23 Nisan Cuma’ya denk gelmiş kadar mutluydu uyandığında aslında. Ve Abdülhâdi Paşa, anakronizmi bir sanat olarak kullanamayacak kadar çok yaşamıştı. Sırtının yalnızca sağ tarafı değiyordu yere, tavana dik dik bakacak şekilli döndü. Tavanda…”Koğuş! Kalk!” yazıyordu.Bir şey hatırlamış gibi aceleyle doğruldu. Postal, çarık, çizme ve ışıklı spor ayakkabısının garip bir birleşimi olan ayakkabılarını giydi. Omzu göğsü sırtı apoletli cekedini sırtına geçirdi. Püskülleri yeleye benzer fesini taktı. Sağa “dönüverdi”, aynada kendine selâm verdi._Abdülhâdi Paşa! 1609! Edirne!Aynadaki adamın görüntüsünü sevmemişti, omzundaki apoletlerden biri kopardı. Apolette…_Günaydın paşam, yazıyordu._Günaydın.Bir apolet daha koptu. Apolette…_Nasılsın bugün?_Şükür.(Apolette…)_Şükretmek güzel.Bir kıkırtı duydu. Bir orman ciniydi bu. Böyle bir tür tabii ki yoktu, sadece hobilerini sorsanız “orman gezmek” diyeceklerdendi._Delisin sen.(Apolette)_Deli misin gerçekten?İkisini birden yanıtladı._Değilim!Öfkelendiğini farkettiğinde, fesinin üzerine sarığını doladı. Sakinlemişti.Kapı çalındı. On iki yaşındaki asker selâm durdu:_Hisarcıklı Emrullah! 1998! Kayseri!_Kuşatma nasıl gidiyor asker?(hasip isimli cin kıkırdadı)_Süper gidiyor komutanım, bence teslim olacak!_Kim teslim olacak?_Mutapalılar!Abdülhâdi Paşa kaşlarını birazcık bükünce, asker kekeleyerek düzeltti hatasını._Kuzeydoğu Zimbabve!_Aman çöle zarar vermeyin. Bir çöl kaç yolda oluşuyor biliyor musun?Askerin kaşları eğildi._Veremiyoruz zaten komutanım.Hasip kıkırdadı._Delisin sen!_Deli miyim?(Apolette)_Evet, öylesin.Abdülhâdi Paşa bozuldu, kaşlarını çattı. Lâ havle mealli iç geçirdi, yutkundu. Askerine emretti:_Git ve bitir işlerini!Hasip kafasını öne arkaya salladı kıkırdayarak, giyinişi pek bi siyahlamıştı. Sonra kayboluverdi.”Güneş batmayacak” yazıyordu apolette.Yanlış apoleti çekmişti. Ne kötü bir gündü bu gün.—————————–beğendim dersin biri hediye verince,aşk numarası farzdır üstümüze,hediye Allah’tan gelmiş ise.
Yanlış mısralar yazmıştı uyumadan, bir paşanın yazacağı şeyler değildi bunlar. Uyumadan önce defterine “Kıt’a dur!” yazdı, başka türlü uyuyamazdı.