Herıld yani departmanından
Bu seneki Nobel Edebiyat Ödülü’nü, Harold Pinter adlı oyun yazarına verdiler malum. Yıllardır yazdığı 3. sınıf piyeslerden bir b.. olmayınca, son 10-15 senedir kendini iyice “insan hakları sektörü”ne vermiş ve buradaki yatırımlarıyla belirgin bir medya kavırıcı elde etmişti.Pinter’ın web sitesinde bu sektördeki ulvi faaliyetlerini izlemek ve ettiği mühim lafları da görmek mümkün. Bilindiği gibi, bu piyasadaki yatırım malları arasında yüksek getirisiyle öne çıkan, favori bir kalem var: Kürtler! Abimiz de yıllardır bu noktadan yayın yapar, nema kapar. Ama artık nema falan değil de, böyle Nobel gibi 1.3 milyon USD’lik bir aslan payı lazımdı. Herıld yani, o kadar da olsun.Zaten kendisi de bu durumun öteden beri farkındaydı. Şimdi dikkatle aşağıda, kendi web sitesinde tamamı bulunan yazısı nın sonuna bakalım. 1997’de yazmış:”I would like to say two last things. One is that I really do believe that the Kurdish people are a wonderful people. Their dignity and their courage and their will and their refusal to submit to terror is remarkable. They are a body of people who have their own extremely distinguished culture and traditions. And I believe they will prevail. They have to, but they must be given our total support.I’d like to finish here by reading something which I think is a remarkable piece of prose by Dario Fo, which he actually wrote quite recently and submitted to the Turkish press:‘Kurdistan lives. It burns in the mind of every single person of the 35 million people who were robbed of their identity and made into refugees in Turkey, Iraq and Europe. It is burning and living in the fires of Newroz and in jails where 12,000 political prisoners are buried in isolation cells. It lives in the memory of those who disappeared and in the scars of those who disappeared and in the scars of those who were tortured. It is burning and living in the mountains of the popular resistance, called terrorism by the western world.’
I now know why he got the Nobel Prize.”Evet. Özellikle abinin son cümlesine dikkatinizi çekerim. Ne güzel. Hakikaten Dario Fo da 1997 senesinde Nobel almıştı. Pinter da şimdi, 8 sene sonra aldı. He gots the point.Pardon, Orhan Pamuk mu dediniz? Tabii canım, sıra ona da gelecek. Ama artık sadece Kürt yetmez. Yanında Ermeni falan da lazım. Pamuk Bey de zaten elinden geleni yapıyor. Ondan sonra da sıra Elif Shafak’ta.
yorumlar
Elif Şafak’ın “The washington post”ta yayımlanan yazısını yeni okudum.Türkiye aleyhinde yazmanın yabancı medyada nasıl prim yaptığı malum.(Bknz:Orhan Pamuk )”Bu Türkler, gündelik hayatlarına tesir etmediği müddetçe geçmişi sorgulama ihtiyacını pek hissetmiyorlar ” demiş Elif Shafak.”Bu türkler” kısmından halkın bütününü veya çoğunluğunu kastettiğini sanmıyorum.O kadar da yabancı değildir ülkesine.İtham ettiği kişiler “okumuş etmiş” dediğimiz “aydın” kesim olsa gerek.Ermeni dostlarından dinlediği hikayeler kitaplarda okuduğu soykırım reddiyelerinden daha sahici gelmiş.Bir şeyi okumakla bilmek,görmekle bilmek, yaşamakla bilmek farklı farklı şeylerdir tabi.Ben taraflı denilen “sarı gelin belgeseli”nde bir ayağı çukurda dedelerimizin o günlerdeki ermeni zulumlerini anlatırken nasılda hıçkıra hıçkıra ağladıkları görüntüleri gördüm.Eminim elif hanımın dinlediği insanlardan daha az samimi değillerdi bu insanlar.Melih Aşık belge ve kanıttan yoksun bu farazi yazının başlığına değinmiş. Ve devam etmiş.Kürtler Irak’ta ABD tarafından kullanılmıştı halen de kullanılmaya devam ediyor.Türkiye’dekiler ise sanki şöhret ve para peşinde koşan bir kaç “aydın takımı” tarafından kullanılıyor gibi..Kim bilir nobeli alan Orhan Pamuk olsaydı belki bu ödülü Kürtler ve Ermenilere armağan ederdi.Parayı mı?Yerdi tabiki..
