bildirgec.org

halı saha hakkında tüm yazılar

dünden bügüne dünya kupası futbol topları

admin | 25 January 2010 13:05

bu yazımızda 1930 yılı,ilk dünya kupası ile 2010 yılları arasında düzenlenen dünya kupası maçlarında kullanılan futbol toplarını inceleyeceğiz.

1930 uruguay
1930 uruguay
1934 italya - The Federale 102
1934 italya – The Federale 102
1938 fransa  - Allen
1938 fransa – Allen

1938-1950 yılları arası 2.dünya savaşı sebebi ile dünya kupası düzenlenmemiştir.

1950 brezilya -  Super Duplo T
1950 brezilya – Super Duplo T
1954 isviçre
1954 isviçre
1958 isveç
1958 isveç
1962 şili
1962 şili
1966 ingiltere - Slazenger
1966 ingiltere – Slazenger

halı saha

best27 | 02 September 2009 23:11

Türkiye çapında bir uygulama başlatıyoruz. www.halisahalar.org isimli bir site kurduk. Amacımız tüm illerde erişimi kolay olan en azından rezervasyon bilgilerine ulaşılan ve reklam verilebilinen aktif bir site kurmaktır. Bu siteye tüm halı sahaların tanıtımları ücretsiz alınacaktır. Bizden bildirmesi.

Kasımpaşa’da Uluslararası Halı Saha Futbol Kulübü

juki | 14 July 2009 20:54

Kasımpaşa semti gelişimini hızla sürdürüyor. 2007-2008 sezonunda Turkcell Süper Lig’de oynayan ve küme düşen Kasımpaşa, 2009-2010 sezonunda tekrar lige dönüş yaptı. Bu dönüş semtteki gençleri çok mutlu etti. Gençler mutlu oldukları kadar organize de olmuş gözüküyorlar. Nitekim Kasımpaşa Halı Saha FK adlı organizasyon bunun bir göstergesi. Semtli gençler halı saha takımlarına bir web sayfası hazırladıkları gibi, bu sayfayı İspanyolca ve İngilizce karşılama mesajları ile de donatmışlar.

Öyle gözüküyor ki bu gençler dünyaya açılmayı kafalarına koymuşlar. Futbolun ise sadece bir oyun ve kitleleri bir araya getiren güzel bir araç olduğunun farkındalar.

bilinçakıtılıyorakıttımbuşehirde

aylakadamveben | 30 August 2008 16:59

yere bakmakta olduğumu farkediyorum.soora diğer insanlara bakıyorum doğrusu nedir bunun diye.belirleyici,genelleme yapılabilecek kadar yoğun bi davranış şekli yok..gündüzleri boş duruyo.sadece bu diil bütün halı sahalar böyle.dört yanı dolmuştu.maçı yapan iki sınıfın öğrencileri desek.kaç kişilikti ki sınıflar;50 civarı heralde.eh..olabilir.tezahüratlar falan.sen diyo golü attıktan sonra öyle elini tellere sürterek koştun ya,müthiş oldu..bırak ta o kadar etkimiz olsun.koca dünyada kendimizi gösterebilmek için bu göt kadar yeşil alan kaldı bize kala kala..şunlar da tanıdık muhtemelen.hangisini tanıyosun.ya ben tanımıyorum da…bizimkiler tanıyodur falan.ne biliim uzak akrabadır.ya da mahalletanıdıklığı falan sözkonusudur.bi iki kere su almışlığım vardır bu büfeden,o kadar..üzerinde bart simpson mı vardı..öyle bi çizgi kahraman olan birer tişört verdiler biz şampiyon takımın oyuncularına.bi kupa da vardı galiba.bizim takımın kaptanı aldı kupayı.bizim takımdan kimi çağırsalar ben çıkıyodum çizikkahramanlı tişörtü almaya.diğer elemanlar mı?..sınava hazırlanıyolardı harıl harıl.yoktu törenle uğraşacak zamamları.bende kalması gerekiyodu.yoğun emeğimin karşılığı olarak.neyim varsa veriyodum.oynarken top kalmasa,çıkar kalbini onunla oynıycaz deseler çıkarırdım..oynamadığım zamanlarda da daa iyi nasıl oynayabilirim onu düşünüodum..sen söyle şimdi haketmemiş miydim bi kupayı..

Şiddet

escritor | 20 June 2007 10:49

Şu bilmem kaç senelik hayatımda en sevmediğim şeylerden bir tanesi de arabada ana yolda giderken tali yoldan aniden bir arabanın burnunu hızlı bir şekilde göstermesidir. Aslında o hızla tabiki yola çıkmayacaklardır ama sizi rahatsız eder, daha doğrusu anayolda ortalama hızın üstünde seyreden bir sürücüyü refleks olarak bir takım istenmeyen tepkilere zorlar. Bu kadınların bacaklarındaki, kollarındaki istenmeyen tüyler gibidir, onları gören kadın istem dışı bir takım içsel tepkiler gösterebilir ya da bunu huy, davranış bazında dışavurumsal bir hale dönüştürebilir. İşte dün akşam aynısı banada oldu, şimdi rutin Salı halı saha maçından dönen üç tane adam düşünün. Bu adamlar artık bir an önce duşlarını almak üzere evlerinin yolunu tutmuşken sen gel sahil yolunda arabanın teki tali yoldan önüne hızlı bir burun göster ki bunu daha çok İstanbul şehrinde taksiciler yapmaktadırlar, ve bu adamlardan biride yorgunluktan ve sıcaktan artık gevşemiş refleksleriyle çok ani bir fren yapsın, sonra arkada oturan çocuk öne doğru merkezkaç kuvvetinin de etkisiyle fırlasın…
Şimdi bu çocuklar arabadan iner ve burnunu veren arabaya doğru yönelir, içindeki iki yeni yetme çocuğu alır, o sırada çocuklar “abi zaten çıkmıycaktık öylesine hızlı geldik” deseler bile –ki bu önemli bir noktadır bu hareketi her yapan bunu söyler- bir temiz pataklar, haksızmıdır? “Stres kontrolünü iyi yaparız” derlerse haksızdır, diğer bütün ihtimallerde haklıdırlar, tabi yine de sonra pişman olurlar, içlerinde gizlice yetiştirdikleri şiddete rağmen insandırlar çünkü hala biraz.
Bu yazıyı içsel bir pişmanlığımdan mı yoksa hala sinirli olup birileriyle paylaşmak istediğimden mi yazdım bilemiyorum, şiddet konusunda üzgünüm ama gözünüzü seviyim yapmayın şu hareketi, bir insanın ya da birden fazlasının ölümüne yol açacaksınız demek lazım. Şu anayolda hızlı giden arabaya tali yoldan hızlı bir şekilde burun göstermeyin sinsice, zaten çıkacak olmasanız da hem de, çünkü istenmeyen tepkiler rahatsızlık yaratır, dışavurumsal tepkiler yaratır insanlarda, anlarsınız ya hani.

kalecilere dair

nahnu | 05 April 2006 20:02

sevgili günlük,

halı saha maçlarında kaleciden yarı para alınmasını çok yadırgıyorum bilesin.