soruna gelince… herşeyin sorumlusu insanın kendisi midir?
sanırım evet. biraz düşünüdüğümde eskilere dönmek istediğimi farkediyorum. sorumluluk nedir bilmediğim günlere. ama olmuyor. herşeyin sorumlusu benim çünkü öngörü koyabiliyorum olaylar için. olabilecek şeyleri tahmin edebiliyorum… bazen sonucun olumsuz olacağını bile bile burnumun dikine gidiyorum ve bunlara öyle kılıflar uyduruyorum ki sonra istenmeyen sonuç karşıma çıkınca ben bile şaşırabiliyorum. halbuki biliyordum bunun böyle olacağını. ama hayır! isteklerim, hayallerim, arzularım ve hayatım hep çakıştı durdu. benimle olmayacağını bile bile koşmadım mı peşlerinden? bunları bilmiyor muydum!? herşeyi biliyordum ama hayallerim…
nietzche “umut en büyük kötülüktür, işkenceyi uzatır” demişti. bunu söylemeseydi bile zaten bunu bilmiyormuydum. biliyordum ama vazgeçemiyordum. insan olmak denen şey bu olsa gerek. sorumlulukları alıp sonra onları red etmek.
herşeyin sorumlusu insanın kendisi değildir. çünkü hayaller ve gerçekler çok noktada karşı karşıya gelmiştir beni. ve bakınca hayatıma hayallerim sayesinde ayakta kaldığımı farkediyorum. yani bu hayaller bir şekilde benim içimde hayatımda benden bir parça. yani su gibi ekmek gibi bi ihtiyaç… parçam onlar benim. ve hayallerim için yürüdüğüm yolda -karşımdakilere haksızlık etmediğim sürece- kimse beni hiçbir şeyle suçlayamaz.
bu hayatın sorumlusu benim… hatalarında… doğrularında. şu var insalar diğerlerinin hatalarını açığa çıkartmak için uğraşırlar. diğerlerini yüceltmek pek insanca bişey değilmiş gibi…
yani sonuç olarak senin bakış açın herşeyden önemli. kendini nelerden sorumlu hissettiğin ve nelerden pişman olduğun seni ilgilendirir. bunun kriterini ne ben ne de bir başkası koyamaz. sana en yakın olanı düşün. seninle bir mi? değil muhakkak farklı noktalar var. bu noktalar daha çok detaylarda gizlidir. ve bu detaylarda insanın karakterini ya da şöyle söyleyeyim kriterlerini oluşturan noktalardır. içini ferah tut. sen nasıl yorumlarsan öyledir.
söylediklerim aşağı yukarı böyle şeylerdi. ne kadar da yuvarlak konuşmuşum öyle. benim ki cevap olmamış ki. sen rahatla demişim yalnızca.
dün “kaydettim daha önce” deyip sildiğim dosyalar yüzünden bugün başıma gelenler tamamen benim yüzümden. İnadına güvenip birilerine inadına yanılıp burnu boktan kurtulmayan yine ben. Hep birilerini suçlayıp, şans deyip, kader deyip kurtulmak istesem de olmuyor. Biliyorum ki ben yaptım ve isteseydim gerçekten önleyebilirdim.
ben bilmiyorum. sorumluluklardan kaçmakla ilgisi yok ama (acep?) değilim heralde. evet eşşşeklik ettiğim (aynı böyle 3 “ş” ile) olmuştur ama hepsinde değildir. başkalarının eşşşekliğidir. diye düşünmeye başladım şimdi.
kitty hayal kurmanın nedenini bilmem ama onsuz olmayacağını düşünüyorum. yok yok hayal vardır iyi veya kötü olmak bunun olmayacağı anlamına gelmez. gelemez. gelmemelidir.
Hep sunu dusunuyordum:’Neden soz konusu olan benim hayatim? Neden basrolde ben varim? Bir sonraki bolumde ne olacak?’Sonra sunu farkettim. Yapimda ve yayinda emegi gecen herseyin disinda senaryoyu ben yaziyorum ve aslinda bir sonaki bolumun yapim asamasi hep bana ait. Sonra diyorum ki, kader konuk oyuncu oluyor ve birden tum senaryoyu degistiriyorsada hep ben kurguluyorum hep ben…Yani bana ait gibi. Sorumlusu benmisim gibi…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
İnsan dünyada yaşayan tek varlık olmadığı için değildir.
herşeyin mi?
herşey?
her şey?
her şey
sana soranlar…
dat dat dat dat dat dat…
soruna gelince… herşeyin sorumlusu insanın kendisi midir?