ooff, ya hoca, orhan pamuk kim sen bana onun cevabını ver, sen bana bunun cevabını ver! SENBANABUNUN CEVABINIVER! Ya tamam vatan haini, yaaaaaa tamam orhan pamuk satılmış paragöz, o kitapların hepsini de kadıköydeki sahaflardan kolpalamış…. Ya tamam, tamam al yaa al, hain tamam yaaaaaa, yiter yaaa, yieaaaah beee, ilerleyin yiaaa
Pambuk abinin taşşaklarını yiyin.Bunu yazan tossun okuyana kossun.
böyle bir yazıya böyle bir ahkâm…
normal olarak herkes dışarıyı kendi pencerelerisinden görüyor. Yabancıların Türkiye’ye bakan penceresinin camına bir kürt alnını yaslamış olmalı ki Türkiye haritaları doğu bölgelerinde daimi bir gölge var.Allah’tan Orhan Pamuk gibi düşünen biri yazdı da İstanbul “hip” şehir oldu. Bu vesileyle başlayan furyanın son takipçisi;New York Times gazetesi.Baby700’ün kervanını tribünlere oynayarak yürütenlere karşı alerjisi olduğu malum. Ama Soros destekli globalizm karşıtı açıkseçik radyoların var olduğu bir ortamda Orhan Pamuk artık delikanlı kalıyor. Hoş onun da bir demeç daha patlatıp ben soykırım demedim göç sırasında eşkiyalar tarafından öldürüldü dedim diye ortaya çıkmasına az kaldı.
ne güzel komşumuzdun sen hamaset abi…Seni de, bir Diyarbakırlıya vermişler, oro.pu olmayasın diye.
her seyin bu kaddar basit olabilecegine inanmak ne guzel.extra: http://www.nytimes.com/2005/10/14/books/14nobe.html (login icin : hafif.org hafif.org)
geçmişten beri bir tehdit olarak vardı kuş gribi, göç yolu olmanın getirdiği teorideki bir risk olarak.kürt, ermeni, rum… dayatmaları geçmişte de vardı. şimdilerde ise sermayenin amerika kisvesi altında ortadoğuda konuşlanma zamanı geldiğine karar vermesiyle daha da artarak sistemli ve planlı bir program dahilindeki baskı yürürlüğe konuldu.iki durumda bizler için vahim sonuçlara gebe, kanımca ikincisi daha tehlikeli.kuş gribinde, hastalık taşıyan kuşların ülke üzerinden geçerken sıçma nedenleri ihtiyaç giderme gerekliliğidir ve hastalık bulaştırabilecekleri hayvan sayısı oldukça düşük bir olasılıktır. oysa ki dış destekli dayatma kuşlarının üzerimizden geçerken ağızlarımızı hedefleyerek sıçmaları ödüllü bir şartlandırmadır ve bizi tümden götürecektir.1,3 milyon doları kürtleri ve türkleri tanımayan sayın pinter yerine sayın baby700 alsaydı daha çok sevinirdim.
devletlü beybi kardeş yine depreşizoparomani ataklarından birini yapmış, bizi de sular/best-seller misali akıntısına(?) katmış götürmüş bulunuyor. tanrım! sudaki manda gibi hazzdoluyorum! çok yaşa beybi!
muhteşem bir köşe yazısı, özellikle H. Pinter’ın başından beri amacının ne olduğunu alenen ortaya koyduğu son cümlesini, baby beyin cuk diye yazısının sonuna oturtuşu yok mu! Pinter’a bile pabucunu ters giydirirsiniz siz baby bey, pes vallahi!Yıllardır yazdığı üçüncü sınıf piyeslerden bi’ bok olmayınca demişsiniz yazınızın başında, ı-ıh, bu yorum olmamış. Pinter’ı hiç okumamış olan bir grup üyeyi kandırabilirsiniz ancak az buçuk konudan anlayanlar yemez bu yorumunuzu.Pinter, onu kendi sözleriyle kıskıvrak bıçaklayabilecek baby bey gibi bir babayiğidin varlığından bihaber olsa gerek ki, şaşırmış ödülü aldığını duyunca. Numaracı Pinter seni.Pinter’a hayran değilim artık, en büyük baby700!
