Yeni okuduğum bi’ haber. Çok ilginç detayları olmasına rağmen genelde hepimizin bildiği şeyler olması açısından pek de şaşırmadım. O yüzden Dünya Bankası’na koca bi’ Günaydın! demek istiyorum. Umarım bizimkiler de uyanırlar da bu işe bi’ el atarlar. Belki Dünya Bankası’nı dinlerler… Ne dersiniz?
Ben hadi ordan salak derim kendime, boşuna umutlanma, sen aklını peynir ekmekle mi yedin! gibi…
Tabii bu ne kadar anlamlı onu da bilmiyorum… Özellikle ÖSS yüzünden hayatım mahvoldu ya ondan kızgınım biraz da… Bi’ de köylerin durumu, üçlü sınıflar vs.İşte haber… şöyle:Dünya Bankası, Türkiye’deki okul sisteminin çok az öğrenciyi iyi eğittiğini, çoğunluğu ise başarısız kıldığını savunurken, ortaöğretimin aşamalı olarak zorunlu hale getirilmesi, ÖSS sisteminin de yeniden düzenlenmesi önerisinde bulundu. Dünya Bankası, Türkiye’deki eğitim reformu için bir çalışma başlattı. Çalışmanın ilk aşamasında, Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, DPT ve Türkiye İstatistik Kurumu ile birlikte ortaöğretim ele alındı.Çalışma kapsamında Dünya Bankası uzmanları, Türkiye’de ortaöğretim sisteminin mevcut durumu ve reform önerileri konusunda bir rapor hazırladı.Kaydedilen gelişmeye rağmen ortaöğretimde çeşitli sorunlar bulunduğu belirtilen raporda, mevcut duruma ilişkin şu tespitler yer aldı:-Türkiye’de eğitim sisteminin yapısı ile ilgili uluslararası normlar yok,-Türkiye, okul öncesi eğitimde geride kaldı.-Türkiye’de ortaöğretime erişim oranları AB’ye yaklaşamıyor.-Türk okul sistemi, çok az öğrenciyi iyi eğitiyor.-Türkiye’de meslek liseleri, çalışma piyasası ile ilgili hedeflerini gerçekleştiremiyor.Türkiye’nin genel ortaöğretim okulları da eğitim hedeflerine ulaşmada başarılı değil.-Mevcut ÖSS sınavı, en yüksek bütünlük düzeyinde olmasına rağmen, eğitim sisteminde kaliteyi düşük tutuyor.Bu sistem, 1 milyar YTL’yi eğitimden, sınav hazırlığına kaydırıyor, tek sınav tüm müfredatı kapsamayacağı için dengesizlik yaratıyor, sınava hazırlık faaliyetlerine katılmalarından dolayı, gençlerin çok fazla zaman ve enerjisini alıyor.-Uygulanan sistem, öğretmenleri ve öğretmen kalitesini desteklemiyor.-Okulların kaynak, yetki ve özerkliği yok.-Kamu ve özel fonlar, bölgesel eşitliği desteklemiyor. Türkiye’de eğitime kamu daha az, özel daha çok harcıyor.-Yaşam boyu öğrenmeye katılan yetişkinlerin yüzdesi 15 AB üyesi ülkede yüzde 12, Türkiye’de ise yüzde 2.Türkiye’nin bir “Ulusal Eğitim Sektörü Stratejisi”ne ihtiyacı olduğu vurgulanan Dünya Bankası raporunda, “Türkiye’nin geleceği, çalışanlarının eğitimsel niteliklerine bağlıdır. Kalite anahtardır” denildi. Raporda, ülkemize şu önerilerde bulunuldu:-İller için yıllık hedefler belirleyerek, orta öğretimde okullaşma oranını 2015 yılına kadar yüzde 80’e çıkarmak için stratejik girişim başlatın.-Orta öğretim için büyük çaplı bir yatırıma girişin.-Orta öğretimi kademeli olarak zorunlu hale getirin.-Kızların ve yoksul aile çocuklarının okula devam etmesi için daha fazla teşvik sağlayın.-Okul kalitesi için gösterge ve standartlar belirleyin.-Her okulun asgari standartları karşılamasını sağlayın. Sonra da standartları asgari seviyenin çok üzerine çıkarın.-Müfredata bağlı öğrenme standartları belirleyin.-Öğretmen eğitimi için ulusal bir çerçeve geliştirin. Çerçeveyi yeni müfredat ile uyumlu hale getirin.-Tüm orta öğretim öğrencilerine yüksek öğrenime ve vasıflı istihdama hazırlanmaları için fırsat sağlayın.-Orta öğretim müfredatında aşırı kalabalıklaşmayı önleyin.-ÖSS, öğrencilerin neleri bildiği, neleri yapabildiği, nasıl bir muhakeme becerisine sahip olduğu ve becerilerini nasıl uyguladığı gibi geniş yetkinliklerini test eden çağdaş değerlendirmeler demeti şeklinde yeniden yapılandırırın.-Özerklik: Hükümete, öğrenci sonuçlarını iyileştirme projeleri için orta öğretim okullarına doğrudan hibe yetkisi verin.Dünya Bankası raporunda, Türkiye’nin eğitim reformunda hızlı hareket etmesi de istendi.