bildirgec.org

tezahürat hakkında tüm yazılar

Adidas’tan bu forma bizim

BENTOL | 09 August 2010 17:12

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası çerçevesinde Adidas bir kampanya başlatmış. Milli takıma olan sevginizi dilerseniz videolarınızla, dilerseniz sloganlarınız ve tezahüratlarınızla tüm Türkiye ile paylaşabilirsiniz. Adidas streetball turnuvasına da katılabiliyorsunuz. Detayları sitede

TRİBÜN 14 ŞUBAT İÇİN HAZIR!

gongota | 12 February 2010 10:02

Puma unutulmaz bir Sevgililer Günü yaşatmak için herkesin katılmak isteyeceği bir yarışma düzenliyor.
Futbol aşkıyla yaratıcılıkta sınır tanımayan, yeni tezahüratlar yazıp kitleleri harekete geçiren taraftara soruyor:

“Sevgilin için tezahürat yazmaya var mısın?”

Ve ekliyor: “Taraftar aşkı için deplasmana çıkmasın… Mekan yine tribünler, ama bu kez oynanan maç iki kişilik. Sevgilin ve sen!”
Sonuç her durumda muhteşem olacak. Çünkü birinci seçilen tezahürat, Eskişehir’in futbol aşığı bandosu Bando ESES tarafından 20 Şubat’ta oynanacak Eskişehirspor-Gençlerbirliği maçında söyleniyor. Bütün tribünler birincinin aşkıyla coşarken tezahüratın yazıldığı sevgili de mutluluktan uçuyor. Üstelik yine birinciye Alex De Souza imzalı bir krampon da hediye ediliyor.

Sevgililer Günü’nde klişe hediyeler peşinde koşmak, rezervasyon vs. gibi dertlerden uzak, kendi yeteneklerinizi konuşturduğunuz bir hediye vermek için en iyisi http://www.sporx.com/puma ’ya tıklayın. Hiç Sevgililer Günü kutlamak alışkanlığınız yoksa bile eğlenceli bir anınız olsun diye aklınıza gelen ilk tezahüratı (ilk fikir, iyi fikirdir) yazın ve gönderin…

Unutulmaz bir Sevgililer Günü yaşayın ve yaşatın!

bilinçakıtılıyorakıttımbuşehirde

aylakadamveben | 30 August 2008 16:59

yere bakmakta olduğumu farkediyorum.soora diğer insanlara bakıyorum doğrusu nedir bunun diye.belirleyici,genelleme yapılabilecek kadar yoğun bi davranış şekli yok..gündüzleri boş duruyo.sadece bu diil bütün halı sahalar böyle.dört yanı dolmuştu.maçı yapan iki sınıfın öğrencileri desek.kaç kişilikti ki sınıflar;50 civarı heralde.eh..olabilir.tezahüratlar falan.sen diyo golü attıktan sonra öyle elini tellere sürterek koştun ya,müthiş oldu..bırak ta o kadar etkimiz olsun.koca dünyada kendimizi gösterebilmek için bu göt kadar yeşil alan kaldı bize kala kala..şunlar da tanıdık muhtemelen.hangisini tanıyosun.ya ben tanımıyorum da…bizimkiler tanıyodur falan.ne biliim uzak akrabadır.ya da mahalletanıdıklığı falan sözkonusudur.bi iki kere su almışlığım vardır bu büfeden,o kadar..üzerinde bart simpson mı vardı..öyle bi çizgi kahraman olan birer tişört verdiler biz şampiyon takımın oyuncularına.bi kupa da vardı galiba.bizim takımın kaptanı aldı kupayı.bizim takımdan kimi çağırsalar ben çıkıyodum çizikkahramanlı tişörtü almaya.diğer elemanlar mı?..sınava hazırlanıyolardı harıl harıl.yoktu törenle uğraşacak zamamları.bende kalması gerekiyodu.yoğun emeğimin karşılığı olarak.neyim varsa veriyodum.oynarken top kalmasa,çıkar kalbini onunla oynıycaz deseler çıkarırdım..oynamadığım zamanlarda da daa iyi nasıl oynayabilirim onu düşünüodum..sen söyle şimdi haketmemiş miydim bi kupayı..