Biliyomusunuz sizden bi bok olmaz! Kürtlere düşmansiniz çok açık, kürtleri savunanlarada düşmansınız! Takim elbiseli, eli silahli ESAS milliyetçi abilerinizden tek farkınız ayri mahallelerde, farklı ekonomik siniflar içinde yetismeniz, ammavelakin ÖZÜNÜZ AYNI. Neoldu gerçekliği sindiremiyorsunuz galiba içinize. Sizin hiçbir şansınız yoktu demi ama, ödül ya Pinter’a yada Orhan Pamuk’a gidecekti, ikiside Kürtler’i savunuyor! Ne yani lan ödülün Devlet Bahçeli yada Doğu Perinçek’e falanmı verilmesini bekliyordunuz. Gidinde adam olun biraz!
Adamimsin, bunu biliyor muydun?
Ya arkadas sende aklınca ahkam kesiyorsun,ona buna bok atıyorsun falan anladık, iyi güzel ama nedediğini bilmiyorsunki arkadaş. Kendince başkalarını karalamaya çalışırken anlaşılmayan, garipte bir üslup yaratmaya çalışıyosun. Ya birkere kendisi doğu (orient) menşeyli olan bir insan nasıl oryantalist olabilirki? Sen bunu memleket hikayesi gibi algılıyorsun galiba sanki buda Diyarbakır’da doğan Diyarbakırlı’dır falan gibi. Oysa yanlışşın ustam. Oryantalistler biliyorsun 18 ve 19. yüzyıllarda Avrupa’dan çıkıp doğuyu, özellikle Orta Doğu ve Mısır civarını keşfe gelen Batılı bilimadamları ve yazarlara atfen ortaya çıkan bir kavramdır. Onların doğuyu kendi batılı anlayışlarıyla tanımlama ve etiketlemeleriyle alkalıdırki, bugün batılıların doğululara olan önyargılarında hala bunların büyük etkisi vardır. Merhum Edward Said’in Oryantalism’ini al oku, çok karışık falan ama, belki işe yarar.Değinmek istediğim ikinci noktada arkadaş gerçekten kıskançsınız ya. Ne Orhan Pamuk’u nede başarılı ve açık fikirli, Ermeni Soykırımını tanıyıp, Kürtlerin Türkiye’de yaşadığı problemleri eleştiren kimseyi çekemiyorsunuz ve başarılarını kıskanıyorsunuz, bu yüzdende habire bok atmaya çalışıyosunuz. Dediğim gibi adam olun adam!İki tane alakasız nokta:Ya arkadaş bu opsiyon kelimesi almış başını gidiyor. Türkçe’de seçenek gibi negüzel bir kelime varken ne gerek varki bu opsiyona. Ayıp oluyo valla!İkincisi, ben bu siteye yeni üye oldum. Kulanıcı ismi olarak debugger geçti aklımdan meğerki biri almış onu. Bende thedebuggeri denedim ve oldu. Debugger arkadas kusura bakma ama önümde the olduğu için ben esas oğlan oluyorum sende herhangi!eyvallah
Boş arkadaş boş işte. Orhan Pamuk’u şahsen okumadım ama burda tartışılan adamın ne yazdığı değilki ne söylediği zaten! Evet kem küm falan etmiş ama önemli olan başta söyledikleridir.Bu arada senden iyi porno yazarı olur biliyor musun? Bende Avrupa’ya gelirken yanıma vazelin kremi almıştım ama bunu genelde kışın kazılarda çalışırken sıcak tutsun diye ellerime sürerdim. Yani kimsenin mahrem yerlerine sürmedim. Sizin bunu oralarda nerenize sürdüğünüz malum zaten! Senin velet dediğin Said’in kitabını baştan sona okumuştur, senin gibi okumayı reddetmemektedir ve sana şeyin kaç bucak olduğunu gösterir. Birde herbi boku bildiğini söyleyip duruyosun. Hassiktir ordan! Ben adabımı bu noktaya kadar bozarım, bundan ötesi bu sitenin