turklerin savaslar ve katliamlarla islam’a gectiklerini belirtmesi ilginc. arastirmak lazim.
Türkler teslim oldular (MS. 751)!.. Arap tarihçi İbn-i Dahak vahşeti şöyle anlatıyordu: ‘Katledilmeyen çocuk, ırzına geçilmeyen kadın kalmamıştı!.. Türkler diri diri yakılmıştı!..’ Ne acıdır ki tarihin bu en büyük Türk soykırımı sistemli çabalarla unutturuldu!.. Kılıçla katledilen Türklerin İslamı gönüllü olarak kabul ettikleri yalanı uyduruldu!..
Araştır. Ama sen sen ol, ‘kaynağı olmayan, ideolojik ve yanlı’ bir kaç kitap dışında tarihi kitap okuma. Sadece aynı hikaye yazan üç beş ideolog yazıcının kitaplarını oku.Sonra karşılaştırmalı okumalar yaparsan bilimsel olursun, bilimsel olursan da şu an baktığın gibi bakamazsın. Uyarıyım istedim.
bi dene daha vardı bunlardan hatırlıyorum, emme o muvazzaftı, bellemekten filan bahsediyodu. bunların alayı kırca ali kibin nasyonal sosyalist, ama enayi dürümü morca ali gibi yakalanıp atılmış, sonrada hardpornoya merak salmış diiller. bi şekilde içerde kalmayı becermişler, iyide ne olcakkine? öle sölediniz diye ölemi olcek!size ve şahsınızda bütün nasyonal sosyalist görünümlü faşist kafatasçılara bir adet “hadi leyyynn” yolluyorum, keyfini çıkarın.
delikanli gibi saklamadan gercek niyetini soylemis, yolunda gittigi kisiler merhum sairi de cok rahatsiz ederlerdi, Mehmet Akif Ersoy neden cumhuriyet devrinde Misir`a kacmistir? Mustafa Kemal`den gelen turkce meal-tefsir yazma istegini neden reddetmistir?
lafa gelince araplar şöle berbat, böle ilkel, bilmem ne car car car. ulen türklere iftira etmeye utanmıyonmu? kim bu milleti kılıçtan geçiripte dinini değiştirecekmiş, alnını karışlarım falla. ölüme hazır ol, ahanda silah desen ufacık bi alışkanlığını bilem değiştirmez bizim insanımız, nerde öle şakkadanak din değiştirmek? insan atarda dengeli atar yane, bu kadarda işkembeden atılmazkine!kendini türk olaraktan görmüyo herhalde bu dedemiz, biz türkler öle ufak tefek şeylere pabuç bırakmayız.
Abbasi doneminde kitleler halinde musluman olmaya baslayan Turkler, mademki zorla tecavuzle katliamla muslumanlastirildi, ayni donemde nasil ordunun basina, devlet erkaninda valiliklere kadar yukseldiler? Musluman olmalarindan daha bir yuzyil bile gecmeden, yonetimi bile abbasiler Turklerle paylasmaya basladi, eh tarih konusunda ulvi derinliklere ve engin bilgiye sahip bu arkadaslar sorularimizi cevaplandirir herhalde.
Bunlar Erdoğan Aydın teraneleri. Tarihi kaynakları okumadan ve bakma ihtiyacı hissetmeden ideolocik tarih yazma merakları.Hiçkimse baskı ile ne Müslüman olur ne de İspanya’da oldurulamadığı gibi Hristiyan. Bunun sosyolocik temeli yok. saçmalık sadece..
