Yazmaya çalıştıklarım çok kısa bir zaman dilimi içinde aklıma gelenlerdir.Sizler de ilaveler yapabilirsiniz…Nasıl mı, adam oluruz?…
.Bozulan dokumuzun “ özal devrimi” ile başladığını anladığımız zaman…
.Kitlelerin,unutkanlığına ve budalalığına güvenen,siyasetçileri ve şakşakçılarını tasviye ettiğimiz zaman…
.Sorunların çözümünü,bizden sonraki kuşaklara bırakma alışkanlığından kurtulduğumuz zaman…
.Borçlanmasam “ölürüm” korkusuyla İMF’nin önünde diz çökmediğimiz zaman…
.İç ve dış “sermayenin” işlerine geldiği zaman milletimizi “ikincil” meselelerle oyaladıklarını anladığımız zaman…
.Genlerimizdeki “kurtarılma” sendromunu ,,içimizden söküp attığımız zaman…
.Avrupa’nın,3.büyük ekonomisi olmamıza rağmen,neden hala gelişmişlik sıralamasın da 62.sırada bulunduğumuzu sorguladığımız zaman…
.İletişim,enerji,bankacılık gibi sektörlerin,yabancılara satılmasına izin veren politikacıların “vatanı” sattıklarını anladığımız zaman…
.Milli ekonomideki refahın,bireysel mutluluğumuzun ve refahımızın “ön şartı” olduğunu anladığımız zaman…
.”Darbe anayasası” ile yönetilmenin,onur kırıcı sonuçlarının farkına vardığımız zaman…
.Darbe yapanların,neden hala yargılanmadıklarını sorguladığımız zaman…
.”Medyanın” gücünü, kirli ittifaklardan ve sermaye guruplarından aldığını anladığımız zaman…
.”Küreselleşme” olgusunun,siyasi açıdan bir”Balon” olduğunu,milli bütünlüğümüzü korumanın “üniter” devlet yapısını muhafaza etmekten geçtiğini anladığımız zaman…
.Aydın olmanın ve aydınlanmanın,” aykırı”fikirlerin ifade edilebildiği,geleceğe “yön” verebilen düşüncelerin ortaya çıkabileceği gerçeğinden yola çıkarak,yeni düşüncelere ve yeni kavrayışlara “açık” olmayı becerebildiğimiz zaman…
.”Milliyetçilik” kavramının, her okulda,her mahallede “ Reis-başbuğ” hiyerarşisine bağlı,sokak çeteleri yetiştirmek ve “aykırılıkları” yok etmekten ibaret olmadığını anladığımız zaman…
. Toplumsal dönüşümün, sağlıklı ve kalıcı olabilmesi için, “statükocu” devlet aygıtının parçalanması gerektiğini anladığımız zaman…
.İnsan olabilmenin tadına varabilmenin,”felsefi” boyutta da farkında olabilmekten geçtiğini anladığımız zaman…
Yakın bir gelecekte ; Yukarıdaki üst başlıkları teker teker inceleyecek bir yazı dizisine başlamayı düşünüyorum…Sayın İsmail Cem İpekçi’nin vefat haberini az önce aldım…Rahmet diliyorum…
yorumlar
Koza 68’in dediği gibi herbiri ayrı bir konu olan maddelerin yazı dizisini merakla bekliyorum.Yazıyı okuyunca bunları nasıl kabullendiğimizi sorgulamak gereği hissettim.Gerçekten bir an durup olan bitenin farkına varmak, bunun bilincinde olmak bizi yüceltecektir.
Sadece sonda yazdığın üst başlık hakkında yazsan yeterli olur kanımca.
koza 68,Ülkemizin “manifestosu” gibi algıladım yazdıklarınızı.Çok daha geçmişe,osmanlıya kadar uzanan büyük hatalar zincirine ilaveler yapılabilir.Mesela benim aklıma gelen bir “felsefeci” olarak sosyal hayatımıza ki,açmazlar ve tutarsızlıklar…Bunlar da ayrıca ele alınması gereken konulardır diye düşünüyorum.
