Çıplak RuhlarBahanesi yoktu saygınlığı yoktu hiçbir yerde.Ne güzele anlam verebilir nede iyiye değer verebilirdi. Üstüne giydiği takıp takıştırdığı tam kendisiydi.Ruhu işte o hep çıplaktı.Zayıf ve hasta… hazineleri ve güzel şeyleri ona anlatanlar hep toprağın altında bulabileceğini söylemişki yirmibirinci yüzyılda bile değerleri hep toprağın altında arar olmuş duygudan saygıdan yoksun kalmış.yüzü gözü boya aklı fikri görüntü olmuş. Bahsettiğim kişi herkese boş herkese yok gelir. İşte ben senelerdir boş caddelerde boş sokaklarda dolaşıyorum.Çok az insan gördüm çevremde onlarda once silindiler sonra kayboldular diğerleri gibi o dipsiz karanlıkta.Devir ne gariptirki hepimiz herşeyi bir kağıt parçasının alabildiğine o kağıt parçasının sahibininde büyük bir saygıya sahip olduğuna şahit oluyoruz ne yazıkki.Kağıtları var ama coğunun ne asaleti var nede öz güvenivar.Çoğu insan için en kolay şey satın almak en zor şey 2 buçuk cümle kurup kendini ifade etmek olmuş beş para etmez ruhlarımız arasında.Oysa herkes böyle değil.karşıma Hayalleri sınırları dış görünümü nezaketi markası asaleti olan insanlarda çıktı.İşte onlar en zor tanıttıklarım hiç anlatamadıklarım oldular.O insanlar gibi olma hevesi farkında olanlar için aşktır merdivendir,basamakları şeffaftan.Basıp diğer basamağı ararsın bazen günlerce bazen aylarca.Ama basamak insanın karşısına hayallerini mantığıyla harmanlayınca çıkar.Mükemmel olgusunu insan yaratığına göre elbet yolunuda kendi çizebilir. Belki hiçbirimiz göremeyip adım atamayabiliriz. ama en azından varlığından şüpe etmeyenler işte onlar ilk basamağı bulmuş demektir bence