fırtına denizinin ortasındaki sükûnetsin
fırtına denizinin ortasındaki sükûnetsin

Herkesin bir hikâyesi vardır. Sizin, benim diğerlerinin. Herkesin hikâyesi kendince iyidir, kötüdür, çoktur, yalnızdır, zordur, umutsuzdur. Ben sadece sonuncudan umuttan bahsetmek istiyorum.
Umut zordur. Hemen bir sözcükle doğar. Mutluluk verir içinde durduğu yüreğe. Zordur yaşatmak bilir bunu mantık. Mantık ne kadar engellemeye çalışsa da umut filizlenmeye başladı mı yürekte, karşısında durması güçleşir. Kontrol edilmek istemez. Yâda yürek onu kontrol etmek istemez. Ama mantık bilir işte. Büyümesi için ne kadar çok şey gerekli ise, ölmesi için o kadar azı yeterlidir.
İçindeki karanlığa bir demet ışık düşer. Dışındaki karanlığa yansımasını, aydınlatmasını istersin. Kısacası hayal edersin. Bu ışığı takip edersin, mantığının engellemesine rağmen. Meraktır aslı; ışığa aşkın merakı… Yaklaştıkça sıcaklığını hissedersin. Özlediğini anlarsın. İçindeki karanlıkta özlemlerinden kalan ne varsa, uyanır artık o savaşta.
Hemen yakalayamazsın ama. Aydınlandıkça karanlıkların, hatırlarsın renklerini. Öldürdüğünü zannettiğin ellerinle, gömdüğünü zannettiğin gözlerinle; hatırlarsın tüm güzelliklerini. Huzur duyarsın her ayrıntısında.
Yaklaşır bir iki adım, uzaklaşırsın ışığına. Her hareketinde, her eyleminde ışığa kavuşmanın hazzını duyarsın. Heyecanlanırsın… Sımsıcak ışığınla yarışırsın doruklarında mutluluğun. Özgürsündür uçarken duygu denizinin üstünde. Işığına kavuşmana az kalmıştır artık. Bilirsin sevileceğini… Bilirsin aşkı isteyeceğini…Ve sonra… Sonra ayrılırsın… Betona çarparsın… Işığın kaybolur, denizin yoktur… Uzun ve acılı olur. Mantığın yüreğine yüklenir, Yüreğinin haykırması ise dilsizdir…İnanmış olsan da insanca yeniden doğacağına. Karanlıkların artık daha da koyudur. Umut filizleri bir sözcükle doğmuş olsa da ölümü sessiz olmuştur…Sonrası kopar işte… Yazarsın üç, beş kelime… Olmaz, silersin. Aslında ne diyeceğini biliyorsundur da… Hepsi birlikte çıkmak ister dışarı düşüncelerinin. Beyninin içinde döner dururlar… Karışırlar, sıkışırlar, sıkılırlar sonra başladıkları gibi hep birlikte susarlar… Ve fırtına denizinin ortasındaki sükûnetin yeniden başlar…