bildirgec.org

TASARIM (CI) (LIK) ÜZERİNE

gorselefektanimasyon | 26 March 2010 14:12

Tasarım yapmak ve tasarımcı olmak ya da tasarımcılık ile uğraşmak. Son zamanlarda gereğinden fazla yerde ve gereksizinden fazla insanda karşımıza çıkmaya başlayan bir konu…

Tasarımın özünde “farkındalık içeren bir fikir” olduğundan ve bu fikir dediğimiz şey elle tutulur, gözle görülür bir şey olmadığından, ayrıca da canım, bi tanem Türk İnsanı’nda bolca bulunduğundan… bu aralar herkes tasarımcı.

Daha önceleri sadece (ya da büyük çoğunlukla) sektöre gönül vermiş, bu konuda kafa patlatan, ter akıtan, göz yoran insanların elitinde, saygın bir biçimde yoğrulan, konuşulan, tartışılan ve geliştirilen tasarım şimdi ayağa düşmüş durumda. Bir badana ustasına, elektrik tesisatçısına hatta kasaba, “ustanın işine karışılmaz” diye gösterilen itina ve çekimserlik tasarım insanına gösterilmiyor. Bunun nedeni ise boyanın ve boyacının, elektrik malzemesinin ve tesisatçının ve de etin ortalama ve kabullenilmiş bir fiyatı ve maddesel bir hacmi olmasına karşın, tasarım dediğiniz bokun (pardon!) ne olduğunun belli olmaması… daha doğrusu böyle sanılması.

HER YÖNÜYLE, HER RENGİYLE DÜNYA SİNEMASI (1)

astral | 26 March 2010 13:42

www.ucandaire.org
www.ucandaire.org

SİNEMA YAZI DİZİSİ OKUYUCUSUNA GEREKLİ GENEL BİLGİ/ AÇIKLAMA:

Bu yazı dizisi bir sinema araştırmasıdır. Bu yazıda öncelikle küreselleşme ve sinema ilişkisini açıklamaya çalışacağım.

Ardından sinema tarihi, yönetmenler, kimi filmler ve yapı çözümü, alt metin okuma, post yapısal sinema, avangard sinema, sanat sineması ve Hollywood sineması, sinema kavramları, firmalar, kurumlar ve sinema tarihine yazılanlar gelecek…

YAZI DİZİSİNİN İÇERİĞİ:

Parça parça ve sırayla devam edebilecek bir sinema araştırma yazı dizisi. Tüm bunlarsa yıllarca, yüzlerce sinema makalesini okuyan bir sinema severin merakıdır ki; bu makale adlarını, yazarları da sizlerle paylaşacağım. Yazı dizisinde bu öğretileri öğrenmemi sağlayan her ismin emeği vardır: Yazarların, öğretmenlerimin, sinema düşkünü sohbetlerin, sinema teorilerinin tartışmalarının yapıldığı kamusal alanların ve tabii ki, sinema tutkumun…

HIZLI MI, YAVAŞ MI İLERLİYOR, YOKSA BEN Mİ ANLAMIYORUM?

Kuramsal sinema bilgileri çoğumuz için baştan katlanılmaz olabilir. Adı üzerinde bunlar kuramsal bilgilerdir. Bu alanda ciddi bir öğretiye sahip olmak istemeyenlerin hiç okumaya başlamaması gereken yazı dizisidir bu.

Kimi zaman kavramlar, isimler üzerinde çok durulmadan hızlıca geçildiğini düşünebileceğiniz yerler olacak. Bunun sebebi, genel hatları ile sinema tarihinde birçok kavrama değinilirken hiçbirini atlamadan ve hepsinden sırayla bahsetmek kaygısı taşımak, bir diğeri de kavramların bolluğudur.

Okuyucu ilk anda yazı çok hızlı ilerleniyor kaygısı taşısa da yazı dizisini tamamladığında ciddi bir sinema bilgisi tortusuna sahip olacaktır. Burada tortu dememin nedeni şu: Her ne kadar genel bir kanı ve bilgi edinilse de, bu yazı dizisini okuduğunuzda onlarca sinema kitabı okumuş gibi olunmayacaktır. Bu nedenle okuyucu ne az öğrendiğinden ne de hızlı akıştan dolayı ne yazarı ne kendini sorgulamamalıdır.

