dünya
Küçülen dünya. Küçücük böyle, bildiğin küçük işte.Küçülen ülke ekonomisi, küçülen turizm?Küçülen kıyafetlerim, ben büyüdüm biraz.Küçülen cep telefonları, küçülen daha geniş hacme rağmen, daha kolay park edilebilen gösterişli arabalar.Küçülen haplar, kartlar, valizler, cep mendilleri… yeter ki, taşıması kolay olsun, az yer kaplasın.Küçülen bilgisayarlar, uydular, müzikçalarlar, saatler…Sadece onlar küçülmedi işte. Birine öldürebilmek de küçüldü, çünkü silahlar küçüldü.Herkes daha çok şey biliyor artık. Daha kolay elde ediyor istediği şeyi, iyi ya da kötü yollarla. Çünkü yollar da küçüldü, bilgiye giden yollar da kolaylaştı ama bilinçli olmadıktan sonra iş çığrından da küçük yollarla çıktı. Bu küçük sapmalar, daha sonradan büyük etkilere yol açacaktı. Küçük adamlar, büyük bilgilere sahip adamların varsa küçük korumalarını da alt edip küçük kurşunlarla küçük hesapların tuzağına düştü. Bu küçük adamlar herhangi birini düşünelim, eve gidince daha küçük tabaklarda daha çok şey barındıran yemeklerden yedi. Günlük vitamin ihtiyacını karşılasın diye küçük haplardan aldı. Daha küçük ekranda daha hızlı internete giren bilgisayarından yaptığı işin haberinin yayınlanmasını bekledi O sırada daha küçük yaşlarda pornoya alet olan insanların filmlerini evinde barındıran doktor, avukat vb. büyük meslekteki insanların evine baskın düzenlendiğini, okulda daha küçük yaşlarda; bizim cin ali okuduğumuz yaşta, öğrencilerin sınıf önünde cinsel ilişkiye girdiği haberini okudu. Ülkenin küçük bir köyünde küçük şartlarda yaşayan ailenin bir kız çocuğunun erkek arkadaşına kaçtıktan sonra eve dönünce babası tarafından küçük bir bekaret testinden geçirildiği haberini küçük gözleriyle okudu.Küçük şapkasını küçük masaya koydu, büyük bir öneme sahip silahını yokladı ve küçük sigarasını yaktı. Küçük telefonundan görev tamam kelimesi gibi beş harfli olan küçük şifresini gönderdi. Küçük televizyonu açtı. 6.38 saniye sonra ana haber bülteninin başlayacağı uyarısını gördü küçük ekranın köşesinde. Küçük yatağına uzanıp beklemeye koyuldu.Herşeyin yaşı küçüldü. Büyümek uyanık ve kötü niyetli insanların eline geçti ne yazık ki biraz. Her manada büyümek. Her manada küçülmek. Çocuk doğurmanın yaşı düştü, ölmenin yaşı düştü, öldürmenin, uyuşturucunun, hırsızlığın…Keşke diferansiyel sorularını çözmenin yaşı düşseydi diyecek kadar ne olabilirim?Arada bir bağlantı yok sanki, ben saçmaladım belki! Bu teknoloji hapını küçük dünyamız tedavi amaçlı yutmuştu bir ara… Önceleri herşey çok güzeldi. İnsanlar farklı kıyafetler giyiyordu, hergün yeni bir bilgi, yeni bir ülke keşfediliyor, hayatı kolaylaştıran yeni ürünler piyasaya sürülüyordu. Kontrolsüz birşey oldu ama. Birşeyler bir yerde tıkandı. Farklı ürünler çıktı piyasaya. Rekabeti azaltıcı ürünler. Rekabet edenlerin sayısını küçültücü. Üretim için gerekli ham maddelere sahip yerleri ele geçirmek isteyenlerin sayısını küçültücü. Buraların sahip olduğu değerlerin farkında olanların sayısını küçültücü. Güzellik yönünden rekabet edenlerin sayısını, bağımsızlık, bayrak, din, yemek, su ve dil yönünden rekabet edenlerin sayısını küçülten teknolojiler… Küçük silahlar. Küçük tanklar, küçük bombardıman uçakları.Şimdi dünyayı ateş bastı. Küresel ısınma diyorlar Hastalık nöbeti halbuki. Az kaldı kusmaya. Teknoloji biraz daha çevreci oldu, dünyaya yan etkisi az olan haplar içiriyorlar.
küçük
Küçük adamımız hala duvara boş boş bakıyordu. Duvardaki toplu sinek mezarlarına… Geçen gün eve geldiğinde sineklerin hepsini tek tek öldürmüştü. Sinek öldürmenin de yaşı düştü. Ve en son derin düşüncelere daldıktan sonra silahı başına doğrultup intihar etti. Bakın intihar etmenin de yaşı düştü.
