Cihangir’in travestilerle ünlü sokaklarına bir soluk kadar yakın, ama bir o kadarda sakin,elit sokaklarından biriydi, bakkal kültürünün yaygın oldugu, süper, hiper,piper gibi marketlerin herkesi el altına almadıgı dönemlerdeydik. Cihangir’in bu güzel manzaralı sokagındaki bakkal dükkanının bitiştigi apartmanda otururdular.Babasının bıyıkları,giyinişi itibarıyla herkes, yeraltı adamlarından oldugunu düşünüyordu, burası Cihangir, burada kim ne iş yapar, kaçta eve gelir kimse bilmez,umursamaz o yüzden babasınıda kimse umursamıyordu. Annesi oldukça çirkef bir o kadar da gösterişli, bol altın takan biriydi. Heryere taksiyle gitmelerine ragmen neden arabalarının olmadıgı hiç sorgulanmamıştı. Taksiye verilen parayla rahat araba alabilirdiler.Yaşı kırka rahat yaklaşan anne, zaten var olan kilosuna durmadan kilo katıyordu, bellki ki çok iştahlıydı, bir süre sonra anladık ki yaşı geçkin bu kadın hamileydi.Kız ise 14 -15 yaşlarında( bakkalın oğlundan 2 yaş büyük) esmer, tatlı, balık etli bir zilli, bu zillinin başka zilli arkadaşları da var. Anne ve babalarının olmadıgı zamanlar bakkala gidip, kikirdeyerek veresiye birşeyler alırken, bakkalın yada oğlunun soyadıyla, adıyla dalga geçiyorlar, tam havai zamanları.Birde kendilerinden 4 yaş kadar küçük yaramaz ,deli gözlü bir erkek kardeşleri var.Anne doğuma bir ay kala yattı hastaneye, o zaman bu kadar özel hastane yok, bir tane var orata yatılacak, annenin yaşı geçkin, hiper tansiyonu ve kalp büyümesi oldugu için dogurana kadar gözetimde bir ay tutulması gerekiyormuş. Bakkal amca ve oğluna , çocuklar evde yalnız olacak, birde 17 yaşında olan kuzenleri kalacak evde, ne isterlerse veresiye de olsa verilsin diye tembihlenir.Anne hastanedeyken kızlar tam bir faciaya dönüştü, gece yarıları taksi çagırıp gezmeler, bakkala sataşmalar, dag gibi biriken borç morç ayyuka çıkmıştı. Anne yanında refakatçi kalan bıyıklı baba arada geliyor, kabaran borcu ödeyip gidiyordu.Kuzen , evin kızından yaşça büyük ama gösterişsizdi, ince, sırık gibi uzundu, çok sade giyiniyordu, evin kızı gibi gülmesi,kahkahası yok ama nedense ince ince yapıyordu yapacagını. O gün karar alındı bakkalın oğluyla macera yaşanacaktı, nede olsa çok yakışıklı değildi bakkalın oğlu, utanılacak bir durumu yoktu yani. Bu ayarlamayaları yapacak kişi ince uzun kuzen, yaptı.O gece bakkalın oğlu, önce kuzenle, sonra evin kızıyla sansörde buluştu, sanki bir halt yiyorlarmış gibi saklı gizli , casusvari bir edayla girdiler sırayla asansörlere kuzen çok güzel öpüşüp oğlanın aklını aldı, oğlandan yaşça büyük olan kız bakkalın oğlunun kalbini durduracaktı. Evin kızı ise oğlan gibi bir şey bilmiyor, meraktan bu işi yapıyordu, kuzen gibi öpüşemese de hiç yoktan etli butluydu. Bakkalın oğlu iki kızıda sıraya geçirmiş bir erkekti atrık kendince, yapılanın sadece beceriksizce öpüşme çalışmaları oldugunun farkına sonradan varacak olan çocuk, o gün kendinle çok gurur duydu, gizli yapılan her iş gibi o da çok hoşlanmıştı bu işten, oysa aslında yapılanlar çok masumdu, yapılamamıştı bile, çocuklugunun kendinden büyük kızlarla yaşadıgı ilk öpücük deneyimi çocugu uzun süre kendine güvenini sağladı.Kızlardan kuzen olan dogumdan sonra bir daha gelmedi, annenin bir kızı oldu, evin kızı 15 olmadan Erzincan’lı birine kaçtı, hemde bakkala bulaşık deterjanı almaya diye çıkarak, giderken anasının bütün altınlarını da kaçırdı.