Bu adamın (iç ses: Atilla Yayla böyle dediği için hapsi boylamıştı.Hadi hayırlısı bakalım.) dediklerinin tabii ki mantıklı, gerçeklerle keşisir bir tarafı yok. 301’den dava da açılabilir. Ulusalcılardan bekliyorum: “Biz kahraman Türkler pis, medeniyetten yoksun Arapların zoruyla din değiştirmişiz. Alenen hakaret, tamamen iftira. Asıl onları biz İslamlaştırdık. Bkz. İmam Baykal’ın geçen haftalardaki hutbeleri.”Ancak burada çok daha vahim olan bir mesele var. Bu memleketin evlatları Çanakkale’de “vatan” için, “ezan” için, “hakk” için savaşmıştı. Maraş’ta Sütçü İmam bu memleketin kutsalları için canını ortaya koymuştur. Ama zafer savaş alanlarında değil masalarda kazanılıyordu. Memleketimin saf, temiz evladı bunu bilmiyordu. Ve cezası da öz yurdunda garip, öz vatanında parya olmaktı.
dedemizin yazısı dün çıkmış ama bugün patlak virmiş. haber siteleri, forumlar kaynıyor, özellikle forumlarda çok pis girişmişler. heralde dava işleriyle uğraşsa epeycene insan para, hapis cezası alır. ama bi taraftanda minnettarız dedemize. kendisine, yazdığı kazataya, fikrüzerzevatına ağaz dolusu kalay çekmemize vesile olmuştur. teşekkürlerimizi yolluyor, bu kafayla devam etmesini istiyoruz.bugüne kadar bu memlekette yaptığınız herşey, bundan sonra bu memlekette hiçbişi yapamayacağınızın teminatıdır, sağolmayınız.
allasen anthro ne kadar sallamışsın öyle! sana hiç yakıştıramadım. pardon yahudi dönmeleri nedir? bunlar keyfinden mi ben müslüman olayım dediler. üstelik bahsedilen olaylar kaç yüzyıl öncenin olayları. asimilasyon nedir mesela? bu da bir zorlama metodu değil midir?
Bu ülke Nihal Atsız ı tanıyamamıştır, özellikle milliyetçi olduklarını sanan türk-İslam sentezciler hiç anlayamamıştır. Bozkurtların ölümünde tarihi bir hikaye anlatarak aslında ülkenin nasıl da çok çabuk yokolabileceğini ( yönetenler yüzünden ne ilginç değil mi ) anlatır…
Nevdalist aslında gecenin üçünde noktafa ile özelden yazıştıklarımızın etkisiyle sabahın köründe sanki herkes muhabbetten haberdarmış gibi yazmışım. Haklısın, pardon ama ben sizin bildiğinizi varsayaraktan o noktadan devam ettim. Evet belli spesifik olaylar var dedim ona da ama Erdoğan Aydın modunda “müsülman olun türk kefereler!” denmiş ve cümbür cemaat islama geçmişiz gibi bir olayın saçmalığını vurguladım. Yahudi dönmeleri hiçte asimilasyon etkisi değil bilakis ayrı bir misyon mevzusudur ama ben başka örnekte vereyim onun yerine. Hristiyanlardan alınan ek vergiler. Evet bunlarda bir baskı aracıdır ama Fatih İstanbul Hristiyanlarından bunu alırken o çağda İspanya’daki müslümanlar ise vergilerini kelleleri ile ödüyordu. Yahudiler ise kıta avrupasında yakılarak ödüyordu başka dinden olmanın bedelini. Olayları dönemine göre değerlendirmek gerekirse çokta acımasız bir durum söz konusu değil ortaçağ islam dünyası için. kaldı ki o dönem kollektif toplum yapısına sahip bir dönem. bir kilise rahibinin tüm cemaatini toplu halde islama döndürdüğü durumlar oluyordu. Bu konuda yahudiler hakkında “haç ve hilal altında” diye bir kitap vardı. yazarını hatırlamıyorum. ordaki örnekler daha iyi anlatıyor.Yani vardı belli baskılar ama bu, şu an amerikan medyasının bir amerikalı gencin inanç dünyası üzerine yaptığı psikolojik baskı ne ise o çağda da bizim hristiyan atalarımızın müslümanlaşması konusunda yapılanlar oydu. çağının en uysal dini baskısı idi bu. ben bunu vurguluyorum. ki pekçok yerde bu baskı da yoktu, mevlana gibi mutasavvıfların gönül baskısı etkiliydi. zaten anadolunun en çok islamlaştığı dönemde Türk hükümdarların ve askeri gücün en zayıf olduğu 13-14 yy. dı. Çünkü gücün az ama sosyal liberalleşmenin yüksek olduğu yunusların mevlanaların dönemiydi bu dönem.
