Kommix biraderimiz “tayt üstüne etek” garabetinden duyduğu huzursuzluğu belirtmişken, benim de popüler kültürün gündelik hayata olan yansımalarından bahsetmemem olmazdı!gözlemim biraz daha “siyasi”… hatta “dini”…bu garabetin temelinde de, öze vakıf olamayışın, şekilciliğin,ezberlenmiş davranış kalıplarının yansımasını buluyoruz.batıni manalara ulaşmaktan uzak oluş… ezbercilik… kalıpçılık… sorgulamama… atalet…sıkmabaş hanımlardan bahsediyorum… ama bu sıkmabaş hanımların yüzdesel ağırlığı oldukça “modern” bir giyim kuşam tarzıyla salınmakta…izafi bir modernlik bu elbette. daha doğrusu iki arada bir derede olma durumu… bu durum bana çok hüzün verir.mini etek giyip de eline aldığı öte beriyle, oturduğu zaman sağını solunu kapatma uğraşıyla helak olanların hüznüne benzer…türbanlı (kati surette başörtülü değil, dikkat isterim) hanımların marka eşarplarının altına siyah bebe başlığına benzer bir örtüyle saçlarını kapamalarını müteakip taktıklarıtesettüre (etimoloji: tahsisatı mesture neymiş, bir bakınız)uygun eşarplarının mütemmim cüzleri nedir?bol bir gömlek, tercihan üstüne yelek…”kot etek” ya da bol paça “cin”.zurnanın zırtlamasına az kaldı…pekala… dinlerinin emrini yerine getirmekten memnun mesudyüzlerindeki okkalı makyajla bütünledikleri ayak giysisi neolabilir?pedikürlü, sedef ojeli ya da düz cila at(tır)ılmış ayak parmaklarının yarısından fazlasını ortaya koyan türlü sandalet/ayakkabı/babet…“kadının saçının bir teli ve de tırnağının ucu yabancı bir erkek tarafından görülmemelidir.””vücutlarının alımlı yerlerini kimseye göstermesinler.”bu buyrukların özünü “içselleştirmiş” olanların başını kapayarak ayağını açmasından daha büyük tezat düşünemiyorum.saçının bir telini göstermekten imtina eden türbanlı hanımların kimi zaman kalçalarının siluetini de ortaya çıkaran “cin” kıyafetleriyle ayak fetişistlerinin fantezi evrenlerini cümbüşlü hülyalara gark eden ayak teşhirciliğikur’an-ı kerim’in buyruklarıyla nasıl bağdaşabilir?türbanın nasıl da “siyasi mesaj” haline getirildiğinin bir kanıtıdır, kafayı milim görünmeksizin örtüp ayakları alabildiğine erkeklerin libidolarına soku sokuvermek…sorum ve yorumum bu kadar nettir. inter ne kadar net ise, benim meramım da o kadar nettir!ezeli ebedi hastalıklarımızdan biridir bu:öz ve biçim arasındaki derin mana uçurumu.özden uzak olanlar, sığ şekilciliğin pençesinde pişpirik oynarlar birilerinin siyasi emellerine en irisinden yahni kıvamında…