ziyaretçilerine karşı ayıb olur. Sizin (böyle derken sen ve senin gibileri kastediyorum) doğruyla sorununuz var aslanım, tarihle yüzleşme sorunu. Eminim sende Ermeni Konferansı esnasında MHP’yle birlikte Taksimde’ki yumurta şenliğine katılmışssındır. Pazartesi günüde devletin ‘güvenlik’ gerekçesiyle Eskişehir’e transfer ettiği babasıyla birilkte öldürülen Kürt çocuğunun davası var, bakalım aynı güruh yine işbaşında olacak. Sen Kürtlere söylediğin laflarla remen faşoluk yapıyosun. O söylediğin laflar eskide kaldı. Bugün Türkiye’nin en büyük problemi zaten böyle inkar etme, görmezden gelme politikalarıdır.Devam et aslanım. Yürü be!
İnceliklerle örülmüş, evet, kimsenin o günkü işlerini halledebilmesine yaramayan, ama dünyayı daha dikkatle, daha iştahla, daha saygıyla, daha sevgiyle dinleyebilmenin, anlayabilmenin yolunu açacak olan roman, öykü, şiir bize ne kadar uzaktan, ne kadar solgun bir gülümsemeyle bakıyor. Onun için ancak siyahla beyazı ayırt edebiliyoruz. Bir romancının konuşmalarını gündelik hesap dilimize hoyratça tercüme ederken neler kaybettiğimiz umurumuzda değil.Orhan Pamuk’un, kamu tercümanı kaba saba hedefi belliler tarafından sorgulanırken söylediklerine değil, romanlarına ilgi duyduğumuz, o romanlarda onca emekle örülmüş hayat kurgusundan zevk alabildiğimizde dünyayı algılayış biçimimiz külliyen değişecektir. İnsanın biricikliğini, özgürlük ülküsünü, sonsuzluk serüvenini kutsamayı öğrenmenin yoludur, edebiyat. Edebiyatın gücü karşısında tabuların esamisi okunmaz.Şimdi Pamuk’a kaldırdıkları sopaları saklamaya çalışan, Nobel alırsa ne kadar gurur duyacağını ilan eden vasatın sözcülerine kulak asmayın. Edebiyatçısının özgürlüğüne sahip çıkan toplum, kendi özgürlüklerine de sahip çıkar. Edebiyatçılarınızı baskı ve saldırılarla yıldırıp yazamaz hale getirirseniz, ömür boyu Hasan Pulur okumaya mahkûm olursunuz. Daha da kötüsü torunlarınız da Hasan Pulur okur.
yanlis girilmis bir ahkamdi, sildim.
Madem yazmayı seviyorsun al sana bir şans daha! Dediğin gibi ben de olmasam seni ipleyen olmayacak zaten!Arkadaş ne güzel bir hancı metaforu uydurmuş gidiyor. Nedir ulan bu? çocukluğunda şefkat falan görmedin mi sen? Nedir bu hancı uydurması?Ne o? bir cevap yazmak üç gün alıyorsa senin bu yazıların kaç farklı sakatatın bir araya iliştirilmesidir?Başlatma yazımından, kuralından. Bu alemin kuralını kim yaratmışki sen bana kural hatırlatıyorsun.Ben hayatımda keraneye gitmemişimdir ama seni bilmem.Etiket bulma arayışımdan değil ama sen daha çok Atatürkçü faşistler gibi havlıyorsun!Yumurta çok Avrupai demi? döner bıçağı daha iyi olurdu.Biz az ülkücü indirmedik İstanbul Üniversitesi’nde. Gelsinler yine yaparız. Sende onlarla gel.Kürtler hakkında yanılıyorsun arkadaş. Kürtlerde her millet gibi kendini keşfetmektedir, doğrular yanlışlar olmuştur ama milliyetçilik çözüm değildir hatta problemin kendisidir. Her türlü milliyetçilik problemdir.Çözüm, devrimci, demokrat, yaratıcı soldur.Sen asıl bundan kork deyus!