Sabetay Sevi’yi Müslüman yapan Vanlı hocaSabetay Sevi Mesihliğini ilan eder, buna mukabil İzmir ve İstanbul Hahambaşılığı, yine onun devrinde Sevi hakkında idam fetvası çıkartırlar. İlginçtir, Osmanlı idaresi, hiçbir dinin etlisine sütlüsüne karışmadığı halde, mesele siyasi bir mahiyet arz etmeye başlayınca ve dinler arasında kurmaya özen gösterdiği dengenin sarsılmakta olduğunu fark edince duruma el koyar. Yani iş ayyuka çıkmadan ve bizzat Yahudi milleti içinden anarşi homurtuları yükselmeden müdahalede bulunmak ihtiyacını hissetmez. Hem Yahudi hahamların, hem de bir başka sahte Mesih’in ihbarı üzerine Sevi, Edirne’ye çağrılır. Kaynaklar Edirne Yahudilerinin Mesihlerini görmek için yollara döküldüklerini ve götürüldüğü sarayın etrafında toplandıklarını kaydediyor.Sarayda bir odaya alınan Sabetay Sevi’nin karşısında Sadrazam Vekili Mustafa Paşa, Şeyhülislam Minkârizade Yahya Efendi ve Vanî (yani Vanlı) Mehmed Efendi oturmaktadır. Tabii bir de sahte Mesih iyi Türkçe bilmediği için ona tercümanlık yapan Yahudi Hekimbaşı Mustafa Fevzi Efendi (eski adıyla Moşe ben Rafael Abravanel) vardır aralarında. (Kuşkusuz oturumu padişah da kafes arkasından izlemektedir.)Önce bir Mesih testine tabi tutulduğundan söz edilir Sevi’nin. Kendisine üç adet ok atılacak, eğer hakikaten bir Mesih ise bu oklar vücuduna işlemeyecek, böylece Mesihliği test edilip onaylanacakmış. Bu ürkütücü testi reddeden Sevi’nin önüne bir seçenek daha konulur. Bizzat hahamların ölüm fetvası tepesinde sallanırken, Sabetay Sevi’ye canını kurtarması ve muhtemelen Yahudi milleti içerisinde İslamiyet’in yayılmasına hizmet etmesi ümidiyle Müslüman olması teklif edilir. Bu formülün Vani Mehmed Efendi’nin eseri olduğu anlaşılıyor. Çünkü bazı kaynaklar, Vani Efendi ile Sabetay Sevi’nın kıyasıya bir ilmî ve dinî tartışmaya giriştiklerini, onun bu formülü, karşısındaki zeki ve bilgili insanı kurtarmak için ortaya attığını ve divanda kabul gördüğünü söylerler. Nitekim Sabetay Sevi’nin Müslüman olmayı kabul etmesi üzerine ona kelime-i şehadet getirten ve imanın şartlarını (âmentü) tekrarlatan zat yine Vani Mehmed Efendi olmuştur.
