AĞZININ MUTLULUĞU İÇİN SİGARA İÇTelevizyonda film izliyorum. Senaryo gereği kahramanımız bir sigara yakıyor. O da ne, elinde sigara, elini ağzına götürdüğünde sigarayı kapatan bir karartma görüyoruz. Anlıyoruz ki sigaranın zararlarına karşı, özellikle de çocuklar için teknik bir koruma geliştirilmiş. Bu konuda üstelik yasal bir düzenleme yapılmış. Gayet güzel..
Ardından aynı film kahramanı alkol alır, karartma yok. Cinayet işler, karartma yok. Kumar oynar, karartma yok. Gayri meşru ilişki yaşar, karartma yok. Anlayamadım gitti, sigaranın günahı ne?
Sigarayı savunduğum için veya yasakçılıktan yana olduğum için böyle yazdığımı düşünmeyin lütfen. Herkesin tercihine saygı duyuyorum…
Dikkat çekmek istediğim husus şu: bir sistemsizlik, bilimsizlik, dağınıklık almış başını gidiyor.Bakın size daha ilginç bir şey anlatayım. Biliyor musunuz, 70-80 yıl önce tüm dünyada sigaranın faydaları ile ilgili reklamlar yapılıyormuş.
Hatta bu reklamlarda, ünlü doktorlar, , tanınmış sanatçılar,sevilen sporcular rol alır ve sigarayı tavsiye ederlermiş.. Hatta bu reklamlarda çocuklar bile kullanılmış.Geçen hafta , bu inanılmaz, bir zamanların sigara reklam afişleri New York’ta bir müzede sergilenmiş.. Bu afişleri incelediğimizde anlıyoruz ki; Doktor tavsiyesi ile sigara satılmış. Din adamlarının en çok tercih ettiği sigara markası söylemiyle sigara reklamı yapılmış. Şimdilerde zararının üzerine çokca gidilen sigara ile ilgili bir zamanlar inanılmaz, teşvik edici reklam kampanyaları yapılmış.
İşte sigaraya özendirmek için tercih edilen birkaç slogandan örnekler: “Bir günde iki paket, ağzının mutluluğu için” , “Sigara ağız kokusuna neden olmaz” , “Boğazınızın sağlığı için bu markayı tercih edin” , “Doktorunuz bu sigarayı tercih ediyor.”Her yıl binlerce insanın ölümüne neden olan sigara işte bu şekilde reklam edilip pazarlanıyordu. Şimdi ise zararını dünya anladı. Gerçeği geç te olsa öğrendik ya; dizi kahramanının elindeki sigarayı bile, çocuklar özenmesin diye gizlemenin yollarını arıyoruz…İnsan sormadan edemiyor: Acaba bugün, reklam fırtınasına sebep olan cep telefonları ne olacak? Bilgisayarlar, kablosuz internet bağlantıları, radyo frekansları, margarin yağları, mikro dalga fırınlar… Ve daha bir çok şeyin bir zamanlar reklam ile özendirildiği gerçeği de gelecek nesilleri hayrete düşürecek mi acaba?Neden daha çok başımız ağrıyor? Neden daha çok yorgun düşüyoruz acaba? Neden hastalıklar arttı acaba? Bunların cevabını bizden sonra gelen nesiller mi öğrenecek?
yorumlar
Sigara içmediğimi belirtmeliyim, tiryaki olduğum sanılmasın 🙂
Keremx, internette okuduğun haberlerin paragraflarını değiştirip, üç beş cümle de kendinden ekleyip boyuna bize kakalıyon. Tahminim, haberleri internethaber.com‘dan takip edip “haber”e çeviriyon.Değişik bi teknik seninkisi de.
Doğru söylüyorsunuz. Dikkatiniz için teşekkür ederim. Gündemdeki haberleri tamamen kendi cümlelerimle yorumluyorum
Ancak ne verdiğiniz adres doğru, ne de paragrafları değiştirme konusu…
Cümle ve yorumların bana ait olduğunun en büyük ispatı da Pillinetwork’un sahip olduğu değerlendirme sistemi. Bu değerlendirme sisteminde internetten yazı kopyalayıp burda yayınlamanız mümkün değil. Deneyin isterseniz. Yazılarım onaydan geçtiğine göre, neden rahatsızlık duyup böyle yorum yaptınız anlamadım.Teşekkür ettiğim tek doğrunuz: güncel haber ve araştırmaları yorumluyor olmam. Buna kakalamak diyorsanız sayın ANTHRO, BU ANLAYIŞINIZ İÇİN DE AYRICA TEŞEKKÜR EDERİM.
