Başımdan geçen ufak bir olayı burada anlatmak istedim. 2003 yılında bir mağazadan bir anakart almıştım. Yalnız altı ay sonra arıza yaptı. Garanti kapsamında tamir için aldığım yere gittim. Yaklaşık bir ay kadar bekledim ve mağaza sahibi, ürün değişimi yapılacağı yalnız mevcut ürünün olmadığı ve verilen başka ürünün de farkının alınacağını belirtti. Tabii doğal olarak sinirlendim. Kendi çabalarımla ürünün tamire gönderildiği ithalatçı firmayı buldum ve durumu anlattım. Oradaki yetkililer yardımcı oldular ve mağaza aradan çıkarılarak bizzat benimle muhattap oldular. Sonuçta ben ürünümün yenisini aldım.Hepimiz birer tüketiciyiz. Öyle ya da böyle muhakkak mağdur olduğumuz bir mal almışızdır. Muhakkak bir ayıplı mal ile karşılaşmışızdır. Peki kaçımız ayıplı mal karşısında ne yapmamız gerektiğini biliyor? Ben şahsen bilmiyorum. Aldığımız bir malın garanti süresinin ne kadar olduğu hakkında kaçımız bilgi sahibiyiz? Öğrenmek için ne yapıyoruz peki bir tüketici olarak? Çoğumuz pek bir şey yapmıyoruz bence. Peki kaç kişi 15 Mart’ın Dünya Tüketiciler Günü olduğunu biliyor? Sorular böyle gider neyse… Tüketicilerle alakalı 2003 yılında çıkmış bir yasa bile var. Bir başka yazımda bu konu ile alakalı bağlantı vermiştim. Belki ayarlı olabilir diye bu bağlantımı tekrar veriyorum. Bir tüketici olarak her zaman hakkınızı arayın. Şayet hakkımı aramayan biri olsaydım ya da mağaza sahibinin sözüne uyup para ödeseydim hem cebimden gereksiz para çıkacaktı hem de aldatılmış olacaktım. “İade kabul etmiyoruz.” diyen üreticileri şikayet edin. Şikayet etmekten utanmayın. Unutmayın ki hatalı malı size onlar sattı. Utanması gerekenler onlar, siz değilsiniz.