ortak yön ve mutluluk paylaşımı adına

be_goodie | 10 May 2004 01:26

futbol hiçbir zaman ilgimi çekmedi ve bir kaç takımın renkleri dışında fazla bir bilgim de yok. akşam bir takım korna sesleri ve tezahüratlar duyulmaya başladı. mümkündür fenarbahçe stadının yakınları buna alışık herkes fenerbahçeli burası fenerbahçenin kalesi ne de olsa. gece saat 23 olmasına rağmen hala arabalara doluşmuş bağırmaktan sesleri kısılmış insanlar bayraklarla arabaların camlarında bir birilerine tezahüratlar yaparak kornaları susmadan… işin benim gibi bu kadar dışında olduğunuz zaman elbette bu size fazla keyif vermiyor ve hatta hatta gürültüden rahatsız olup her kornaya içten ama sessiz bir küfür salladığınız da olabilir tam bu paralellikte bir gece yaşayacakken aklıma geldi evet ya neden olmasın ? neden biz de bu etrafta hazır dolaşan heyecan ve sevinç varken dışarı çıkıp insanlarla bir ortak yön ve duygu paylaşımı adına az da olsa bir iki bağırmayalım. seslerimiz kısılana kadar bağırmak gibi bir kural yoktur heralde. neyse aldık iki tane sarılacivert birşey, birşey diyorum çünkü bu konuya uzak olduğum için naylondan yapılmış uzun neden çift kat olduğunu eve dönerken anlayabildiğim içini hava ile doldurulduğunda uzun bir balon haline gelen nesnelere ne denildiğini bilmiyorum neyse işte aldık onlardan başladık yürümeye yavaştan ne yapacağımızı daha tam olarak kestiremediğimizden birilerini görsek de biz de onlar ne yapıyolarsa öyle başlarız düşüncesiyle yanımızdan geçen arabalar tam geçerlerken kornalara basıp bağırıyorlardı biz de onlara bağırdık baktım ilk deneme süper hiç de zor değilmiş rahatladık sonta bir araba yanımızdan geçerken -sarı !!! diye bağırdılar camdan sarkanların hepsi son nefeslerini verirlermiş ve bizim de bağırmamız gerekiyormuş gibi bakarak ben de bağırdım -sarı!!! sonra anladım ki benim lacivert diye bağırmam gerekiyormuş ondan sonraki bütün sarı diye bağıranlara doğru cevabı verdim bu da iyidir hem bilmemek değil öğrenmemek kötüdür değil mi ? işte böyle biraz daha yorulup eve doğru yürümeye başlamışken bir adam durdu yanımızda ve sordu – kaç tane attı fener?eyvaaaah kaç tane attı fener ben nerden bileyim kaç tane atması gerekiyorsa o kadar atmıştır abi., diye cevap verirsem de olmaz diyecek bir şey bulamadan hemen orda çözüldüm ;
– ya valla ben aslında futbolla hiç ilgilenmem ve anlamam da şey yani bilmiyorum .adam inanmadı bir daha sordu. işte böyle bilmediği herşeye burnunu sokmaktan vazgeçemeyen biri oldum zaten hay beni …. derken yanımdaki cevap verdi :- 4!.adam teşekkürler dedi ve gitti.ben sordum -ulan hani sen de hiç anlamıyordun bilmiyordun ?-evet hala öyle ben nerden bileyim fener kaç tane atmış. salladım. fener atıyor da ben atamaz mıyım yani attım.fenerbahçelileri kutlarım mümkünse biraz daha sessiz… shhhhhh…