ben olsam pillinin yazı değerlendirme sistemine pek güvenmem zira çok gördük direk kopya yazıların yayınlanıp orcinal yazıların yayınlandıktan sonra silindiğini. bissürü dandik mimde cabası. mesela 22dakikada çok şikayet okudum “bu yazının aynısını ben yazdım, yayınlanmadı ama bu ne arıyo burada deyu. moderasyon hala deneme yanılma yöntemiyle iş öğreniyo.şahsa değilde genel bi değerlendirme olsun bu.
Ben hafif.org da güven sorunu yaşamadım…
zamanla herşey yaşanır, sabırlı olmak yeter.
🙂 Peki, Oğuz…
keremz kardeş daha yenisiniz daha neler göreceksiniz siz bile şaşarsınız. bu hafif.org yok mu bu hafif org.
Kerem kardeş, ben niye yazıyorsun demiyorum. Yazdığın yazıları ben bir önceki gün okuyorum da, yazıların, cümlelerin biraz farklı ve biraz da yorum katılıp haber olmaktan çıkartılarak sunulmuş oluyor. Bunu çakozlamıyor değiliz demek istedim.İstediğini yaz tabi ki. Beğenmeyen okumaz, yada tenkit eder. Ben içeriklerinle ilgili bir eleştiriden ziyade tekniğine yönelik bir söylemde bulundum.
Tamam, ANTHRO mesaj alınmıştır. Teşekkür ederim…
bu sigaraları flulama işinde öyle başarılılar ki filmde görülmeyecek kadar uzak plandaki sigaraları bile adamın gözüne sokuyorlar. çocuk, ‘anne! adamın ağzına götürdüğü o büyülü sisten istiyorum!’ der.ayrıca sigara paketleri de öyle güzel şeyler ki. geçen gün bir winston paketine hayran hayran bakıyordum. yasa çıkmalı bakkal amcaların arkalarındaki sigara panellerine (panel? reyon?) buğulu cam takılması…hatta sokakta sigara içenlerin etrafına duşakabin döşenmesi hakkında kanun. sigara bir gerçeklik, ölümün tek başına yürüttüğü kampanyanın dahi etkisiz kaldığı düşünülürse, zaten düblaj ile içine sıçtığınız filmin bir de görselliğine işemek.
sigaraya askerde başladım. 28 yaşında…”hadi canım, daha önce mutlaka içmissindir” diyebilirsiniz ama hayır. ilk bütün sigaramı askerde içtim. daha da bırakmadım hala da içmekteyim. pişman değilim. istersem bırakırım…”istersen bırakırmış, peh peh zor o” da diyebilirsiniz ama askerdeyken denedim. acaba tiryakisimi oldum deyu bir süre içmeme kararı aldım. tam 4 gün hiç içmedim, baktım herhangi fiziksel bir istek yok. devam…askerdeyken çok “ah bir sivilde olsamda sigarayla ilgili bir yazı yazsam hafif de” demiştim. çünkü sigaranın çok etkileri oldu psikolojik bedenimde. hatta adını da şöyle koyucaktım;”bir tahassüngah olarak: SİGARA”ama artık yazmak istemiyorum. hem zaten başlık isteyen için çok şey anlatır…
T&M
KEREMX DİYOR Kİ, (26 Aralık 2008 03:36)T&MNe demek kii ben düşündüm bulamadım…
Pillibebek sormuştu açıklamıştım daha önce :))Tekrar açıklamam, bana ne :)))
Nerde o açıklama ona bakayım:))Aratma şimdi…Yoğun istek üzerine söyle…
söylemem…. :)))
Aman söyle sen bilirsin.Öğrenmek istemiyorum artık.Merakım geçti…
tamam tamam söyleyeceğim :))
cevabı burda
Tşk ederim…Ama bakmıcam bana ne:)))
:)) Yaramaz, fazla inat iyi değildir…
Biz başımızı kapar,kıçımızı açarız keremcim.AB ‘ye gircez,kurcalama,gözün sevem.aaaaa.
Tamam , DEELALIM, fazla kurcalamayayım, Ülkemi ABİ den eden ben olmayayım :))T&M