buddenbrock ailesi kimlerin nefesiydibilinsin; arkası yarın’lar benim kaf eşimdi simsiyahken saçlarımsanki sınıfın hep en arkasında oturan bir gölgeydi bakışlarım”bakışsız bir kedi kara” ile yalan yanlıştı arkadaşlığımunutmadım, unutmayacağımpörçük ile bölük arasında gidip gelen nazenin ilticalarımarkası yarın’lara benzerdi nefesim, simsiyahken tenimtenim hafta sonları senin nefesindi arkadaşımarkadaşlar buruşuk pantolonları ütülerken gocunmazdıütüler tütsülerken yarın’ın yarım yamalak akşamlarınıdeğildi dalgalanan vefanın salkımsaçak kodlarıheyecan, zaman-mekan… hangisiydi kıran yaralı alkışlarıkahramanı olan bir oyun mu nefesimve arkası yarın’a nazire buruş buruş ellerim
yorumlar
Canımsın arkadaşım, sana hayranım..Sana hiç kırışmayan pantolon bulacağım..Ne ütülerken gocunan olacak..Ne de ütületme hevesin.. 🙂
lal olsam gocunmam artık koruyucular söz der ise.”language is the house of being.In its home man dwells. Those who think and who create with words are the guardians of this home…”(Heidegger).ezel ebed saygılar
yeni doğan bebeklerin kulaklarına dua diye fısıldanmalı şiirlerin..bütün kırışmış pantolonları bir kez giymen kafi düzlenmeleri için..nefesin en sağlam düğümü açmazsa, ben neyim?
bir de senin yazdıkların için, tuttum butonu yanıda, bir de tutuldum butonu istiyorum..hafif yetkilileri duysun.
Şahanesin absence…
kop, sen de öylesin.
yalansa dilim kopsun. yok etti “tutuldum” butonu, kopardı! gül gibi güldüm işte. muhteşem ahkam muhabbetinizin hayranıyam. bir vesile paylaşmaya. insaf harikasınız:)))
@mengu , çok teşekkür ederim..neşelendim gerçekten..hepimizin gönlünden geçen bir demekki..gülen yüzünüz, hiç asılmasın..(mefkud şiirinden taşırdım konuyu ama sevgi yumağı olduk kanatlarının altında)..