Aptal kutusu mu? Artık değil!

Beacool | 26 March 2010 13:13

Farklı bir yaklaşımla belki aptallar kutusuda olabilir :)
Farklı bir yaklaşımla belki aptallar kutusuda olabilir 🙂

Televizyonlarımız ilk çıktığı dönemlerden sonra uzunca bir süre standart bir çizgide yol aldı. Şu aralarda gelişimlerinin altın çağını yaşıyor. Ama Tv’ler ne kadar gelişse de gösterdikleri sizin aldığınız yayından öteye geçemiyor (Hadi ama, 24 saat blueray mi izliyorsunuz?) ve maalesef ki Ülkemdeki elle tutulur birkaç program dışında tv de Hd kalitesine değecek yapımlara rastlayamıyoruz. Bu durumda tonlarca para sayarak almış olduğunuz bu para öğütücüler “tuvaletteyiz”, “izlekaç” gibi saçma programlarla FULL HD beyin öldüren birer makine oluyorlar.

Bunu izleyin...
Bunu izleyin…

Televizyon gelişiminde atlanan tek nokta da tv’lerin bir görev üstüne yoğunlaşması(ydı). Şahsen ben, Skype yaparken görüntüyü tv’ye aktarıp geniş ekranda görüşüyordum ki benden kopya çekerek LG ve Samsung bütünleşik olarak video görüşme yaptıracak tv’lrinin haberini verdiler. Ama bunun içinde tonlarca para vererek o aletlerden birini almanız gerekmekte. Nyoombl bu noktada kendini öne çıkaran bir ürün. Evinizde bulunan bir tv’ye bağlanarak onu interaktif bir kullanıma sunuyor.

GÜZEL OLURDU…

il mare | 26 March 2010 12:45

göz alıcı;çünkü çok renkli
göz alıcı;çünkü çok renkli

Bir trenddir gidiyor,şimdi tüm dizilerde millet illa birbirini aldatıyor,bacısına bilmem nesine yan gözle bakıyor.

Aşkı Memnu ile başladı,Behlül amcasının karısına baktı,

Ondan önce Kavak Yelleri vardı, orda kim kiminle ne yaptı,zaten belli değil..

Yaprak Dökümü’nde Leyla ile Necla ortalarına tek bir adam aldı, yeri geldi Leyla sardı yeri geldi Necla bağrına bastı, ama Oğuz’a bir şey olmadı.

Precious: Based On The Novel Push By Sapphire

exorientelux | 26 March 2010 12:18

Hani bazı filmlerin izlenmesi hiç de kolay değildir ya, anlattıkları o kadar çıplak gerçeklerdir ki insan anlatılanların bir yerlerde yaşandığını, birilerinin başına aklın alamayacağı şeylerin geldiğini bilse bile bilmekten kaçınır yine de. Precious: Based On The Novel By Sapphire, işte o izlemesi kolay olmayan filmlerden biri.

On altı yaşında babasının ikinci çocuğuna hamile Precious’un bir nevi ayakta kalma mücadelesini anlatan filmde hem uğradığı tacizlerden hem annesinin kötü muamelesinden, hem de çevresindekilerin alaylarından ismiyle zıt biçimde kendini iyice değersiz hisseden Precious (Kıymetli) kurduğu hayallerle avunmaktadır ancak. Hamile olduğu için okuldan atılmasıyla eğitimini tamamlamak için gönüllü bir kuruluşa kaydolur. Bir yandan okulunu dışardan bitirme gayreti içine girerken öte yandan ikinci çocuğunun doğumu da yaklaşmaktadır.

Kredi Kartı Başvurusu

beyrek | 26 March 2010 12:14

Onlarca kredi kartı arasından, ücret va faizler yönünden size uygun olanı seçerek başvuru yapabileceğiniz bir site bankabasvuru.com.
Kredi kartlarının yıllık ücretleri, gecikme faizleri, nakit avans ücretleri ve limit aşım faizlerini size sunarak, kart başvurusu için site site gezme derdinizi ortadan kaldırıyor.

Yetişemediğim Hayal Gibisin

astral | 26 March 2010 11:22

Gündüz ofisine uğradığında, Elif zili çalıp da asistan açtığı andan itibaren, bu asistanın Elif’e aynı bakmadığını anlamıştı. Ki, asistanın hakkı yok denilirse yalan olurdu.

