Merhaba çamurdan yaratılmışlar. İstisnasız hergün kendimizi evrenin merkezi sanırız. Dünya bizim etrafımızda dönsün, en mükemmel biz olalım, herşey bize hizmet etsin diye düşünürüz. Aslında bir noktaya kadar bunu düşünmesek çatlarız galiba.Esasen ne kadar aciz olduğumuzu görmek için insanların içinde rezil olmayı beklememek lazım. Belki bu benim yazdığım da tanımadığım insanlara bile olsa bunu itiraf edip günah çıkarmamdır. Evet ben rezil oldum. Kendimi çok büyük görüp büyük konuştum. Altından kalkamayacağım yüklerin altına girdim. Girdim girmesine ama yine de içimde bir isyankar var. “Neden ben!!!” diye bağırıp duruyor.İnsanların sabit ve değişken özellikleri var. ben de nacizane bir insan olarak bu özelliklerimi bulmaya çalıştım. Doğuştan gelen fiziksel özelliklerimi zaten bir ayna yardımıyla görmem münkün. Ya göremediklerim? Yani karakterim…Karakterimde doğuştan gelen özelliklerimin (asabiyet, korku, cesaret, zeka v.b. ) bana ergenliğime kadar yettiğini gördüm. peki sonra ne oldu? Sonrası çok basit. Kabuğumdan dışarıya çıktım. Sadece açlığım, susuzluğum, barınmam ve şefkat ihitiyacım değildi beni dürtükleyip duran. Hırs, şehvet, kin, nefret ve bencillikle doluydu beynimin iki löbü de. Bu duyguların esiri oldum. Hem de kötü olduklarını ve hesabını veremeyeceğimi bile bile. İrademi olması gerektiği kadar iyi geliştirememiştim belli ki. Çünkü benim yaşayarak kendime kattığım tek şeyin özünde irade olduğunu farkedemedim. Ama unuttuğum birşey vardı. Bir balon ne kadar çok şişerse o kadar şiddetli patlar ve parçaları savrulup gider. Parçalandım…Kendimi toplamak için çok çalıştım. Kara bir leke gibi yapışmıştı üzerime kibirim. Ne yardan geçebiliyordum ne de serden. İşin açığı insan kendisini yok sayamıyor. Ben de sayamadım. Tekrar kabuğuma çekildim. Düşünmeye başladım. Acaba bende ne eksik vardı da hep yarı yolda kalmış, hiç ilerleyememiştim. Sonradan anladım ki insanlar yaratılırken muhakkak bir kusurla yaratılmış. Yaradan kulu kendisi anlasın diye gizler saklamış ruhlara.Gelgelelim bana. İşimde gayet iyiyimdir şükür. ( 🙂 Bakın yine ego devrede) İşim ne mi? Ben bir tekstil terbiye fabrikasında çalışıyorum. Yani boyalarla, renklerle uğraşıyorum sayın siz. Buraya kadar herşey mükemmel. Çünkü eğitimim bunun üzerine, deneyimim çok ve kullandığım boyaları ve kimyasalları çok iyi biliyorum. Gariptir ki ben yaptığım işlerin neticesini göremiyorum. Çünkü renk körüyüm. Evet körüm. Allah bana gerekli olan zekayı ve beceriyi çok fazlasıyla vermiş ama kendimi külli bir varlık olarak görmemem için gözlerimi de renklerden mahrum etmiş.Mükemmel bir sese, gırtlağa, kulağa sahibim ama enstrüman çalamıyorum. Zaten bunu yapabilsem şu anda burada yazı yazmak yerine bir yerde konserde olurdum herhalde.Bunlar benimle ilgili iki özellik. Daha birçok var ama yazmayı da çok fazla sevmiyorum canım sıkılıyor :)Velhasılı kelam; ben size kendimden basit örnekler verdim. Kendimi çok yükseklere çıkardım, oralardan aşağı çaktılar kafaüstü. Siz siz olun yine de kuş olacağım diyorsanız alçak dallara konun. Çünkü herkes en tepedeki kuşlara bakıp onları avlamaya çalışır. Alçak bir dala tüneyin, kafanıza göre takılın. Dert yok, tasa yok. Ohhh!Şu anda 28 yaşımın son demlerindeyim. Elimde avucumda hayal kırıklıklarından başka pek fazla birşey yok. Ama yine de şükrediyorum. Çünkü bunların başıma şükürsüzlükten ve cüzi irademi çok fazla pohpohlamamdan geldiklerini biliyorum.Evet çamur yaratıklar. Siz de bir düşünün bakalım ne kadar eksiksiniz…
yorumlar
hiç kimse tam değil.ancak evrenin her partikülü bir araya gelse, belki o bütün yek olabilir.ama hiç kimse tek başına tam değil. hiç olmadık.
sanırım bu yazının ardına üstadın bir iki mısrası iyi gider…insan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla subir hayata çattık ki hayata kurmuş pusugeldi ölümlü yalan gitti ölümsüz gerçeksiz, hayat süren leşler sizi kim diriltecek…nfk-sakarya türküsünden
şu geçeni durdursam çekipte eteğindensorsam haberin var mı öleceğinden…
Benimde aklima üstadin su siiri geldi…Kader, beyaz kagida sütle yazilmis yazi;Elindeyse beyazdan, gelde siyir beyazi!.N.Fazil Kisakürek
İşe, boşu doldurmakla başlarsak bizim için gelecekteki hayatımız daha güzel olur..Senin yaptığın doluyu boşaltmak olmuş.Yazın çok güzel ve ibret verici ellerine sağlık..
