Yüzüklerin Efendisi üçlemesiyle dünya çapında tanınan yönetmen Peter Jackson 2005 yılında bir Amerikan efsanesini yeniden yarattı. Adı King Kong olan bu korkutucu dev ama duygusal yaratık ilk olarak 1933 yılında sinemada kendini göstermiş. 1976yılında yeniden çekilen film bir çok kişiyi etkilemeye devam etmiş. Etkilenenler ve hayranı olanlar arasında Peter Jackson da bulunuyordu. Yönetmen, “”Yüzüklerin Efendisi””‘ni çektikten sonra ”çocukluk hayalim” dediği King Kong projesine yönelmiş. Aslında 1996 yılında çektiği ”The Frighteners” filminden sonra sabırsızca King Kong’u çekmeye yöneldiyse de stüdyo Yüzüklerin Efendisi’ni çekmesi için yönetmeni ikna etmiş. Jackson, Yüzüklerin Efendisi’nin başarısından sonra aklındaki projeyi tekrar hayata geçirmek için harekete geçmiş. Filmin senaryosu ve hikayesiyse 1933 yapımı orijinaline olabildiğince sadık kalmış. Tabii bu durum yönetmenin bilinçli bir şekilde yaptığı bir tercih diğer bir değişle etkilendiği filme yaptığı bir saygı duruşu.
Bunu filmde yaptığı bir çok gönderme ve kare kare orijinalinden aldığı sahne ve çekimlerle de görebiliriz. 1930’lu yıllarda ‘Büyük Buhran’ döneminde geçen hikayede (ilk filmin çekiliş tarihine ithafen) işine aşık ama başarıyı yakalayamamış film yapımcısı ve yönetmeni Carl Denham, sinema dünyasında kendini göstermek için yeni bir projenin peşine düşer. Gizemli ‘Kafatası Ada’sında bir film çekmek isteyen Denham, vodvillerde oyunculuk yapan güzel aktris Ann Darrow, dönemin jönü Bruce Baxterve başarılı yazar Jack Driscoll’un de içinde bulunduğu ekibi adaya gitmeye ikna eder. Adaya türlü zorluklarla vardıklarında yönetmen elindeki tek değerli şey olan kamerasını alarak keşfe başlar. Ancak keşif kısa süre sonra tehlikeli bir yöne sapar ve adada yerlilerin yaşadığını acı bir deneyimle farkederler. Gemiye döndüklerinde başrol oyuncusu güzel sarışın Darrow, yerliler tarafından kaçırılınca ekip, oyuncuyu kurtarmak için adaya geri dönerler. Adada onları bekleyen şeylerse yerlilerden çok daha tehlikeli yaratıklardır.
Adeta tarih öncesinden gelmiş olan dinazorlar, hayvanlar ve inanılmaz boyutlarda bir goril (King Kong). Adaya yolculuklarından itibaren gerilimli bir şekilde ilerleyen hikaye, King Kong’un, Darrow’a duyduğu aşkın ortaya çıkmasıyla eşi benzeri olmayan bir romantik hikayeye dönüşür. (Orijinal filmi tenzih ederek) Filmin oyuncu kadrosundaysa Naomi Watts, Adrien Brody, Jack Black, Kyle Chandler, Thomas Kretschmann, Colin Hanks, Jamie Bell, Andy Serkis, Evan Parke ve Lobo Chan gibi ünlü ve başarılı isimler yer alıyor. Film bir çok kısmında orijinaline sadık kalmasına rağmen en etkileyici ve eskilerini kat kat aştığı tarafı tartışmasız özel efektleri ve kusursuz görselliği. Özellikle Yüzüklerin Efendisi’yle kendini aşan yönetmen bu filmde de elindeki imkanları sonuna kadar kullanmış. Öyle ki filmin maliyeti 150 milyon dolar olarak hesaplanırken çekim aşamasında 207 milyon dolara kadar yükselmiş. Filmin Yüzüklerin Efendisi’yle benzer diğer bir yönüyse üçlemede Gollum adlı animasyon harikası karakteri oynayan Andy Serkis, bu filmde yine bir animasyon harikası olan King Kong karakterini canlandırmış.
Bu karakteri canlandırmak için önce Londra’da bulunan bir hayvanat bahçesine giden oyuncu gördüklerinden tatmin olmayıp, Rainbow adlı tur şirketiyle Ruanda’ya giderek vahşi yaşamdaki gorilleri incelemiş. Ortaya çıkardığı performanssa ilk filmdeki vahşiliğin aksine daha insancıl bir goril olmuş. Oyunculuklara değinmek gerekirse bir çok sahnenin bilgisayar efektleri desteğiyle canlandırıldığı göz önüne alınırsa başrollerden yan karakterlere kadar herkesin kusursuz olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 2005 yapımı film, 1933 yapımından 1 saat fazla uzun olmakla beraber iki filmin arasındaki olabilecek en büyük referans ani bir ölümden dolayı gerçekleşememiş. İlk filmde başrol oynayan Fay Wray, Peter Jackson’un özel isteğiyle filmin sonundaki repliği söylemesi (It was beauty killed the beast/ Yaratığı öldüren güzellikti) teklif edilmiş. Ama Wray, filmin çekimleri bitmeden hayatını kaybettiği için bu durum gerçekleşememiş. King Kong’un bir özelliği de ard arda yeniden çekimi yapılmış en eski filmi olması.
Filmin müziklerini yönetmenle yine Yüzüklerin Efendisi’nde de çalışmış olan Howard Shore yapmış. Son söz olarak yeni King Kong’u, Peter Jackson’a ve yarattığı fantastik dünyayla-gerçek dünya etkileşimine şahit olmak için yeniden yapımların içinde izlenmesi gereken en öncelikli filmlerden biri olarak görüyorum. Normal süresiyle 3 saate varan uzatılmış versiyonuyla 13 dakika daha eklenen bu filmi neredeyse her türü içine alan (fantastik, dram, romantik, komedi, gerilim, animasyon) bir film olarak izlemeyenlere şiddetle tavsiye ediyorum.
