VEREM 500 BİN YIL ÖNCE DE VARMIŞ
“Garibim namıma kerem diyorlar.Aslı’mı el almış haram diyorlar.Hastayım derdime verem diyorlar.Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben.”
Faruk Nafiz Çamlıbel’in meşhur Han Duvarları isimli şiirinde geçiyor bu mısralar.
Verem ilk ne zaman ağıtlara türkülere girmiş bilmiyoruz. Yeni duyulan, yeni çıkan hastalıkların yanında insan tarihi kadar eski olan hastalıklar var. Verem de bu hastalıklardan biri. Hatta geçtiğimiz günlerde bilim adamları, 9000 yıl önceki, kesinliği kanıtlanmış en eski verem vakasını ortaya çıkardılar.
İsrail’in Hayfa kenti yakınlarında yapılan tarihi kazıda anne ve bebek kalıntıları bulunmuş. Bu kalıntılar üzerinde yapılan incelemede, verem hastalığının somut en eski izleri ortaya çıkarılmış.9000 yıl ne ki, Afrika’da yapılan bir araştırmada da bilim adamları kesinliği kanıtlanmasa da verem hastalığının 500 bin yıl önce var olduğuna dair bazı işaretler bulmuşlar. Dikkatinizi çekerim;500 bin yıl…Yani günümüzden 498 bin yıl önce.
Çok şükür, verem olacak kadar ne derdim oldu ne de aşkım. Veya ben derdi de, aşkı da beni verem etmeyecek bir gönülle karşıladım. Allah biliyor…
Ancak bu araştırmanın sonucunda da görüldüğü gibi; dünya hayatında değişen bir şey yok. Binlerce yıl da önce insan vardı, hastalıklar da vardı. Binlerce yıl önce insan vardı dert ve sıkıntılar da vardı. Aynı zamanda mutluluklar sevinçler de vardı.Dünyanın düzeni bu Can!… Böyle geldi böyle gidiyor. Araçlar değişiyor. Şartlar değişiyor. İsimler değişiyor. Değişmeyen bir şey var: Hayatın anlamı… İmtihanda olduğumuz gerçeği değişmeden önümüzde duruyor… Binlerce yıl önce olduğu gibi…