Geçen gün hava sıcaklıklarının etkisiyle beraber gelen can sıkıntısıyla oturmuş elimde çekirdeklerim balkonda güya sefamı sürüyorum.. Hafif bir esinti var tabi yoksa cefadan başka birşey bulamazdım sanırım. Herneyse işte bu vaziyette can sıkıntısını gidermek adına birşeyler yapmaya karar verdim ve karar verdiğim şey ‘yazı yazmak’ oldu. Kalemi-kağıdı elime aldığımda tabi birde hangi konu üstüne yazmayı düşünmek pek bi vaktimi almadı çünkü “aşk” diye bir konu vardı ortada. Nese başladım kalem-beyin ortaklığı içerisinde şu satırlar döküldü kağıda ;”sabahları hep taze bir umutla uyanmaktır…Uyanır uyanmaz akla ilk onun gelmesidir..Her şarkıda onu bulmak, güzelliğini, saçlarının dalgalarını hayranlıkla izlemektir..Herkesi ne kadar komik olduğunuzu kanıtlamak için güldürürken, onu, gülüşünü birdaha görebilmek için güldürmektir…Her görüşünüzde başka bişeyine şaşırmak, Allah’a onun varlığı için teşekkür etmektir…Bir ismi hayatınızın en önemli kelimesi yapmaktır..Anılarınızı hatırlarken dudağınızdaki gülümsemeye engel olamamaktır….Size attığı her mesajda dünyanızın durmasıdır..Bir daha bir daha okumaktır her mesajı..Ondan önce hayatın war olduğunu reddetmektir…Belkide insanların sizi anlayamamasıdır..Kalbinizin hiçbişeyi sallamamasıdır ondan başka..Bir olmaktır aşık olmak.. Cayır cayır yanan bir ateşin ortasında hiç sönmeyecekmişcesine kavrulmaktır… 2 farklı yerde, 2 ayrı bedende aynı ruhu paylaşmak, aynı anda yanmaktır..”Çok kısa bir yazı yazmıştım ama bu düşündüklerimi yazmak en azından can sıkıntımı almıştı. 5-6 dakika önce bu yazıyı tekrar okuduğumda düşündüm ve şöyle bir sonuca vardım ;Aslında ben tam olarak yaşadıklarımı yazmış ve buna aşk adını vermiştim. Aşkı aslında Allah’ın yaratmadığını sadece aşkı yaratma gücünü insana verdiğini ve her insanın kendine ait bir aşkı tek başına yarattığını farkettim.Evet sonuçta herkesin aşk tanımı kendine göre değişikti. 100 kişiye sorsanız 100 farklı yanıt alırsınız yani.. Aynen insanların aşık olma şekillerinin farklı olduğu gibiydi.Kimi ilk görüşte aşık oluyordu kimide tanıdıkça.. belkide aşkın tanımıda buna göre şekilleniyordu kim bilebilir…
yorumlar
kısmı beni çarptı…
aşk; şiddetli bir şekilde muhabbet hissidir.
aşk; nerde olursan ve ne kadar mutlu olursan ol hala onu düşünmektir.
budur;“aşk filmine iki kişilik bilet alınmaz. zaten iki kişilik aşk da olmaz.İki kişinin birbirine aşık olabilmesi için üçüncü kişi şarttır. issız bir adadaki iki kişi sevişebilir., kavga edebilir, yemeğini paylaşabilir, beraber şarkı söyleyebilir… ama aşık olamazlar. aşk, bir başkasına �;rağmen�; yaşanan bir duygudur. düşünebilecek başkaları da varken yalnızca onu düşünmek, sevişebilecek başkaları da varken yalnızca onunla sevişmektir. o yüzden aşk, en az üç kişiliktir.”
Aşk feda etmektir. Özgürlüğünü ve yeteneklerini…
Aşk; Bir adamın yüzünde yada yalana çok benzeyen bir doğru sözünde belki.Saçarının çevriminde ıslak bir beyaz kadının.Yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında ve kokusunda çiçekerinin.Elbet şiir olacak şairin tesellisi ve en kötüsü bile işe yarayacak aşklaşmaların.Yazana değilse bile okuyana faydalı.Bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen.Oda üzülmüş aynı benim gibi.Benimki daha acıklı değil onunkinden.Fiyakalı değil onun acısı benimkinden.Sade güzel olan kelimeler.Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya.Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım, aşık olmadık.Bir elim sana uzanır öteki berikinin zaten elinde.Bırak yoluma gideyim bildiğimce.Yabancısı olduğum bişey değil yabancılar.Baktım yerlisi, yabancısı, aşağı, yukarı hepsi benzer ERKEKLER…Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu kadından.İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git lazımsa eğer.İşte orada duruyor ağzının bir yerinde.Almak istermisin dilini sokup aklımı.Sana olan herşeyi, bir nefeste, bir göz yumma anında bir soğuk telefon konuşmasında geri alabilirmisin.Beni senden geri alabiirmisin.Kovabilirmisin beni senden.Sevgilim yoksa sen sevgiim olmayabilirmisin.
Aşk, onunla yada onsuz… acı çekmektir…
Bırak millet deli desin, ben hep seni söyler dururum. İçimdeki seni, birsen bilirsin birde ben, Korkuyorum ölmekten, gözlerine bakıp SENİ SEVİYORUM demeden, …
Öyle güzel anlatmışsın ki…Ben aşığım galiba…Ama olmaması gereken… :(“aşk; nerde olursan ve ne kadar mutlu olursan ol hala onu düşünmektir.”