Bırakalım “Batı Pasha” ya ilk zırvasıyla ilgili cevabı Büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız versin:“Akif, şair, vatanperver ve karakter adamı olmak bakımından mühimdir. Şairliğine kimse itiraz edemez. Onun oldukça bol manzum eserleri arasında öyle parçalar vardır ki Türk edebiyatı tarihinde ölmez mısralar arasına girmiştir.Vatanperverliği, tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. Akif, sözle vatanperver olduğu halde fiille bunu tekzip edenlerden değildi. Vatanperverane şiirler yazdığı halde en sefil bir namert ve en rezil asker kaçağı hayatı yaşayanlar henüz aramızda bulunduğu için Akif’in vatanperverliği yüksek bir değer kazanır.Karakter adamı olmak bakımından ise Akif eşsizdir. O, daima bulunduğu kabın şeklini alan bir mayi veya cıvık bir halita değil; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdir.İslamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar. İslamcılık dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsü idi. Bugünkü Türkçülük ne ise dünkü İslamcılık da o idi” (Kızılelma, 1947 Sayı 9) servet kabaklıMehdi Zana’nın Zerdüşt nostaljisi büyük tepki görmüştü. Doğu Silahçıoğlu’nun Şaman’cılığı da büyük tepki görüyor. Halbuki Zana ve Silahçıoğlu gibi kimselere ‘dürüst ırkçı tavır’larından ötürü teşekkür etmek lazım. Ne yani; Kürt Selahaddin’in Ümmet-i Muhammed’e geçen hizmetlerini yahut Türk’ün “İla-yı Kelimetullah İçin Nizam-ı Alem Ülküsü”nü mü anlatacaklardı?İslam dünyasında ırkçılık yapacaksanız, ister istemez İslam öncesi medeniyetlere dayanacaksınız. “Müslümanlar kardeştir” ve “Üstünlük ancak takva iledir” hükümleri orta yerde dururken, Müslümanlık dairesi içinde kalarak ırkçılık yapmanız mümkün değil. O bakımdan, Arap ırkçılarının Babil’e, Fars ve Kürt ırkçılarının Zerdüşt dinine, Türk ırkçılarının Şamanizm’e vurgu yapmaları gayet tabiidir.İslam tarihindeki şerefli konumlarıyla övünen Türkleri bundan vazgeçirip “Türk asıllı” Etilerin, Hititlerin, Sümerlerin kurduğu medeniyetlerle övündürmeye çalışan zevatın gayretleri de gayet tabii idi. “Sümerler Türk değil Kürt’tü” itirazı ve Abdullah Öcalan’ın “Sümer Rahip Devleti”ne sahip çıkması filan da gayet tabiidir.Hakan Albayrak
Peki, siz nereye saldırıyorsunuz? T.C. Anayasası’nın 3ncü maddesindeki “İstiklal Marşı”na.Hani siz Kamalist’tiniz? Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de yakın gözetim ve denetiminde seçilmiş “İstiklal Marşı”na saldırırken, ATATÜRK’ün sizin gördüklerinizi görmediğini mi iddia ediyorsunuz? Siz neymişsiniz de bizim haberimiz yokmuş…Acaba, aşağıda aktardığımdan haberiniz var mı?”Komisyonun çalışmalarını yakından takip eden ATATÜRK, bu seçimi uygun bulmamıştı. İstiklâl Marşının uzun olmasında mutabakatını söyleyerek okunduğu ve çalındığı zaman, herkesin uzun uzun ayakta tutulmamasının elbette doğru olmadığı, ancak Marşın İstiklâl davamızı anlatışı cihetinden, büyük mânası olan, bilhassa şu mısralarının marşdan çıkarılmasının doğru olmadığını söylemiştir.‘Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyetHakkıdır Hakka tapan milletimin istiklâl’ATATÜRK:- Benim bu milletten daima hatırlamasını istediğim vecizeler, işte bunlardır, demiştir.”Eğer, okumadıysanız size daha kapsamlısını da gönderebilirim…Ancak, benim bildiğim bir taife var ki, siz de tam onların göbeğinde duruyorsunuz. Kamalist gibi görünerek, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e saldıranların merkezinde. Siz, İngilizlere “Atatürk’ü Türkiye’den sileceğim” sözü vererek üzerinde Atatürk resimleri bulunan Türk Liralarını, pulları Londra’daki Kraliyet Merkez Bankası’na göndererek imha ettiren “Paşa Baba” taifesindensiniz ve belki de oradan ziftleniyorsunuz. cem yaren
zaman ne hızlı geçiyor yaw, daha dün gibi valla. ne güzel masonikihtilal pılanları kuruyorlardı, ulusalcılar memleketi ruskilere peşkeş çekmek yanıp tutuşuyolardı, mitinglerin biri gidip öbürü geliyodu, çamuriyetçi ilan abi yargıya fırça kayıyor, köşesinden diktatörlük taslıyodu. hepsi yandı bitti kül oldu abisi:) paşa dedemmi? köşesine çekildi, hayalini kurup pılanlamasını yaptığı herşey tersine döndü.
artık kendi aralarında ihtilalin dedikosunu bile yapamayacaklar, tüm emekli paşalara bol güneşli günler diliyorum. Güzel bir tatil tüm stresi alır heyecanı azaltır, kalbe de iyi gelir.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
turklerin savaslar ve katliamlarla islam’a gectiklerini belirtmesi ilginc. arastirmak lazim.
hmm..
Araştır. Ama sen sen ol, ‘kaynağı olmayan, ideolojik ve yanlı’ bir kaç kitap dışında tarihi kitap okuma. Sadece aynı hikaye yazan üç beş ideolog yazıcının kitaplarını oku.Sonra karşılaştırmalı okumalar yaparsan bilimsel olursun, bilimsel olursan da şu an baktığın gibi bakamazsın. Uyarıyım istedim.
Bu arada, bu adama Anayasanın değiştirilemez ilk üç maddesini değiştirmeye teşebbüsten savcılığa suç duyusunda bulunmak lazım sanırım.
bi dene daha vardı bunlardan hatırlıyorum, emme o muvazzaftı, bellemekten filan bahsediyodu. bunların alayı kırca ali kibin nasyonal sosyalist, ama enayi dürümü morca ali gibi yakalanıp atılmış, sonrada hardpornoya merak salmış diiller. bi şekilde içerde kalmayı becermişler, iyide ne olcakkine? öle sölediniz diye ölemi olcek!size ve şahsınızda bütün nasyonal sosyalist görünümlü faşist kafatasçılara bir adet “hadi leyyynn” yolluyorum, keyfini çıkarın.
delikanli gibi saklamadan gercek niyetini soylemis, yolunda gittigi kisiler merhum sairi de cok rahatsiz ederlerdi, Mehmet Akif Ersoy neden cumhuriyet devrinde Misir`a kacmistir? Mustafa Kemal`den gelen turkce meal-tefsir yazma istegini neden reddetmistir?
lafa gelince araplar şöle berbat, böle ilkel, bilmem ne car car car. ulen türklere iftira etmeye utanmıyonmu? kim bu milleti kılıçtan geçiripte dinini değiştirecekmiş, alnını karışlarım falla. ölüme hazır ol, ahanda silah desen ufacık bi alışkanlığını bilem değiştirmez bizim insanımız, nerde öle şakkadanak din değiştirmek? insan atarda dengeli atar yane, bu kadarda işkembeden atılmazkine!kendini türk olaraktan görmüyo herhalde bu dedemiz, biz türkler öle ufak tefek şeylere pabuç bırakmayız.
Abbasi doneminde kitleler halinde musluman olmaya baslayan Turkler, mademki zorla tecavuzle katliamla muslumanlastirildi, ayni donemde nasil ordunun basina, devlet erkaninda valiliklere kadar yukseldiler? Musluman olmalarindan daha bir yuzyil bile gecmeden, yonetimi bile abbasiler Turklerle paylasmaya basladi, eh tarih konusunda ulvi derinliklere ve engin bilgiye sahip bu arkadaslar sorularimizi cevaplandirir herhalde.
Bunlar Erdoğan Aydın teraneleri. Tarihi kaynakları okumadan ve bakma ihtiyacı hissetmeden ideolocik tarih yazma merakları.Hiçkimse baskı ile ne Müslüman olur ne de İspanya’da oldurulamadığı gibi Hristiyan. Bunun sosyolocik temeli yok. saçmalık sadece..
Bu adamın (iç ses: Atilla Yayla böyle dediği için hapsi boylamıştı.Hadi hayırlısı bakalım.) dediklerinin tabii ki mantıklı, gerçeklerle keşisir bir tarafı yok. 301’den dava da açılabilir. Ulusalcılardan bekliyorum: “Biz kahraman Türkler pis, medeniyetten yoksun Arapların zoruyla din değiştirmişiz. Alenen hakaret, tamamen iftira. Asıl onları biz İslamlaştırdık. Bkz. İmam Baykal’ın geçen haftalardaki hutbeleri.”Ancak burada çok daha vahim olan bir mesele var. Bu memleketin evlatları Çanakkale’de “vatan” için, “ezan” için, “hakk” için savaşmıştı. Maraş’ta Sütçü İmam bu memleketin kutsalları için canını ortaya koymuştur. Ama zafer savaş alanlarında değil masalarda kazanılıyordu. Memleketimin saf, temiz evladı bunu bilmiyordu. Ve cezası da öz yurdunda garip, öz vatanında parya olmaktı.
