Yine aşınca çayın suyu boyunu,belki yeniden karşıma çıkacaksın…Zor bundan sonra aşması,kuruyor çaylar,dereler,nehirler,denizler. İstemem bir sel olsun da taşıp gel bana;asi olursun,sevmezsin,yakıp yıkarsın,ezer geçersin.Bitirirsin;geleyim derken en başından gidersin. Unutulmaz olursun en kötüsü,hatırlandıkça beni de unutturursun,beynimi yersin,bitirirsin,aptal edersin.Bildiklerimi,kendimi şaşırtır,benliğimden men edersin.Ne çay boyunu aşsın,ne oluyormuş ki öyle hem,haddini bilsin; ne de sen çık karşıma.Çıkma. Çıkınca hiç çıkmamış gibi olmam için çünkü,benim çay olmam lazım ve kat be kat suyumu aşmam lazım.Ne ben kendimi aşmak zorunda olayım,ne de sen gir artık rüyalarıma.Ne karşıma çık,ne de rüyalarıma.Rüyalarımdan çık! Sabahlarımı yokluğunla tazele,mutlu et beni!Çık artık rüyalarımın değerli saniyelerinden,üstelik henüz kabusum da değilken…