Sonra küçük televizyondan öldürülme haberi verildi. Öldürülen küçük bir çocuktu. İntihar eden de küçüktü. Küçükler masumdu. O daha küçük derdik eskiden. Küçükken diye başlayan anılarımız vardı. Şimdi küçükler bize geri bağrıyor. Küçükler para dileniyor, bize para kazandırıyor. Küçükler de işsiz hatta. Küçükler bazen terörist, bazılarına göre vatansever. Nerde o eski küçükler…
yorumlar
cok güzel bir yazi olmus.ellerine saglik buddhala.bakin intihar etmenin yasi kücüldü lafini üstüme alindim.alinmali miydim?:)
çocuk askerleride unutmamalı
Kücügüm daha çok kücügümBu yüzden bütün hatalarimÖgünmem bu yüzdenBu yüzden kendimiÖzel önemli zannetmemKücügüm daha cok kücügümBu yüzden bütün sacmalamamYenilmem bu yüzdenBu yüzden kendimeHala güzensizligimNe kadar az yol almisimNe kadar azYolun basindaymisim megerElimde yalandanKocaman rengarenk geciciOyuncak zaferlerNe kadar az yol almisimNe kadar azYolun basindaymisim megerElimde yalandanKocaman rengarenk geciciOyuncak zaferlerKücügüm daha çok kücügümBu yüzden bütün korkularimGururum bu yüzdenBu yüzden cocuk gibiKorunmasizligimKücüğüm daha cok kücügümBu yüzden sonsuz endisemSavunmam bu yüzdenBu yüzden bir kücükİz birakmak icin didinmemNe kadar az yol almisimNe kadar azYolun basindaymisim megerElimde yalandanKocaman rengarenk geciciOyuncak zaferlerNe kadar az yol almisimNe kadar azYolun basindaymisim megerElimde yalandanKocaman rengarenk geciciOyuncak zaferlerKücügüm daha cok kücügümAlle Sezen Aksu
Ha yaşa ellerine sağlık.
saygıdeğer bossout, ben terörist ve vatansever derken unutmadım onları…
kimileri küçük hesaplar peşinde artık. nedense büyük düşünmek zor geliyor ya da işlerine gelmiyor.güzel bir kolaj olmuş @buddhala! teşekkürler.
bravo buddhala iyi yakalamışsın tebrikler.
Parmaklarına sağlık arkadaşım harika döktürmüşsün tebrik ederim.
haa tamam o zaman:)
Biliyorum ota suya ağlıyosun sende diyeceksiniz ama ağlattı bu adam benii:..( Eline, diline, kalbine sağlık arkadaşım. Nekadar güzel bir yazı olmuş evet bazen şartlar ve olaylar kim olduğumuzu etkiliyor olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz… Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her işin iki yüzü var maalesef…(iyi ve kötü). Temennim… Hayat herzaman için bizi iyiden yana sürüklesin…Sağlıcakla kal…
“u tube işte!” demiştim kendi kendime, zati insanlar etraftayken “u tube işte!” diye bağıramıyorum; neyse. cidden, küçülmeyi, birbirinden uzaklaşma, aradaki boşluğu çoğaltma olarak düşündüm. yabancılaşmanın, bir sonucu, belki de ta kendisi. “bir gün” demiştim, “bir kere bile yüzünü görmediğim komşularımın hayatını anlatan bir belgesele rastlayacağım televizyonda.” tabii daha küçük bir televizyonda.o zaman küçük ve saydam bir tüpe girecek kadar küçülecek işte ruhlarımız.(tabii bunu ben görmem büyük ihtimal, oğlum, kızım, artık ne çıkarsa onlar görür)hatta televizyonu küçültüp küçültüp gözümüze bile sokacaklar sonunda. uğraşıyorlar. ancak şimdilik gözlüğe adapte etmeyi deniyorlarmış amerikalıl Denny’ler ve japon Den Yoo’lar. orada da bizim burnumuzun ucunu göremiyor oluşumuz, en büyük engel olarak çıkıyormuş karşılarına.bir de fiziken ‘büyüyormuş’ insanoğlu bu yazını tersine. semiriyormuş yani. mesela hollandalı’lar, ortalama olarak tabii, geçmişler abdli’leri boy ölçüsünde. e abdli de enine uzuyor zaten.neyse boş ve uzun bir yorum yazmak istememiştim, -vallaaa uykusuzluktan- (ayrıca ben böyle seviyorum yani çağrışımları fazla çağrışıp zedelenmeden önce, hemen aktarmayı seviyorum, yazıda zirzop olmayı.) kusura bakma(yın), okuduysan(ız). (parantez içlerinde felaket resmiyimdir 🙂 çok sevdim bu yazıyı;hep böyle, devam…