Ne güzel. Bir çok kişinin kendinde olduğunu bildiği halde hiç dişa vurmaması hattta kendine bile söylemeyişini dile getirmişsin. Üstelik çok gençsin vede farkındasın eksiklerinin .Hadi ne duruyorsun düzgünlüğünle ileri.
Okuma zahmetinde bulunduğunuz için teşekkürler. Bence öldüğümüzde kulların arkamızdan ” iyi insandı Allah razı olsun” demesini sağlamak için aldıklarımızda değil de verdiklerimizde biraz müşkülpesent olmalıyız. Bize verilen herşey nasıl olsa geri alınacak. Ama bizim verdiklerimiz inşaallah gelip bize yardımcı olacak.Ben de buna dayanarak yukarıda anlattığım iki eksikliğimin kullanabildiğim kısmını vermeyi tercih ettim. Nasıl mı? Bilgimi, tecrübemi ve zekamı insanları sonuca çok kısa sürede ve zahmetsizce ulaşmaları için kullanıyorum. Ben rengi göremesem de rengi gören gözler için en optimum şartları sağlamaya çalışıyorum. Ya da insanların kulaklarında hoş bir seda bırakmak için şarkılar yazıp söylüyorum. Her ne kadar onları çalamasam da 🙂 Umarım doğru yapıyorumdur. Tekrar teşekkürler. Allah hepimize hidayet ve inayet versin inşaallah.
Şimdi arkadaşım ben sana cevap vermek istiyorum. Çalışacağım niyetinden sebep…Anla ki yazını her dönüp okuduğunda değiştireceksin belki uzun belki kısa zaman veremem ama bu olacak. Dinle bir hiddete gelme feyzinden konuşlandı tarafımdan deyip devameksik ararsan veya dikkat kesilirsen herhangi bir şeye tutulursun. Tutulmak insana aşk budur diyebilir dikkat buraya gerek. Anlayış aşktır derim ben!Anlamak için suç, adalet ve dahi pozitif-negatif ne var ne yoksa bir yokla bir bak belki birileri atlamıştır diyerek…
Yaziklar olsun. neredeyse insan oldugun icin ozur dileyeceksin. hic mi insanlik onurun yok?Benligin nerede?Elbette sehvet, hirs, kin, bencillik olacak cunku herseyden once INSANSIN; CAMUR DEGIL.Silkin, ayaga kalk ve kendine (su halinle) saygi duy. Kendini anlamak ve full potansiyeline getirmek icin ne yapman gerekiyorsa yap ve asla, asla bir daha kendini asagilama.Kendini hice sayan mentalite hic dogal degil, cevreden seni KOLELESTIRME PROPAGANDASI’nin bir sonucu bunu asla unutma.Hayatinda yapabilecegin herseyin en iyisini KENDIN ICIN yapmalisin. Bir insanin kaderini eline alip neler yapabilecegini anladigin anda, dogru yoldasin demektir.PS: Aciziyetten nefret ederim.
bana geleceğimi gösterdin aslında bu yazıyla…henüz 22 yaşındayım ve sürekli kendimi pohpohlayıp atmosferi deleciği düşünüyorum ama yere düştüğümde senin gibi içime dökmek için internette böyle yazılar yazacağım…evet belki de çok yükseliyorumdur ama orada duracak bilgi,tecrübe ve cesarete sahip değilimdir!!! belki ben yukarılar da kalırım ve hayalimi gerçekleştiririm…ne kadar sert çakılırsan çakıl umudunu kaybetme derim ben…ayrıca eksiklikten bahsetmişsin ki şunu çok iyi biliyorum hiçbir zaman tam olamayacağım ve yaşamımı eksikliklerimi kapatmakla geçireceğim…fakat buna ne kadar yaşarsam yaşıyayım ömrüm yetmeyecek……umarım sende tekrar dan yükselirsin….
Arkadaşlar yazımı yanlış anlayanlar da olacağını hesaba katmam gerektiğini düşünmemiştim. Siz de haklısınız. Benim kendimi bir hiç olarak gördüğüm kanısına vardığınızı sanıyorum. Hatta ağır ithamlar da gelmiş. Birçok insanın yapabildikleri benim yapamadıklarımdan ibarettir belki. Kendimi yerlerde süründürecek halim yok. Zaten şükürler olsun ki hayatımdaki insanların kalbinde yüksek yerlerdeyim. Kimseye birşey kanıtlamaya da gerek duymuyorum. Köle miyim? Evet ama sizin köle olduğunuz şeylere değil. Ben sadece kaderimizi sadece metaya değil birazcık da manaya bağlamak lazım diyorum. İnsanların kendisini nerede gördükleri değil, esasen yaptıklarıyla nerede durdukları önemli. Kendimi aşağılamam bir insanla mukayesemden kaynaklı değildir altını özellikle çizeyim. Zaten kendimi aciz gördüğüm varlıkla mukayese bile edilmemiz olanaksız. Saygılar…
sevgili yazar, çamurdan yaratılmadığımı bilecek bir zekayı bana bahşettiği için Yüce Rabbime şükranlarımı sunuyorum…..