Ağzıma attığım her lokmada şaşırıyorum. Eskiden beri çok severdim acukayı, özellikle ben küçükken ananemin yaptıklarını; ama bu bambaşka resmen. Her bir lokması ayrı bir lezzet bombası.İki çorba kaşığı biber salçasını bir kaba koyarsın.
Bir bayram sabahı daha. Bayramın ikinci günü. Beraber kahvaltı ediyoruz. Hoş, bana her gün bayram. Yanımda o var çünkü.Üç tatlı kaşığı kekiği içine atarsın.
İşte bu belki de hayatın anlamı. Bu, belki de bütün bir ömür boyunca çalışıp didinmenin ödülü. Bu herhalde, benim şu anda geçtiğimi hissettiğim büyük sınav. Bir lokma daha atıyorum ağzıma. İnsan çocukluğunda aldığı lezzetleri unutamaz, ömür boyu hep onu arar diyenler yanılmışlar biraz. Bulmuştum ben, belli ki.Bir tatlı kaşığı nane katarsın.
Pencereye yakın tarafta o oturuyor. Jaluzinin açık tahtaları arasından ışık süzülüyor içeri. Biliyorum, çok klasik, ama ışık gerçekten de ayrı vuruyor onun yüzüne. Dünyanın geri kalanları talihsiz: benim gördüğüm gibi göremeyecekler hiçbir şeyi.İki diş sarımsağı küçük küçük doğrayıp katarsın.
Konuşuyoruz. Ben pek sevmem aslında konuşmayı. Daha çok o konuşuyor, ben dinliyorum. Ne anlatıyor, bilmiyorum. Ağzıma bir lokma daha atıyorum. Belki de onuncu kere, nasıl bu kadar lezzetli olabileceğine şaşırıyorum acukanın. “Nasıl yaptın bunu?” diye soruyorum. “Ne var bunun içinde?”

Beş tane cevizi küçük küçük doğrayıp katarsın.
Dalga geçtiğimi falan sanıyor. Ben yemeklerin sadece yemek kısmıyla ilgilenirim. Bilir bunu. Laf olsun diye sorduğumu zannediyor. Hayır, diyorum. Belki sebebi, ben küçükken ananemin yaptığından bile daha güzel olduğu içindir.Bir tatlı kaşığından biraz daha az pul biber katarsın.
Yazmalıyım bunu, diyorum. Bütün dünyayla paylaşmalıyım. Sanki içindekileri yazınca insanlar anlayacakmış gibi bunun ne kadar leziz olduğunu. Yine de bilsinler istiyorum. Böyleyim ben biraz. Konuşmayı pek sevmem; yazmaya karşı hafif bir ilgilim var.İçine yarım çay bardağı zeytinyağı katarsın.
Bir sırrı olmalı mutlaka bunun. Bu kadar güzel olmasının. Olmaz olur mu hiç?Az biraz da karabiber.Anlattırıyorum tek tek. Aynen bu sırayla söylüyor. Gülüyor. Hâlâ ciddi olduğuma inanmıyor. Yazıyorum hepsini. Paylaşacağım.Ve hepsini güzelce karıştırıyorsun.
Bol cevizli olması değil, bu kadar güzel yapan. Öyle diyor o. Tamam kabul, onun da etkisi olmuştur azıcık; ama başka bir şey var, herklesin çok iyi bildiği, yine de sanki sırmış gibi kimsenin pek dillendirmediği.Sevgi katıyor içine bir de. Aşkını katıyor. Aldığım lezzet buradan geliyor aslında. İşte bunun nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Ağzıma attığım her lokmada şaşırıyorum.