Sayın koza 68, ilgi alanımız, değerlerimiz oldukça örtüşüyor…Özellikle ÖZKAYNAKLARIMIZ’ı doğru değerlendirebilmek, kendi yağımızla kavrulabilmek…Ve Sayın tomiko’nun “felsefi” anlamda onaylamasına katılmakla birlikte, psikolojik olarak da “yetişkin-yetişkin” iletişimi kurabilen bir ulus olabilmemiz de çok gerekli demek istiyorum…Baba-Süleyman DemirelAna-Tansu Çiller söylemlerinden biran önce kurtularak…Ve AYDINLIK GÜNLER İÇİN; becerebilmeli, başarabilmeliyiz bütün bu başlıklarda yeralan önerileri…AYDINLIK GÜNLER İÇİN (I)Hacıyız, bacıyız dedilerİliğimizi, kemiğimizi erittiler”Saçı bitmedik yetim hakkı” unutulduHırsızlık, yolsuzluk hüner olduGün geldi vekiller milletini soyduBu bizlere daha bir koyduGüvenimiz kalmadı artık hacıya, bacıyaYüce meclisimiz son versin bu acıyaGizli kalmasın suçlar, suçlularFırsat bulamasın kötü niyetli güçlülerHukukun üstünlüğü ilkesi yaşama geçsinUlusumuz bir kez daha aydınlığı seçsinSığınılmasın dokunulmazlık zırhınaSorgulamalar başlasın; hırlısına, hırsızınaÇıksın Yüce Meclisimiz’den yüce bir kararÜlkemiz, ulusumuz görmesin zararDoğruluk yeniden erdem olsunSaygın vekiller Meclis’de yerini bulsun…Bugün birlik zamanıdır, hem de dirlikArındırılsın Meclisimiz’deki kirlilik…Demokrasinin gereğidir bağımsız yargı,Dokunulmazlıklar kaldırılsın, başlasın sorgu…Yaraşır Meclisimiz’e güvenilirlik, saygınlıkKaldırılmazsa dokunulmazlıklar sürecek bu dargınlık…Bilinsin ki duyuluncaya dek sesimiz ulusca dardayızAydınlık günler için bir dakikalık karanlıklardayız…Selma Erdal; Bursa ( Uğur MUMCU’nun ardından, “aydınlık günler için” mumlar yaktığımız günlerde yazmıştım bu dizeleri…O günlerden bugünlere; değişen ne var?…)Ulusal basından başlıklar: MALİYE’DE SUSURLUK…AYDINLIK GÜNLER İÇİN (II)Olay; SusurlukDurum; kusurlukAnlatımda; kısırlıkSonuç; çözümsüz bilmeceOysa uyumadı bu adamlarNe gündüz, ne geceKılıfına uydurmak için çaldıkları minareyiNasılsa halkımız katıksız enayiKeyifle yudumlarcasına dumanı tüten kahvesiniYudum yudum sindirirlerdiHırsızlara yoldaş olan kahpesiniDeğil mi ki ülkem kalmıştıYoldan çıkmışların piçlerine…İşte bundan dolayı;Derin uykulara masal olsun diye yazıldıSayfalar dolusu kandırmaca, yalanEy halkım biraz da böyle oyalanGün olur da birgün başkaldırırsan bu yazgınaSu olup da boşalırsan, ülkeni saran bu yangınaKüllendirebilirsen yoksulluğuUlusumuzun umutsuz yüreğindenFırıncının ekmek küreğindenGetirebilirsen aydınlığı Kafdağı’nın ardındanİşte o gün;Güneş’den de aydınlık olurGelecekteki günlerin…Selma Erdal; Bursa, 31.Ocak.1998 ( Susurluk Raporu’nun ardından yazmıştım bu dizeleri de)Ve 17 Ocak.2006’da; Sedat Edip BUCAK yeniden yargılanacak diye duyuruldu…Sonrası ne oldu diye beklerken biz; MALİYE’DE SUSURLUK duyumu geldi hiç beklentisiz…
Koza 68 Bir taraftan ironi dolu yazılarınız, öte yandan toplumsal içerikli yazılarınız beni çok şaşırtıyor. Ancak madde madde sıraladığınız başlıklara katılmamakta mümkün değil, bence bu üst başlıkları toplum olarak yeniden gözden geçirip üzerinde düşünme zamanıdır….