Nasıl da gerçek yüzün çıkıyor ortaya yavaş yavaş!Atatürkçü faşistlerin ve turancı dümbeleklerin yumurta eylemini hafif bulup daha radikal taktikler önerip, vurur kırarız diyen dangalak şimdi ‘ah! siz hepiniz aynısınız, şiddet dişkünü mahluklar!’ gibi bir orta sınıf terelellilenmesiyle dert yanıyor. Ağzından akan boklu salyaları yemeye mi başladın şimdi?Neoldu kalem şovalyesi? Yazdıklarını hatırlamaz mı oldun?Biz o piçleri indirdik, indirmesine de onlar bize döner bıçaklarıyla saldırdı diye! Orospu çocuklarının götü yemez yoksa!Küfürleri biliriz ama diğer ziyaretçilere saygımnızdan adabımızı çok derinlikli bozmuyoruz.Neyse senin canın çok sıkılmışa benziyor. Git bir pavyonda eğlen falan biraz!
güzel, güzel, devam beybibey kardeşim, devam…haaa, bu arada işaret etmeden geçemeyeceğim, küfürde ifraza kaçmışsın bir miktar, yazının şerbetine halel getirmişsin…adın çift altmışaltılıinan olunca mı oldu bu haller, nedir? bir nevi dr. jeykıllaşma halleri? hı?
“yok yok, ifraz demek istemiştim, hani salyalar falan” diye celallenmenin, kıvırmanın anlamı yok tabii. gönderdikten sonra yazıyı, uyandım ama, gitti gider dedim. ifrat tefritte bulunmuşsun, peki. yüce rabbim kılıcınla ölmeyi nasip eylesin. hoşgeldin, sefalar getirdin…
Görmeyeli uzun zaman oldu =)Orhan Pamuk’un Edebiyat Nobeli almak için önce intihalsiz romanlar yazması, iyi bir yazar olması gerek.Bunlar olmadan sırtını değil Kürtlere; Ermenilere, Kızılderililere, Tibetlilere, Papua Yeni Ginelilere, Siyahlara, Sarılara, Morlara, Leylaklara dayasa Nobeli göremez.Bu arada ahkamlar yazıdan da ilginç”Orhan Pamuk’ u şahsen okumadım ama..” OKU O ZAMAN S*L*K”Sen asıl ondan kork deyus!””Orhan Pambuk.”Hafif.org: 30 IQ’lu Kürt milliyetçisi , kara saçları yağlı-parlak imla katillerinin yuvası mı olmuş?
Evet, Mehmet Akif Ersoy’un da adı geçmiş.Kısa bir biyografisini verelim; bir adam, bir edebiyatçı nasıl olmalı konusu açıklığa kavuşsun.
bir giderim de benden sana. ; parantezin yanlış olmuş. ifratakaçmak abartmak değildir. “Abartmak” ın Arapçası mübalağa’dır. Düzeltir hayırlı sabahlar dilerim.
Bana illa imla kilavuzuna baktırıcan demi seni yüksek IQ’lu dangalak. SALAK sen ve senin yedi düvel sülalendir. Sen kim oluyosunda bana tavsiye veriyosun göt. Abesle iştigal etme, senin IQ’nu sikerim yoksa!