dedemizin yazısı dün çıkmış ama bugün patlak virmiş. haber siteleri, forumlar kaynıyor, özellikle forumlarda çok pis girişmişler. heralde dava işleriyle uğraşsa epeycene insan para, hapis cezası alır. ama bi taraftanda minnettarız dedemize. kendisine, yazdığı kazataya, fikrüzerzevatına ağaz dolusu kalay çekmemize vesile olmuştur. teşekkürlerimizi yolluyor, bu kafayla devam etmesini istiyoruz.bugüne kadar bu memlekette yaptığınız herşey, bundan sonra bu memlekette hiçbişi yapamayacağınızın teminatıdır, sağolmayınız.
allasen anthro ne kadar sallamışsın öyle! sana hiç yakıştıramadım. pardon yahudi dönmeleri nedir? bunlar keyfinden mi ben müslüman olayım dediler. üstelik bahsedilen olaylar kaç yüzyıl öncenin olayları. asimilasyon nedir mesela? bu da bir zorlama metodu değil midir?
Bu ülke Nihal Atsız ı tanıyamamıştır, özellikle milliyetçi olduklarını sanan türk-İslam sentezciler hiç anlayamamıştır. Bozkurtların ölümünde tarihi bir hikaye anlatarak aslında ülkenin nasıl da çok çabuk yokolabileceğini ( yönetenler yüzünden ne ilginç değil mi ) anlatır…
Nevdalist aslında gecenin üçünde noktafa ile özelden yazıştıklarımızın etkisiyle sabahın köründe sanki herkes muhabbetten haberdarmış gibi yazmışım. Haklısın, pardon ama ben sizin bildiğinizi varsayaraktan o noktadan devam ettim. Evet belli spesifik olaylar var dedim ona da ama Erdoğan Aydın modunda “müsülman olun türk kefereler!” denmiş ve cümbür cemaat islama geçmişiz gibi bir olayın saçmalığını vurguladım. Yahudi dönmeleri hiçte asimilasyon etkisi değil bilakis ayrı bir misyon mevzusudur ama ben başka örnekte vereyim onun yerine. Hristiyanlardan alınan ek vergiler. Evet bunlarda bir baskı aracıdır ama Fatih İstanbul Hristiyanlarından bunu alırken o çağda İspanya’daki müslümanlar ise vergilerini kelleleri ile ödüyordu. Yahudiler ise kıta avrupasında yakılarak ödüyordu başka dinden olmanın bedelini. Olayları dönemine göre değerlendirmek gerekirse çokta acımasız bir durum söz konusu değil ortaçağ islam dünyası için. kaldı ki o dönem kollektif toplum yapısına sahip bir dönem. bir kilise rahibinin tüm cemaatini toplu halde islama döndürdüğü durumlar oluyordu. Bu konuda yahudiler hakkında “haç ve hilal altında” diye bir kitap vardı. yazarını hatırlamıyorum. ordaki örnekler daha iyi anlatıyor.Yani vardı belli baskılar ama bu, şu an amerikan medyasının bir amerikalı gencin inanç dünyası üzerine yaptığı psikolojik baskı ne ise o çağda da bizim hristiyan atalarımızın müslümanlaşması konusunda yapılanlar oydu. çağının en uysal dini baskısı idi bu. ben bunu vurguluyorum. ki pekçok yerde bu baskı da yoktu, mevlana gibi mutasavvıfların gönül baskısı etkiliydi. zaten anadolunun en çok islamlaştığı dönemde Türk hükümdarların ve askeri gücün en zayıf olduğu 13-14 yy. dı. Çünkü gücün az ama sosyal liberalleşmenin yüksek olduğu yunusların mevlanaların dönemiydi bu dönem.
