bildirgec.org

slnyrm hakkında tüm yazılar

Mecruh

| 04 February 2008 17:15

bir kanguru sıçrasın gözlerimden ayak ucuna
uçurumlar aşılasın gözlerim parmaklarına
dişlediğim poğaçalar çalsın rüyalarını
senin koynunda üşümek varken ölüm yok
yok senin boynunda devşirme bir arzu
yama gibi duran bakışın altındaki o ezeli korku

her ay derisini değiştiren bu kentin vazelinli perisi
palyaço makyajındaki siluet etkisi
kurtarılmış bir talanın tatbikatına reva mı dilim
sorarım, hangi gezegenden ödünç ismim
mor bir mühür olsun sözüm kor sinene
ruh kararı, göz kararı bir yaldız olayım sim tenine
hacim ile cirim, cürüm ile dürüm karışsın popülizme
dilim kerhanelerin raportörü
dinim en eski bilmece darası alınmış fikre
panik ataklar düzenlesin güvercinler ilme
ilim kendin bilmek değil artık yunus emre

Arkası Hep Yarın

| 04 February 2008 11:54

buddenbrock ailesi kimlerin nefesiydi
bilinsin; arkası yarın’lar benim kaf eşimdi simsiyahken saçlarım
sanki sınıfın hep en arkasında oturan bir gölgeydi bakışlarım
“bakışsız bir kedi kara” ile yalan yanlıştı arkadaşlığım
unutmadım, unutmayacağım
pörçük ile bölük arasında gidip gelen nazenin ilticalarım
arkası yarın’lara benzerdi nefesim, simsiyahken tenim
tenim hafta sonları senin nefesindi arkadaşım
arkadaşlar buruşuk pantolonları ütülerken gocunmazdı
ütüler tütsülerken yarın’ın yarım yamalak akşamlarını
değildi dalgalanan vefanın salkımsaçak kodları
heyecan, zaman-mekan… hangisiydi kıran yaralı alkışları
kahramanı olan bir oyun mu nefesim
ve arkası yarın’a nazire buruş buruş ellerim

Kebkebe

| 01 February 2008 16:55

artık rumuzum yok, huzurum da
ahmet ağabey
yazdığımda, yatağımda için için geçen
çeçenistan’da çeçen kızı dinleyen de yok
cemil ağabey
kıpırdamıyor ellerim edilen küfre
küf kokan yılan derileriyle değiştirdim tenimi
üfle nigar abla
tenim inkardı dininize feri sönmüş kemikli gecelerde
suda sektirdiğim bir düştü ellerim
bir köpek nasıl ağlarsa kemiği kırılınca
bir celladın ağladığı gibi güldüm karanlığıma
artık huzur kalmadı, saatleri ayarladık
şansa ve kadere
keder ile heder yepyeni bir ikili cemiyette
tersyüz edilmiş bir çorap gibi ruhum
tersyüz edilmiş bir hayatı ütüledim sayenizde
kafa ütüledim belki de
buruş buruş bir pantalon gibi dalgalanıyorum
çürük sitelerinizde
ütüsünü arayan bir pantalon var artık dizelerimde
hepsi yalan, bu sahi; “ene, düo, tesere, pende”!

HETERODİEGETİK Mİ ETTİK?

| 07 December 2007 17:08

önceleri, yazdıklarının başkaları tarafından okunduğu düşüncesi onu çok huzursuz ediyordu.
mahremiyetine uzanan eller gibiydi yazdıklarına yönelen gözler… karnını, kollarını, yüzünü, sırtını, bacaklarını
ve hatta penisini avuçlayıp sıktıklarını, incelediklerini düşünüyordu.
bir orta malı…

yazdıklarının üç kuruş da olsa para getirmesi, sevenlerinin oluşu, destekleyenler hoşuna gidiyordu.
bireyselden yola çıkıp evrensel insanlık hallerini anlatmaya girişmesi herkese açık sitelerde epey kolaydı.
çeşitli kliklerin hüküm sürdüğü edebiyat çevresine girmeyi
hem istiyor, hem de tiksiniyordu.
yazdıklarını da beğenmiyordu. iki kalasa dayadığı,
kupkuru bir heves.

ŞIK İNFİLAK

| 22 October 2007 10:46

elâ bir yalnızlıkta incinmiş fırtına gibi yürüyorum
bilirsin her fırtına ayrılıktır câna
bomba gibiyim harpte ve sulhta
ölüm en çok bana yakışırdı sana düşerken
ki, ölüm çok fiyakalı bir hayat önlüğüdür
gençlik körkütük sarmâşık, yaşlılık ılık sürtüğü inkıtaların
deme bu kaçıncı sökülüş, bu kaçıncı mevki serap
birlikte gömülmek çok şık bir infilak olacak

“ESRİK CONTA”DAN ES(C)RiME!

| 19 October 2007 12:26

Bir insan kendine ne zaman kanar anne
Sahi den/siz bir ülkenin yamalı bohçasına ne kattınız
Katastrof bir yalnızlığın kar’maşası gibi saçlarım be a’nâne
Bahnâme’yle keseledim sırtımdaki uçkuru afili kamburu
Vizörleri kördüğüm olan bu hayata ağladım be bab’anne
Hani Kurtuluş dolmuşunda uzattığım bir yaygaraya dalıyordum ya
Ya ya ya, şa şa şa şaşaasında Angara’ydı ya nefesim
Saha kenarındaki ikibuçukluk hüznüyle nü uçurumları içişim
İşte be “Türkiya”, ben orda, tam burada içicem
kana ve kardeş katli burcuna
sakin ol da, beni de asma yaprağına!

