Kurban bayramının son günü,Bayram Cem’mi yapılırmış,bende yeni öğrendim Alevi kökenli olmama rağmen bilmiyordum.Arkadaşlar davet etti,çok eski bir arkadaşım ve kızıda misafirimdi.Sunni olan bu arkadaşıma,aldığım davetti ve gitmek istediğimi , oda bana eşlik ederse çok mutlu olacağımı söyledim.Kızıyla birlikte gelebileceklerini söylediklerinde ne yalan söyleyeyim çok sevindim.İlk kez cem’me gidecektim,televizyonda izlemiş,büyüklerden bir parça dinlemiştim ama fazlaca bir bilgim yoktu,edebi erkanı nasıldı bilmiyordum,heyecanlı,itiraf edeyim tedirgindimde hafiften…ya misafirlerim sıkılırsa,ya da akşamın sonunda cem’le ilgili tatsız yorumlar yaparlarsa,ben alttan alabilirmiydim?almam lazımdı misafirlerimdiler,bu düşüncelerle koyulduk yola…

Yaşadığım ilçede cemevi yok,bu nedenle bir dernek binasında toplandık.Kapıda elinde poşet dağıtan bir genç vardı,gülümseyerek;hoşgeldiniz bu poşetlere ayakkabılarınızı koyabilirsiniz dedi.Ayakkabımı çıkarıp poşete koyarken,çorabımın kaçık olmadığına sevindim,koca bir salon,yaklaşık yüz,yüz elli kişi ,çift sıralı minderlere dizleri üzerinde oturmuş,kadınlı erkekli,sessizce sohbet ediyorlardı.Elinde koca bir değnek olan delikanlı bize yer gösterdi,rastgele oturduk,sessizce etrafı seyrediyorduk,genç,yaşlı,çocuk,kadın,erkek,başı açık,kapalı ,insanlar vardı.Giyimlerinden gelir durumu iyi,orta,kötü diye sınıflandırabileceğiniz karma bir guruptu.Yaşam standartı nasıl olursa olsun hepsi temiz görünüyordu.Bizden sonra gelenleri izlerken,ellerinde paketler olduğunu farkettim,poşet veren gence veriyorlardı,yanımda oturan teyzeye sordum,ne oluyor diye,gelenler imkanı neye yeterse getirir,meyve,lokma yaparlar,büskivi falan dedi.Ben ilk kez katıldığımı böyle bir adeti bilmediğim için eli boş geldiğimi ve üzüldüğümü söyledim.Gülümsedi teyzecik,önemli değil yavrum getirilenler karıştırılacak cem’min sonunda herkese dağıtılacak,sende başka bir zaman getirirsin dedi.Bir parça rahatladım,salonun en gözde köşesinde üç yaşlıca bey oturuyordu ortadakinin önünde mikrofon vardı.Bazı büyükler dizlerinin üzerinde ilerleyerek ellerini öpüyorlardı,Dede’ydiler.Önünde mikrofon olan dede,bayram kutlamasının ardından,ülkemizin güncel sorunlarına değindi,geçtiğimiz günlerde Ankara’da yapılan elli bin kişinin katıldığı mitingden bahsetti.Ve sorusu olup olmayanları sordu,rıza isteyip topluluktan cem’mi başlatacağını duyurdu.Bütün gözler onlardaydı,derin bir sessizlik ve sessizliğin içinde sabırsızlık vardı sanki.Adının Cem olduğunu öğrendiğimiz tatlı bir genç , duvarda asılı duran bağlamayı getirdi saygıyla ortadaki dedeye öpüp başına koyarak verdi,dedede ,aynı saygıyla aldı öpüp başına koydu vurdu bağlamanın teline hüzünle,beyitler okudu,deyişler,Ali’den ,Muhammet’ten,Hasan’dan,Hüseyin’den bahsediyordu deyişler ,beyitler,Ehli-beyit’i yad ediyordu,Hünkar Hacı Bektaşi ,den söz ediyordu dizeler,Ve Yaradana yakarıyordu,dinleyenlerin Allah,Allah,sesleriyle koptum,hayran olmuştum bu bütün canların bir ve,tek nefes olduğu tabloya,kadın,erkek ayrımı ve de tavrı yoktu burda hepsi kardeşmiydi ne?Dalıp gitmişim meğer topluluğu analiz ederken ben….Birde baktım ortada dizlerinin üstünde genç bir adam ve kadın vardı,eğilmişlerdi öne,adamın elinde güğüm ile havlu,kadının eline su döküyordu,abdest alıyordu kadın bitirdi adam abdest aldı kadının hizmetiyle,şaşırdım öncelik kadına verilmişti!Onlar temsili abdestlarini aldıktan sonra dede namaza durmak için dizlerimizin üzerinde olmamızı hatırlattı,başımızı secdeye ,avuç içlerimizi yere koyup bekledik dedenin dualarını ve Ya Allah,Ya Muhammet,Ya Ali diyerek uyanın dedi,hepimiz bir ağızdan bu mübarek isimleri zikredip,üç beş kez daha yaptık bu görevi.Sonra rahat ediniz dedi dede,herkes kendince rahat oturmaya çalıştı birbirini huzursuz etmeden,özlemini duyduğum bir toplu ahenk vardı ,insanlar duygu yüklü bir tebessümle,bazılarının gözleri yaşlı ama mutlu,huzurlu ifadeyle bakıyorlardı.Sevgi bürünmüştü yüzlere,doğru tanımlama evet ya SEVGİ..Dar’a duracaklar gelsin dedi,aynı tok ses,dört kişi kalktı yerinden yaşları kamil,üç teyze bir amca ,yüzlerinde büyük bir ciddiyet vardı,bu arada size bildiğim kadarıyla (DAR)’a durmağı açıklayayım;Allah’hın huzurunda durduğunuzu kabul ederek,özünü benliğini ortaya koymak,teslim olmak,ayakta dostdoğrudurup,sağ elini kalbinin üstünde tutup,sol elini salarak,sağ ayağını sol ayağının baş parmağına koyarak hak yoluna teslim olmak.Bu pozisyonla dedelerin karşısında durup duaları dinlediler bizde dinledik,Süpürgeciler gelsin dedi dede,üç genç kız geldi ellerinde süpürge ,siyah tişört ve pantolon vardı üzerlerinde başları bağlı,süpürgeyi kol altlarına sıkıştırıp eğildiler dedelerin önünde,biz üç bacıydık ,diyerek söze başladılar,dua edip dua aldılar,dedelere arkalarını dönmeden geri geri uzaklaştılar huzurlarından,bir kaç kez gelip tekrarladılar bu görevi,sonra sakacı gelsin dedi dede,sakacı bir genç elinde bir bardak suyla geldi dedenin karşısına dua okudu dede,sakacı dedelere tattırdı temsilen ve hepimize serpiştirdi şifa niyetine bardaktaki dualı suyu,semah’lar dönüldü arada,SEMAH’ta alevilikte;Tasavvuh ehlinin,müzik aletleriyle çalınarak söylenen,neşidelere uyup vec’de gelmelerine,rask etmelerine denir.Sıra geldi lokma dağıtmaya,getirilen ne varsa adil bir şekilde poşetlere konulmuş herkese dağıtıldı.Sonra dağıtım işlemini yapan kişi elinde boş büyük bir tepsiyle geldi ortaya,elimde kantarım yok,eşit paylaştırmaya çalıştım lokmaları hakkınızı helal edin dedi,hepimiz helal ettik ve dede;aramızda anne canlar var onlara bir lokma daha verin dedi,hamile bir kaç hanıma birer paket daha verdiler ve cem bitti.Arkadaşıma baktım çok mutlu görünüyordu,gülümseyerek dedelerin yanına gitti ellerini öpmek istedi,tokalaşıp ellerini öptürmediler ,içtenlikle çok etkilendiğini alevi olmadığını ama bu akşam burada olmaktan çok büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti,kısaca söyleştiler,çıkışta,imeceyle alınmış kurban etlerinden yapılan kavurmalı pilavlar dağıtıldı gelenlere,yoldan geçenlere,çok güzel bir birlik ve paylaşım vardı,gururla nasıldı feride dedim,gözleri dolu dolu işte böyle olmalı dedi,ne günah ,ne korku serptiler yüreklerimize ,ne fetva ne kınama, vardı,bu insanlar,ALLAH,MUHAMMET,ALİ aşkını çoşturdular gönüllerde dedi.Kelimenin tam anlamıda buydu bence CEM,onlara duyulan aşkın adı…