Ulan IQ tartıcısı deyyus sen öyle işin kolayından etiket yapıştırmak yerine o yüksek IQ’nla benim yukarıdaki milliyetçilik üzerine yazdıklarımı bir oku helede ondan sonra bok at kefere! Benim gözümde bütün milliyetçilikler zararlıdır. Seni modern-batılı Atatürk milliyetçisi, lümpen, zevzek, okuda ondan sonra ahkam bekçiliği yap. Sonra böyle giydirirler sana fagot!
uzun zamandır gelmiyor, okumuyordum. baby abim iyidir, hoştur, klavyesi keskindir ama takıntıları vardır işte. olur, her yiğitte kusur vardır.kürt, ermeni, türk, avrupalı dengeleri üzerinde hiçbir yorum yapmak istemiyorum ama özellikle inan6666‘nın söylediği bir kaç vecize takıldım, söylemesem olmaz:“Sanatın gündelik veya ömürlük niyetlerle politize edilmesinden daima nefret ettim. Bu sanat değil şaklabanlık.”Yukarıdaki (italik) inan6666 ya ait olan cümleyi esas aldığımda, ilk aklıma gelen şaklabanları aşağıda bulabilirsiniz.- Sartre- Dostoyevski- Bono -U2– Nazım Hikmet- Necip Fazıl- Namık Kemal- Pablo Neruda- Bob Dylan- John Lenon- Nietsche- Wagner- GoetheListe çok daha uzun tutulabilir. işte bu şaklabanların porno işine girmeyerek, politikaya bulaşmış olmaları gerçekten çok acıdır. Hiç olmazsa politik düşüncelerinin arasına parça atsalar, günümüz edebiyatı, müziği, sanatı çok daha düzgün yerlerde olabilirdi. örneğin bir john holmes, bir rocco, bir asia carrera bunlarla kıyaslanamayacak kadar asil işler çıkarmış, bizlerin damarını kabartmış sanatçılardır. örneğin rocco olmasa damarımız neyle kabarır ve fakat sartre’sız, dylan’sız bir hayat çok daha çekilebilir olabilirdi. muhtaç olduğumuz kudret nasıl olsa kabarık damarlarımıza akın akın akacak nasibimizi alacaktık.sanatçıya tahammül, kolay kazanılır, sindirilir bir yeti değildir. sanki ilk çıkıp böyle laflar etmiş adam orhan pamuk’tur, ilk kez bizde olmaktadır, linç edilmelidir. aşağıya sadece bir kaç örnek yazıyorum. Alıntılar Doç. Sami Selçuk’tandır.“Burası İngiltere mi tırmarhane mi?”, “İngiliz kibarları zenginliğin kutsandığı tapınak ve bakirelerin satıldıkları bir pazardır”, “İngilizler, şaşkın, kibirli, budala bir ulustur”, “bu ülkede başbakan olmaktansa köpek olmayı yeğlerim”– B. Shaw“Cezayir’i önce işgal ettik. Sonra da iki yüzlü bir sırıtkanlıkla adını değiştirdik, Fransız Cezayir’i dedik”– J. P. SartreYazar Averçenko, “Devrimin Sırtına Saplanan On İki Bıçak” adlı yapıtında Lenin’le alay etmiş ve ona sövmüştür. Buna karşılık Lenin şunları yazabilmiştir: “Son kertesine varmış bir nefretin, bu ustaca yazılmış kitaba nasıl yer yer gerçekten güçlü, yer yer de gerçekten zayıf bölümler getirdiğini görmek ilginç oluyor. Bence kitaptaki anlatımlar yeniden yayımlanmaya değer. Yetenekli insanlara cesaret vermeliyiz”.bol pornolu, vatan hainsiz, politikasız edebiyatlar dileğimle..NuMB
yazarken açıklar beklemiştim ama bu kadar çabuk beklemiyordum, bir kaç ahkâma belli olur diyordum, gerek kalmadı. tüm bunları bu üslupla yazacak tek kişi tanıyorum!fikirlerinin çoğuna katılmasam da, çok keyifle okuyarak katıla katıla güldüm… son olarak, sanatçılar konusunda yazdıklarının çoğunda hemfikirim ama sanatın hayata müdahale etmesi gerektiğine inanıyorum, sanatın halk kitleleri ve dolayısıyla iktidarlar üzerindeki etkisini boşa harcamaması gerektiğine inanıyorum. bu arada gayet politik bir adamsın ve ayrıca şu yazdıklarınla sana çok rahat sanatçı da diyebilirim, sen varlığınla kendi çelişkinsin be hocam!sen yazacaksan ben sana daha çok itiraz ederim, yeterki yaz böyle…