ŞİİRDEN ÖLEN YOK HENÜZ!

| 18 October 2007 17:48

şiiri ve kadını ve hayatın kumpasını Allah bilir
ağlama duvarı gönlüme kederli bir gölge vursa
durmasa deli deli akan kanıma kanka ellerin
kanla yıkansa senden arta kalan çıfıt sevdanın külleri
fasiküllerden küller dersem derme çatma kirpiklerime
erselik ilk yazı(mı)n uzun koşusunda mola vermişsem
altüst edilmiş bir yaşamı hecelerken ben
reca ederim küfretmeyiniz…

Son: “cp gülen, guddicini, shaika”

| 05 October 2007 17:20

ah, kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya

kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
bakıp kapatıyorlar
geceye giriyor türküler ve ince şeyler
(…)

kaba saba, hoyrat, berbat, batak, çatlak bir hayat biçimi içinde ezilmeme uğraşı “demode” ruhlara epey acı vermekte shaika, cpgülen, guddicini.
her manada bir karmaşa, kargaşa, münakaşa hüküm sürmekte… seks kilolarca servis edilmekte…
her eve lazım kuryelerle… yapışkan yelelerle… le, le, le!
kokmuş “siportif” flulerle…

UNUTTUKLARIM RUMUZLARINIZI OKURKEN…

| 04 October 2007 15:39

rumuzlarını sesli ve sessiz okurken çağrıştırdıklarını aktaracağım.
kâhinlik iddiamın olmadığını, bu dilsel röntgenlerin sadece anlık patlama çağrışımlarının sağanağında ıslanan tuzla buz ruhumun beyin merdanesinden geçişlerindeki yansımalar olduğunu tekrar hatırlatırım.

akoni: a-aaa! konik bir ekinoksun “mahazen” abisine bak! mim salla abiler sınıfının
başkanlık kolunun dördüncü başkanı.
zülcenaheyn: bilateral dinî, millî akide n’efesi. iki kanatlı tasavvuf kuşu. uçmaktan ziyade,
konmayı önemseyen edebli lisan insanı. zülkarneyn-i ekber saygılısı.
redorack: rock’n the sea! mazimdeki rumuzuma “zoom” yapan neşeli k”rack”er… aşkadın.
necronamber: nekrofiller amber rayihalı tabutları pek sever. mim sala bimbano haylazı. azı karar, çoğu zarar operatörü. medyatik donör.
razielz: alınganlık üssü. tavşanın dağa küstüğü ülkenin “sput’nick”i. sen öyle san’mapetersburg düşesi. raskolnikov’un düş eşi.
doktor doktor kalksana, jivago çalıyor maurice jarre’ı ansana…
xnicox: nikotin timi. allah’ına kurban X. hem malcolm, hem de iks’iri mim’lerin.
“dutanlardanım” deyip de, x’lere sıkışanlardan…
balı anıp da “dut”ulanlardan… nefes almak bile politiktir hanımlar, beyler hariciye koğuş cicozu. mim mümessili. mim’lere külâh diken imame çilekeşi.
gkaraarslan: konuk okuyucu. çağrışım yaptırıcı. istek kipindeki “karasal gar”.
darjeeling: umur ile samaz çayların şampanyasını yudumlarken, elindeki express’i katladığı gibi, future penseyle alırdı bombay’daki
duşunu… şunu hatırlardı: hayat ayrıntılarda bütünlenir, bütünlemeye kalan kalblerin kurtarma üslubu da hülagu han’ın tahammül mülkünde
kampa çekilen dili dilimlemezdi, çeşite mesafeli nazarlarla bakanların da kabinede var olduğunu düşünerek. işte, yazdım gitti…
devilorangel: alımlı nick’elmas.
kelimelerin kabuğunu soyma sevdalısı.
çok suretli suretlerin selülitli tenlerinin terini rafine hassasiyetlerle silen işlek el.
devilorangel; daha sık an, daha sık gel…

YETER!

| 27 September 2007 16:35

çanını arka cebinde saklayanları tanırım kuyruksokumundaki haçtan.
açtan anlamayan tokların vazelinle yoğurulmuş kalb ininde ezberledim püfür püfür küfretmeyi halka ve hakka
tutunarak halka…