAK, TAYYIP ERDOGAN’IN LEVENT ISE CUMHURBASKANIMIZ SAYIN NECDET SEZER’IN OGLU…
güzel bir hikaye…burak’ın kaza olayını hatırlayamadım, sen erbakan’ın oğluyla karıştırıyo olmayasın.neyse memleketi soyan soyana zaten anasını satayım(çocuklar duymasın)
o kadar güzel üstünden arazözle geçmişler ki, unutmuşsun…burda can dündar yazmış biraz…burda da mal varlığıyla igili çoğu yazarın görüşü var.ve ayrıca erbakan’ ın oğluyla karıştıracak da değilim…
can dündar linki çok açıklayıcı değil ama olay gerçekten çok az lanse edilmiş olcak ki benim haberim olmamış.neyse galiba büyük-baş’ların en büyük sorunları evlatları. erbakan’ın da oğlu böyle biriini mi öldürmüştü ne, şimdi nerelerde kesesini dolduruyordur acaba.
yaa işte RTE ne yapsın aslında pırıl pırıl adam ama oğlu işte sorun de mi relic?