Sabetay Sevi’yi Müslüman yapan Vanlı hocaSabetay Sevi Mesihliğini ilan eder, buna mukabil İzmir ve İstanbul Hahambaşılığı, yine onun devrinde Sevi hakkında idam fetvası çıkartırlar. İlginçtir, Osmanlı idaresi, hiçbir dinin etlisine sütlüsüne karışmadığı halde, mesele siyasi bir mahiyet arz etmeye başlayınca ve dinler arasında kurmaya özen gösterdiği dengenin sarsılmakta olduğunu fark edince duruma el koyar. Yani iş ayyuka çıkmadan ve bizzat Yahudi milleti içinden anarşi homurtuları yükselmeden müdahalede bulunmak ihtiyacını hissetmez. Hem Yahudi hahamların, hem de bir başka sahte Mesih’in ihbarı üzerine Sevi, Edirne’ye çağrılır. Kaynaklar Edirne Yahudilerinin Mesihlerini görmek için yollara döküldüklerini ve götürüldüğü sarayın etrafında toplandıklarını kaydediyor.Sarayda bir odaya alınan Sabetay Sevi’nin karşısında Sadrazam Vekili Mustafa Paşa, Şeyhülislam Minkârizade Yahya Efendi ve Vanî (yani Vanlı) Mehmed Efendi oturmaktadır. Tabii bir de sahte Mesih iyi Türkçe bilmediği için ona tercümanlık yapan Yahudi Hekimbaşı Mustafa Fevzi Efendi (eski adıyla Moşe ben Rafael Abravanel) vardır aralarında. (Kuşkusuz oturumu padişah da kafes arkasından izlemektedir.)Önce bir Mesih testine tabi tutulduğundan söz edilir Sevi’nin. Kendisine üç adet ok atılacak, eğer hakikaten bir Mesih ise bu oklar vücuduna işlemeyecek, böylece Mesihliği test edilip onaylanacakmış. Bu ürkütücü testi reddeden Sevi’nin önüne bir seçenek daha konulur. Bizzat hahamların ölüm fetvası tepesinde sallanırken, Sabetay Sevi’ye canını kurtarması ve muhtemelen Yahudi milleti içerisinde İslamiyet’in yayılmasına hizmet etmesi ümidiyle Müslüman olması teklif edilir. Bu formülün Vani Mehmed Efendi’nin eseri olduğu anlaşılıyor. Çünkü bazı kaynaklar, Vani Efendi ile Sabetay Sevi’nın kıyasıya bir ilmî ve dinî tartışmaya giriştiklerini, onun bu formülü, karşısındaki zeki ve bilgili insanı kurtarmak için ortaya attığını ve divanda kabul gördüğünü söylerler. Nitekim Sabetay Sevi’nin Müslüman olmayı kabul etmesi üzerine ona kelime-i şehadet getirten ve imanın şartlarını (âmentü) tekrarlatan zat yine Vani Mehmed Efendi olmuştur.
Bırakalım “Batı Pasha” ya ilk zırvasıyla ilgili cevabı Büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız versin:“Akif, şair, vatanperver ve karakter adamı olmak bakımından mühimdir. Şairliğine kimse itiraz edemez. Onun oldukça bol manzum eserleri arasında öyle parçalar vardır ki Türk edebiyatı tarihinde ölmez mısralar arasına girmiştir.Vatanperverliği, tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. Akif, sözle vatanperver olduğu halde fiille bunu tekzip edenlerden değildi. Vatanperverane şiirler yazdığı halde en sefil bir namert ve en rezil asker kaçağı hayatı yaşayanlar henüz aramızda bulunduğu için Akif’in vatanperverliği yüksek bir değer kazanır.Karakter adamı olmak bakımından ise Akif eşsizdir. O, daima bulunduğu kabın şeklini alan bir mayi veya cıvık bir halita değil; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdir.İslamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar. İslamcılık dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsü idi. Bugünkü Türkçülük ne ise dünkü İslamcılık da o idi” (Kızılelma, 1947 Sayı 9) servet kabaklıMehdi Zana’nın Zerdüşt nostaljisi büyük tepki görmüştü. Doğu Silahçıoğlu’nun Şaman’cılığı da büyük tepki görüyor. Halbuki Zana ve Silahçıoğlu gibi kimselere ‘dürüst ırkçı tavır’larından ötürü teşekkür etmek lazım. Ne yani; Kürt Selahaddin’in Ümmet-i Muhammed’e geçen hizmetlerini yahut Türk’ün “İla-yı Kelimetullah İçin Nizam-ı Alem Ülküsü”nü mü anlatacaklardı?İslam dünyasında ırkçılık yapacaksanız, ister istemez İslam öncesi medeniyetlere dayanacaksınız. “Müslümanlar kardeştir” ve “Üstünlük ancak takva iledir” hükümleri orta yerde dururken, Müslümanlık dairesi içinde kalarak ırkçılık yapmanız mümkün değil. O bakımdan, Arap ırkçılarının Babil’e, Fars ve Kürt ırkçılarının Zerdüşt dinine, Türk ırkçılarının Şamanizm’e vurgu yapmaları gayet tabiidir.İslam tarihindeki şerefli konumlarıyla övünen Türkleri bundan vazgeçirip “Türk asıllı” Etilerin, Hititlerin, Sümerlerin kurduğu medeniyetlerle övündürmeye çalışan zevatın gayretleri de gayet tabii idi. “Sümerler Türk değil Kürt’tü” itirazı ve Abdullah Öcalan’ın “Sümer Rahip Devleti”ne sahip çıkması filan da gayet tabiidir. Hakan Albayrak
Peki, siz nereye saldırıyorsunuz? T.C. Anayasası’nın 3ncü maddesindeki “İstiklal Marşı”na.Hani siz Kamalist’tiniz? Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de yakın gözetim ve denetiminde seçilmiş “İstiklal Marşı”na saldırırken, ATATÜRK’ün sizin gördüklerinizi görmediğini mi iddia ediyorsunuz? Siz neymişsiniz de bizim haberimiz yokmuş…Acaba, aşağıda aktardığımdan haberiniz var mı?”Komisyonun çalışmalarını yakından takip eden ATATÜRK, bu seçimi uygun bulmamıştı. İstiklâl Marşının uzun olmasında mutabakatını söyleyerek okunduğu ve çalındığı zaman, herkesin uzun uzun ayakta tutulmamasının elbette doğru olmadığı, ancak Marşın İstiklâl davamızı anlatışı cihetinden, büyük mânası olan, bilhassa şu mısralarının marşdan çıkarılmasının doğru olmadığını söylemiştir.‘Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyetHakkıdır Hakka tapan milletimin istiklâl’ATATÜRK:- Benim bu milletten daima hatırlamasını istediğim vecizeler, işte bunlardır, demiştir.”Eğer, okumadıysanız size daha kapsamlısını da gönderebilirim…Ancak, benim bildiğim bir taife var ki, siz de tam onların göbeğinde duruyorsunuz. Kamalist gibi görünerek, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e saldıranların merkezinde. Siz, İngilizlere “Atatürk’ü Türkiye’den sileceğim” sözü vererek üzerinde Atatürk resimleri bulunan Türk Liralarını, pulları Londra’daki Kraliyet Merkez Bankası’na göndererek imha ettiren “Paşa Baba” taifesindensiniz ve belki de oradan ziftleniyorsunuz. cem yaren
Emekli paşa dediyse doğrudur, haklıdır. Koşulsuz destekliyorum.
zaman ne hızlı geçiyor yaw, daha dün gibi valla. ne güzel masonikihtilal pılanları kuruyorlardı, ulusalcılar memleketi ruskilere peşkeş çekmek yanıp tutuşuyolardı, mitinglerin biri gidip öbürü geliyodu, çamuriyetçi ilan abi yargıya fırça kayıyor, köşesinden diktatörlük taslıyodu. hepsi yandı bitti kül oldu abisi:) paşa dedemmi? köşesine çekildi, hayalini kurup pılanlamasını yaptığı herşey tersine döndü.
artık kendi aralarında ihtilalin dedikosunu bile yapamayacaklar, tüm emekli paşalara bol güneşli günler diliyorum. Güzel bir tatil tüm stresi alır heyecanı azaltır, kalbe de iyi gelir.