Bu yeni kardeşimizi -inan666- beğeniyorum. Kendine özgü bir hırçınlığı, fena sayılmayacak bir aküsü ve donanımı var. Hatırı sayılır bir IQ sahibi. İnanç zayıflığını da takdir ediyorum. Aferin.Ayrıca gayet iyi yazıyor. Her ne kadar seksüel konulardaki aşırı hassasiyetini, kaba ve küfürlü ifadelerini tasvip etmesem de; blog listesinde bulunan, Paris’teki olaylardan yola çıkan yazısını tavsiye ederim (başlıktaki kelime “viole” olacak).Benim inan6666 olduğuma inananlara çok kırıldığımı da belirtmek isterim. Hatırlatmak isterim ki, baby700 “geceleri hırt” da olsa asla küfürlü ibareler yazmaz. Ayrıca bu kadar uzun ve ciddi de yazmaz, yazamaz. Aktif agresif bir şeysi yoktur.Pamuk Bey ve saz arkadaşlarına gelince… Eleştirdikleri, hatta nefret hissettikleri biçimlerin kendilerinde de yaşadığını biliyorlar, görüyorlar. Bunlar bu durumu geçiştirmek için ya sahte bir naiflik ve temizlik görüntüsü verirler veya eğer ok yaydan çıkmışsa, “sanatçıdır, her b..u yiyebilir, tuhaf bulunmamalıdır” şeklindeki kodlara yaslanırlar. Budur.
ve beklenen son.ne diyelim.bu durum bundan sonra “dünyaya açılasım var” diyecek yazar çizer tayfamızın ufkunu açacaktır kanaatindeyim.
Arkadaşlar bu konuştuklarınızı o çooook imrendiğiniz, beğendiğiniz, altına yatmaya can attığınız ABD ve Fransa Demokrasilerinde size söyletmezler. Ne güzel bir ülkede ne güzel insanlarla (bu güzel insanlar biz TÜRKLER oluyoruz) yaşadığınıza yatın kalkında şükredin.
Bak ya bak, ne güzel de her bokun ilmini aşmış arkadaşlar varmış aramızda meğer, götümle ve kahkahalarla güldüm ve gülmeye de devam edeceğim çünkü karganın boku ağaçtan düşmeden havalananı gaklamadan duramaz, muhtemelen yine gaklayacak 🙂 ooo, bakın yahu, nazıma da karşı pamuğa da karşı hepsine de karşı, ağzı da laf yapıyor keratanın, koyunun bulunmadığı yerde abdurrahman çelebi olmaya teşne herhalde mahzun evlat, ha elbette ekşi sözlük de terennüm etmiş stevemcqueen ayaklarını da ihmal etmiyor, ne demiş andy kaufmann hacı biliyo musun sen, götverenin göt vereceği yerde ben götüme bez bağlarım.. bak sen bi güzel iktidar aldın bu ahkam silsilesinde de seni sikine kim takar, sen kendini sikine takar mısın, enişte, söyleyeceğin bir şey varsa açık açık söyle, götümü yırtıyorum kıskanmaktan ki adama nobel verdiler de, ne amgötsikyarak demekle, ne de entelektüel terminolojiyi biliyorum ayağıyla yediremeyeceğin insanlar da var bu dünyada, mizah yazarı olmak istiyorsan illa ki, yalçın küçük ol, soner yalçın ol, hadi onları bile olamadın doğu perinçek ol, senin ağzınla, bi sike merhem ol bre dımdızlak 🙂 bak, ben, onyıllardır roman yazcam, nobel alcam diye götünü yırtan ama beceremeyen bi insan evladının, puştun, yavşağın tekiyim, ama yine de orhan pamuğa çemkirmektense adamı kutluyorum, gurur duyuyorum, nereye çekersen oraya gelecek lastikli laflarla, sözümona malumatfuruş ama aslında malumatfuhuş tamlamalarla adam olamadım bari ahkamcı olmaya çalışayım demiyorum, şurada ya da orada ya da burada mal mal konuşan faşistler beni ilgilendirmez ama senin gibi kendini nev-i şahsına münhasır sanan faşistlere iki çift laf etmek için uykusuz da kalırım gerekirse, ne diyosun abi sen, çapın ne de alanı boş sanıyosun, bak burda yazdığın hemşo edebiyatına götüyle gülenler de var, uyanık ol, hadi şimdi bi cevap yaz bakiyim de gülelim biraz daha 🙂
