Meksika İmparatoru Maximilian Meksika’nın en talihsiz hükümdarlarından biri olarak alınır. Bunun nedeni 3. Napolyon tarafından Meksika İmparatoru ilan edilmesidir, kendisi ünlü Habsburg hanedanının bir üyesidir.İmparatorlugunu kabul etmeyen bir grup cumhuriyetçi tarafından henüz otuzdört yaşında idam edilmiştir.

Maximilian’ın hem kuzeni hem eşi olan Carlotakendisine Napolyon tarafından bu teklif geldiginde eşini zorlayarak kabul ettirmiştir. Eşinin ailesinin bu durumdan haberi olmadığı için dolayısıyla hem saltanatı kabul ederken ailesindeki haklarınıda kaybetmiştir.Büyük bir hevesle eşine bu saltanatı baskı yaparak kabul ettiren İmparatoriçe Carlota plan yaptıgı gibi asla La Catedral Metropolitana‘da tahta çıkamaz.Çiftin çocukları da olmadıgı için iki evlat edinirler.Eşinin rejimi tehlikeye düştügü zaman sırasıyla Roma, Paris ve Viyana’ya yardım istemeye giden imparatoriçenin Papa’dan bile yardım istemesi sonuçsuz kalır ve bir daha eşinin yanına dönmez.Maximilian idam edildiği zaman imparatoriçe İtalya’da Miramare şatosundadır.Eşi için Avrupa’ya yardım istemeye geldiginde büyük bir bunalıma giren imparatoriçe , o dönem hiç bir kadına böyle bir hak verilmemesine rağmen kendini yere atarak Papa’ya geceyi orada geçirmek için yalvarır ve bu deliliğinin ilk belirtileri olarak açıklanır. Sonrasında Vatikan’da kaldıgı otelde Napolyon tarafından öldürülecegi yönündeki paranoyaları yüzünden otel odasında besledigi tavukların dışında hiçbir şey yemez ve suyu bile kendi doldurdugu çeşmeden içer.

vefatı
vefatı

Eşi idam edilmeden önce sürekli saraya yazdıgı mektuplarda ona moral vermek yerine Napolyon’nun kendisini öldürecegi yönünde suçlamalarda bulunur Carlota ve bir süre sonra kardeşi Belçika Kralı II. Leopold onu tedavi olmak üzere psikiyatri merkezine yatırır. Yetmişli yaşlarına kadar süreki eşinin neden yanında olmadığını soran Carlota her bahar mevsimi yaşadıgı Bouchot Kalesi’nin hendegindeki kayıklara binerek Meksika’ya yolculuk etmek üzere yola çıktıgını söyler.

İmparatoriçe Sisi‘nin yakın akrabasıdır Carlota (Marie Charlotte Amélie Augustine Victorie Clémentine Léopoldine) ve her ikisi de tahta çıkan kadınlar içinde ilginç yaşam öykülerine sahiptirler. Biri yaşadıgı asil hayata alışamamış dikbaşlı ve hayata bir anarşist suikastıyla veda etmiş, diğeri büyük bir gururla gittigi ve hayaller kurdugu dünyanın diğer ucundaki tahtın tadına bakamadan eşini kaybederek yaşamıştır. Üstelik kısa sayılmayacak ömrünün 60 yılını doktorlar tarafından tedavi edilerek (major depresif epizod ,ruhsal sapma ve paranoya) ve deli damgası yiyerek geçirmiştir.(Son nefesini verdiği hali)Ölene kadar kendini Meksika İmparatoriçesi olarak görmüştür Carlota kendini ömrünü kimseyle görüşmeyerek tamamlamıştır, hep eşi varmış gibi yaşamış, öldüğünü asla kabullenmemiştir. Ölene kadar eşinin dönmesini bekleyen Carlota 19 Ocak 1927 tarihinde hayata gözlerini yumdu.