Nasıl anlatacaktı kendisini ona? Ne demeliydi tam olarak? Hangi süper kahraman ilgilenirdi bununla? Bilemedi. Dağ çileklerini yerlerken cesaret gelmişti birden. Hep ona kurduğu hayali diyalogları bir anda söylemek istedi kız oracıkta. Kendini güçsüz hissetti. Halbuki dağ çileği satan amca dememiş miydi bunlar kuvvet yapar diye.Bankta yanyana oturmuş gelip geçenlere bakıyorlardı. O gün ikiside pek konuşmuyordu. Erkek çilek poşetini banka koyup birden ayağa kalktı.-Gel benimle, dedi.Elinden tuttu kızın, ilerdeki 1ytl atıp oyuncak yakalamaya çalışan makinanın önüne götürdi koşarak. Cebinde bozuk para arıyordu, buldu sonunda makinaya attı. Hızlı bir şekilde kolu hareket ettiriyordu, metal kıskaçın yerini ayarladıktan sonra ordaki düğmeye bastı ama oyuncağı alamadı.Bir daha denedi, yine hızlıca bozuk para çıkardı, düğmeye bastı, yine almayı beceremedi.Birkaç kez daha böyle denedi. Kız hiçbir şey demiyordu, öylece onu izliyordu, hangi oyuncağı almaya çalıştığına bakıyordu. Sonunda oyuncağı aldı erkek. Kucağında kalpler olan küçük bir köpek peluştu. Oyuncağı makinadan alınca yine kızın elinden tutarak onu bu sefer sakız makinasının önüne götürdü, peluşu kızın eline bıraktı.-Sana söylemek istediğim şeyler var. Bak. Bu kalpler sana şu ana kadar söyleyemediğim hislerim, ellerim olmasını istediğim yerde ellerinde, bu sakızlar sana bunları söylemeye cesaret edemediğim günler kadar, ben ise olmak istediğim kişiyleyim. Bundan sonra da hep o kişiyle olmak istiyorum.Kızın gözleri dolmuştu. Hiç tahmin etmiyordu böyle bir şeyi. Çocuğunda gözlerinin dolduğunu farketti.-O kişi şimdi o kadar mutluki , diyebildi kız. Çocuga sarıldı sıkıca. Parkın ortasında durmuş öylece sarılıyorlardı birbirlerine. Sonra erkek ağlamaklı kızın yüzüne baktı.-Hadi, daha oynayacağımız çok oyuncak var burda, dağ çileği poşetinide alalım, daha çok zamanımız var yeriz yolda…