hala insanları sınıflandırarak savaş karşıtlığıyapmaya calısan zihniyetler hala bu yolla insan hakkı geyikleri yapan kafalar goruyorum.zamanın düzeneğinin kölesi olmuş orhan pamuk savunurlarına seslensem uzun uzun satırlar yazsam, sadece bağırdığımla kalırım.eğer birileri ortalığı karıştırıyorsa bakacağınız iki şey var.kaç bayrağımız var ve hangi sınırlarda yaşıyoruz?bu ülke sizleri bizleri geçmiş ve geleceklerimizi doyurmaya mutlu etmeye yetemediyse, buna bir sebep gösterek istediğiniz şekilde bölün, parçalayın.bana özgürleşme gibi,100 sene sonra tarihi değiştirmek gibi,eziliyoruz hakkımız yeniyor gibi tavırlarla gelmeyin!!!gerçi gelen kim derseniz de bu ülke parlementosunda her tür milletten türk vatandaşı savunma yapmış, cumhurbaşkanlığı koltuğuna dahi oturmuştur.3000 yıllık tarihi olan bir ülkenin cumhurbaşkanı olabildiysen ve hala bu ülkenin sınırlarında iç huzurunda gözün varsa, sen kendin için değil, başkalarının senin için istedikleri üzerinde dans ediyorsun demektir.
Yazıyı yazan arkadaşın öngörüsüne hayran olmamak elde değil.
“Sonra kasaba alanina dolanir. Ataturk heykellerine sican guvercinleri ayiplar…”aydın diye geçinen batı yakası kahramanlarımız, “tarafsısız ve her konuya objektif bakarız” kandırmacası altında -ki bu durumlarına kendilerini inandırarak- ait oldukları halklara ihanet ediyorlar.bunların en tehlikelileri, polemik lafların gerdiği ortamlarda avrupalı faşistlerin ellerini ovuşturarak izlediği ‘türkiye ön şark’ sahnesinde dans eden o.p. gibi kişiler ve maalesef bir değil, çoklar. Bu arkadaşlar, sembollerle gizledikleri hakaretlerini zamana yayılan alıştırma turlarıyla bize bir bir giydiriyorlar.her zaman olmuştur; araç olarak kullanılanlar ve amaçlarına ulaşmaya çalışanlar. şu an bizden daha fazla insan olduğunu düşünen batılılar bir oyuncağın düğmelerine basınca kendilerini eğlendirecek birşeyler olacağını bilen çocuklar gibiler. oyuncağın başındalar ve bu onların oyunu. biz daha az insan olanlar ise böyle oyunları pek bilmiyoruz, bu bizim suçumuz.Eğer herhangi bir tarihi birikimi, sabit duruşu, analiz gücü, öngörüsü ve kıvrak zekası olmayan kemikleşmiş politikacılara sahipseniz ve sürekli bu politikacılara inanma gafletindeki bir toplumsanız, huzurunuzun ve istikrarınızın olmaması doğaldır. bu durumu değiştirebilmenin tek yolu kendimizi, çocuklarımızı, etrafımızdakileri geliştirmekten, olayları tüm yönlerden bakarak anlamaya çalışmadan kabul etmememizden geçer. kabul etme durumunda olsak bile aklımızda hep bir soru işaretinin olmasından…yani, o.p.’nin nobel alması ile ilgili görüşleri edebiyatçılara -becereksiz ve yavşak olan sayın orlando dışındakilere- bırakırım ama soru işareti hep aklımda olacaktır.
Bilgi için teşekkürler.klima servisi – klima servisi