Aşk, bir tahta ata benzer, bir ileri bir geri, bir yere gittiğini sanırsın; halbuki hiç bir yere gittiğin yoktur…
zen,yorumun çok enteresan…
“ben gizli bir hazine idim.. bilinmekliğimi istedim, alemi (anlamları da dahil olmak üzere herşey) yarattım..”sanırım, bilinmesi ve keşfedilmesi gereken şeylerin en üstünde bir yerlerde “aşk” kavramı.. yazdıklarınız da dahil olmak üzere bir çok tanımları var..yalnız aşkın yaradan ile bağlantısını yadsımanız çok doğru değil.. belki de kaynağı en belli olan kavramdır “aşk”.. insana en sevimli gelendir.. sevdiğinin uğruna şair eder insanı.. nefesini keser.. kendinden geçirir, unutturur benliğini.. böylesine bir duygudan daha çok neye yakışır kutsallık..? =)kaynağı bellidir.. belki de en açık seçik olandır.. kimi bir kadına, erkeğe, kimi ideallerine aşıktır.. kimi de aşkın kendisine aşık olur.. sırf aşkı hissedebilmek için.. o yüce pınarın suyuyla sırılsıklam ıslanmak için..kıymetlidir aşk.. özen ister.. şiddetli hoşlanma duygusu ile karıştırılır genelde.. varsayılan bu duygu da kanı kaynatır, hayaller kurdurur çünkü.. ve bunu elde etme isteği izler.. ve buna da aşk derler çoklukla..ama kendini yarin varlığında yok etmektir aşk.. pervane gibi.. dönüşsüz bir yok oluştur onun ateşe olan aşkı.. trajik bir son.. üzücü bir vuslat.. ama kime göre..? bence mutludur pervane.. korkunç gibi gelen kavrularak ölüm, kavuşmanın en yücesidir onun için..aşk deyince niyeyse hep pervane gelir aklıma.. şurada bir şeyler yazmıştım bununla ilgili..ben yaşıyorum bunu.. bu yüzden bu kadar kesin ahkâmım.. bağışlayın haddi aştı isem.. umarım bir gün herkes tadar o duyguyu.. yaşayan vardır elbet.. onlar anlıyorlardır eminim..
Fuzuli şöyle der… (Açıklayana benden bir kilo frambuaz)”Aşk derler, bir aşıkın devranıdır.”
Aşk ne olduğu yaşandıktan sonra öğrenilen ve öğrenildikten sonra tarifi yapılamayan tek şeydir.
yakında mı frambuazlar..? =)
Türkiye’nin her yerine ulaştırırız,eski mesleğim manavlıktır bilen bilir…
ben şahidim, 2 kilo ve üzeri siparişlerden kargo ücreti de alınmıyor, adrese teslim
=) eyvallah..aşık öyle bir alemdedirki azizim.. öyle bir alem.. yalnız kendisi ile ve yalnız sevdiği ile birliktedir o alemde.. geri kalan tüm mahlukat siyah beyazdır, fludur.. yarin sesinden gayrı ses, onun gülüşünden gayrı mutluluk kaynağı yoktur.. onun izni olmadan ötemez hiçbir kuş.. ötse de şakıyamaz yar gibi.. böyle bin tane şey yazabilirim.. hayal edin işte.. kendi aşklarınız nispetinde..yalnız.. işin kopma noktası varki.. o nokta çok ince.. görünmez hatta.. var mı yokmu bilinmez..dedik ya aşık ile yari yaşar diye bahsettiğimiz alemde.. yalnız ikisi.. leyla ile mecnun, mem ile zin..vs işte bazen aşk öyle bir noktaya erişir ki aşık farkında bile olmadan çıkar o masal dünyasından.. artık flu veya siyah beyaz bile değildir o alemde.. yalnız maşuk kalmıştır alemin içinde.. ve aşık onun gözünden görür, onun dilinden konuşur.. benliği kalmamıştır.. tüm varlığı, aşık olunanın varlığında yok olmuştur.. alem yar olmuştur, aşık ise “hiç”..benim müşahade saham ancak bu kadar açıklamaya müsait..bilmem frambuaz için yeterli mi =)
“Aşk derler, bir aşıkın devranıdır.”sözünü sizce açıklıyorsa, mesaj kutuma frambuazın yollanmasını istediğiniz adresi yazın yollayayım. Uzatmaya luzum yok, fuzuli’nin söylediği fuzuli bir laf zaten…
Tabiki aşkın kutsallığı su götürmez bi gerçektir fakat anlatmak istediğim aşkın tanrıdan gelmediği değil onu ortaya çıkaranın tanrı olmadığı sadece ortaya çıkmasına insana aşkı yaratma gücünü vererek yardımcı olmasıydı. Tabi bu kendi düşüncem sadece(=
YOOOOK
ben bence, kendimce, dilim döndüğünce, anladığım kadarı ile anlatmaya çalıştım.. elbet ki sözün kaynağı olan Fuzulî çok daha iyisini bilecektir benden.. boş mudur dolu mudurona sorarız bu dünyadan göçüp gittikten sonra.. =)frambuaz için, ince düşünceniz için teşekkürler.. gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül muhabbet ister kahve bahane..
…..AŞK…. gerçekten çok zor bulunan birşey ben buldum mu bilemiyorum ama olurda aşık olduğuma inanırsam ne yapacağımı bile bilmiyorum.. sanırım aşk tamamen olayın akışına kendini bırakmak ve acısını tatlıya çevirmektir. herşeyiyle kabullenmek ve acı yok durumlarıdır.. bu durumda Allah aşık olanlara yardım etsin 🙂
doğru söylüyosun aslında aşkın tanımı kişiden kişiye değişiklik gösterir.ama sen öyle güzel tanımlamışsınki aşkıı, başka bişey,başka bir kelime,düşünce ekleyemedim üstüne……