Yazımı oluşturacak konuyu bulmak için hiç zorlanmadım. Görüyorum ki bu da beni çok üzüyor, bazı arkadaşlar ağızlarının ayarlarını haddinden fazla bozmuşlar.Terbiye kelime manası olarak; gelişmek, çoğalmak veya büyümek ya da; bir şeyi ıslah etmek manasına gelen kelimeden türemiştir.İslamda terbiye;Çocuğun dünya ve ahiret hayatına, sıhhatli bir şekilde Kuran ve sünnet ışığında hazırlanmasıdır. Peygamber efendimiz; “Bütün çocuklar müslümanlığa uygun ve elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları, sonra anaları, babaları hıristiyan, yahûdî ve mecûsî yapar” buyurarak, müslümanlığın yerleştirilmesinde en mühim işin çocukların ve gençlerin iyi terbiye edilmesi olduğunu bildiriyor.O hâlde her müslümanın birinci vazîfesi, evlâdına dînini ve Kur’ân-ı kerîmi öğretmektir. Evlât büyük nîmettir. Nîmetin kıymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için pedegoji yâni çocuk terbiyesi İslâm dîninde çok kıymetli bir ilimdir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)

Çocuğu globalleşen dünyada (Çivisi çıkmış daha iyi bir benzetme olacak) hızla ilerleyen teknolojiye karşı yalnız bırakmamalıyız. Başımızdan çekilsin, ev işlerimizi rahat halledelim diye televizyonun başına gözlerini açar açmaz dikiveriyoruz. Bir nevi savunmasız bırakıyoruz. Karakterinin oluşacağı yaşlarda, plak gibi kayda geçtiği sırada, saçma sapan safsataların ortasında bırakıveriyoruz. Sonra da ilerleyen yaşlarda ”a biz daha saftık bunlar cin olmuş” deyip suçu içinde bulunduğumuz çağa atıyoruz. Rahatlıkla işin içinden sıyrılmış oluyoruz. ”Ağaç yaş iken eğilir.”Atasözümüz hepimizce malumumuzdur.Allahü teâlâ bir kulunu severse, âhirete yarar işler, iyi, güzel ameller yaptırır. Allahü teâlâdan hidâyet olmazsa, yüzlerce kitab okusa, nasîhat dinlese yola gelmez. Yâni terbiye kabûl etmeyen kimseye nasîhat vermek, öküze tecvîd okutmaya benzer. (İmâm-ı Gazâlî)Yapmamız gereken fidanlar oduna dönmeden, önce kendimizi bilinçlendirerek, gelecek kuşağa temiz, dürüst ahlaklı ebeveynler yetiştirmek.