sanırım evet. biraz düşünüdüğümde eskilere dönmek istediğimi farkediyorum. sorumluluk nedir bilmediğim günlere. ama olmuyor. herşeyin sorumlusu benim çünkü öngörü koyabiliyorum olaylar için. olabilecek şeyleri tahmin edebiliyorum… bazen sonucun olumsuz olacağını bile bile burnumun dikine gidiyorum ve bunlara öyle kılıflar uyduruyorum ki sonra istenmeyen sonuç karşıma çıkınca ben bile şaşırabiliyorum. halbuki biliyordum bunun böyle olacağını. ama hayır! isteklerim, hayallerim, arzularım ve hayatım hep çakıştı durdu. benimle olmayacağını bile bile koşmadım mı peşlerinden? bunları bilmiyor muydum!? herşeyi biliyordum ama hayallerim…
nietzche “umut en büyük kötülüktür, işkenceyi uzatır” demişti. bunu söylemeseydi bile zaten bunu bilmiyormuydum. biliyordum ama vazgeçemiyordum. insan olmak denen şey bu olsa gerek. sorumlulukları alıp sonra onları red etmek.
herşeyin sorumlusu insanın kendisi değildir. çünkü hayaller ve gerçekler çok noktada karşı karşıya gelmiştir beni. ve bakınca hayatıma hayallerim sayesinde ayakta kaldığımı farkediyorum. yani bu hayaller bir şekilde benim içimde hayatımda benden bir parça. yani su gibi ekmek gibi bi ihtiyaç… parçam onlar benim. ve hayallerim için yürüdüğüm yolda -karşımdakilere haksızlık etmediğim sürece- kimse beni hiçbir şeyle suçlayamaz.
bu hayatın sorumlusu benim… hatalarında… doğrularında. şu var insalar diğerlerinin hatalarını açığa çıkartmak için uğraşırlar. diğerlerini yüceltmek pek insanca bişey değilmiş gibi…
yani sonuç olarak senin bakış açın herşeyden önemli. kendini nelerden sorumlu hissettiğin ve nelerden pişman olduğun seni ilgilendirir. bunun kriterini ne ben ne de bir başkası koyamaz. sana en yakın olanı düşün. seninle bir mi? değil muhakkak farklı noktalar var. bu noktalar daha çok detaylarda gizlidir. ve bu detaylarda insanın karakterini ya da şöyle söyleyeyim kriterlerini oluşturan noktalardır. içini ferah tut. sen nasıl yorumlarsan öyledir.
söylediklerim aşağı yukarı böyle şeylerdi. ne kadar da yuvarlak konuşmuşum öyle. benim ki cevap olmamış ki. sen rahatla demişim yalnızca.
insan hayalleri için mi yaşar yoksa iyi/kötü yaşadığı için mi hayal kurar?
hayallerim icin yasamaktayim sahsen.oteki turlu cok cekilmez oluyo bu dunya.terkedip gidesim geliyo.
aklı az buçuk havada olduğu için hayal kurar, iyide yapar.
dün “kaydettim daha önce” deyip sildiğim dosyalar yüzünden bugün başıma gelenler tamamen benim yüzümden. İnadına güvenip birilerine inadına yanılıp burnu boktan kurtulmayan yine ben. Hep birilerini suçlayıp, şans deyip, kader deyip kurtulmak istesem de olmuyor. Biliyorum ki ben yaptım ve isteseydim gerçekten önleyebilirdim.
ben bilmiyorum. sorumluluklardan kaçmakla ilgisi yok ama (acep?) değilim heralde. evet eşşşeklik ettiğim (aynı böyle 3 “ş” ile) olmuştur ama hepsinde değildir. başkalarının eşşşekliğidir. diye düşünmeye başladım şimdi.
kitty hayal kurmanın nedenini bilmem ama onsuz olmayacağını düşünüyorum. yok yok hayal vardır iyi veya kötü olmak bunun olmayacağı anlamına gelmez. gelemez. gelmemelidir.
Hep sunu dusunuyordum:’Neden soz konusu olan benim hayatim? Neden basrolde ben varim? Bir sonraki bolumde ne olacak?’Sonra sunu farkettim. Yapimda ve yayinda emegi gecen herseyin disinda senaryoyu ben yaziyorum ve aslinda bir sonaki bolumun yapim asamasi hep bana ait. Sonra diyorum ki, kader konuk oyuncu oluyor ve birden tum senaryoyu degistiriyorsada hep ben kurguluyorum hep ben…Yani bana ait gibi. Sorumlusu benmisim gibi…