‘Elif Hanım hoş geldiniz’ dedi kadın başka biri gülümsemeyle. Bu gülümsemede ‘Şimdi Memet Bey’in sizi görünce nasıl gülümsediğini göreceğiz’ diyen ve bunu önceden, çok önceden bilen bir kadının bilmiş bakışları karşılıyordu her seferinde Elif’i.

Elif bu durumdan rahatsız olsa da elden ne gelirdi…

‘Memet Bey burada mı?’ der demez de, ‘Şu adam coşkusunu biraz gizlemeyi başarabilse’ diye geçiriyordu Elif.

Aralarında şimdilik çok önemli bir şey olmamasına rağmen tüm işini bırakan adam, coşkuyla karşılıyor ve o andan itibaren yüzünü kaplayan huzur muayenehaneyi de kaplıyordu.

Notalar önünde udunu çalmaya koyuldu Memet. Elif gelmeden de keyiflice çaldığı belli oluyordu. Elif’e söylemek istedikleri ağır basmışcasına birden bırakıverdi masaya udunu.

Rahat, bordo, kocaman koltukta bacak bacak üstüne atmış ve yine siyah, fırfırlı bir şeyler giymiş olan Elif’i şöyle çaktırmadan süzdükten sonra;

‘Karmakarışığım. Aştan korkuyorum. Seni görmek istiyorum. Sen benim ilham kaynağımsın ama sende kaybolmaktan, sana aşık olmaktan; deri/ne düşmekten korkuyorum dedi Elif’in gözlerine bakarken.

Mırıl mırıl konuşuyordu, dudakları kıpırdamıyormuş gibi. Bu ona ayrı bir hal katıyordu. Mistikti, kesinlikle gizemli… Bunu ona söylesen, kesinlikle kabul etmezdi. Diline doladığı, ‘Ben kendi dünyasında yaşayan bir adamım’ derdi hep.

Dünyasından hep bir parça çıkmaya çalışan ama buna ne cesareti ne de düşleri yeterliydi. Belli ki, o dünyadan sıyrılırsa ‘Düşer kayar ruhum ellerimin arasından’ diye kaygılanıyordu. Bu yüzden de hep aynı arkadaşlarıyla hep aynı saatlerde, aynı mekânlarda, etrafta incelediği insanlar bile aynıyken; aynı içkiyi yudumluyordu bir yandan Elif’i düşünürken…

Günde 2 bardak süt

cherry blossom girl | 26 March 2010 11:08

Tetra Pak’ın sütü sevdirmek ve süt içme alışkanlığını geliştirmek için başlattığı “Günde 2 bardak süt!” kampanyası, süt adası sitesi ile sanal alemde de yerini aldı. Sadece çocuklar için değil büyükler için de oldukça eğlenceli olduğunu düşündüğüm sitede, ödüllü oyunun yanı sıra karton karakterlerin çıktılarını alıp evde yapmanız da mümkün kılınmış.

2010 Key ödemeleri sorgulama para alacaklar hak kazananlar listesi

NLPMaster | 26 March 2010 11:01

Key ödemeleri key parası bekleyenler için müjde!
Key ödemeleri key parası bekleyenler için müjde!

2010 Key ödemeleri yapılamaya başlıyor. 2010 key ödemesi sorgulama isteyenler soluğu internette alıyor.

Tc Kimlik no ile key sorgulama hizmetini kullananlar; key alabilecek miyim? Key listesi kontrol sitesi nerede? key alacaklar, key alamayacaklar ne yapacak gibi pek çok soruyu da merak ediyor.

2010 Key ödeme listesiarayanalar aşağıdaki adresten tc kimlik numarası ile key parası alacaklaR arasında kendi isminin olup olmadığını kontorl edebilirler.

audio technica ath-cks90nc

schizophrenia13 | 26 March 2010 10:52

audio technica ath-cks90nc
audio technica ath-cks90nc

audio technica ath-cks90nc, yeni sürücü tasarımıyla daha çok alt ses meraklılarına hitap ediyor. gürültü kesme özelliğine de sahip kulakiçi kulaklık taşıma çantasıyla geliyor.

audio technica ath-cks90nc
audio technica ath-cks90nc

bazı özellikleri: