Bilim ve teknoloji öyle büyük bir hızla ilerliyor ki…Son yıllarda ivmesini de artırdı. Her gün yeni bir icat yapılıyor,daha öncekiler geliştiriliyor. Daha birkaç on yıl öncesinin teknolojiharikaları bugünün antikaları haline geldi neredeyse.Teknolojinin gelişiminde bir ilginç nokta daha var.Bazı şeyler ilk kullanılmaya başladığında lüks sınıfına girer. Çoğu zengin için itibar sembolü olur. Daha sonra, ortalama gelir düzeyindaki insanların da alabileceği zorunlu ihtiyaç sınıfına girer. Daha sonrasında ise eğlenmek ve hava atmak için kullanılan bir aksesuara dönüşür.Otomobil, bilgisayar ve cep telefonu buna en iyi örnekler.Gazetenin ilk çıktığında yayınlanma amacı insanlara haber vermek ve bilgilendirmekti. Şimdi ise dedikodu, magazin ve asparagas haberlerle hoş ve boş vakit geçirme aracı oldu. Televizyon ve radyo da aynı durumda.Teknolojinin nimetlerinin böyle boş kullanımı ve israfı elbette ki yaşam tarzımızın bir sonucu. Popüler kültür üretmeden tüketmeyi, çalışmadan fazla kazanmayı, düşünmeden eğlenmeyi, okumadan seyretmeyi emrediyor.Artık sanat bile bu zevzek, bu amaçsız, bu boş yaşayışa uyum sağlamaya başladı. Bu yaşayışın benimsenmesine hizmet eteye başladı.Pop müzik patladı, çatladı, bize birbirinden boş, birbirinden saçma eserler kazandırdı. Hangisinden bahsedelim. Bu şarkılar espiri konusu bile oldular.Bülent Ortaçgil bile “Bu şarkılar adam olmaz!” dedi, anlayana…Bu zevzek sanatın son eserlerinden biri de, büyük sanatçı İsmail YK’ya ait. Yazımıza başlık olan “bas gaza yavrum bas gaza” sabahtan akşama kadar radyolarda televizyonlarda durmaksızın çalınıp duruyor.Bu anlamlı, bu duygusal, bu topluma mesaj veren,bu nitelikli eserden dolayı İsmail YK’yı ebrik ediyoruz.Bunu yayınlayan yayın kurumlarını ve dinleyicileri de yürekten kutluyoruz.