Evrenin Türküsü, G. Altov ve V. Jurevleva‘nın ortak kaleminden çıkan bir Sovyet bilimkurgusu. Bir nevi “ölü yıldızlara hayatı götürdüğümüz” çağın hikayesi. Evrenin uzak köşelerinden başka hayatlarla tanışan ve “biz dostuz” diyen dünyalıların yine dostane bir yanıt aldıkları aşikar ve gerçekten tanımlanması zor olan bu insanlarla (insan da denmez ama) iletişim çabası eksenine yerleştirilmiş bir kurgu.
Kitabın sonundaki süpriz ise öyle böyle değil…
Sarmal ve Maya Yayınevlerince basılmış.
ZYPAD™ WL 1000 giyilebilir, GPS bulunduran bir bileklik bilgisayar. Tasarımında kullanıcıya anlık olarak bilgisayar işlevlerini sunmak üzere tasarlandı. Eller serbest özelliği, güçlü kablosuz iletişim yetenekleri ve kendi içinde bulunan GPS alıcısıyla arama kurtarma ekipleri, sağlık sektöründekiler, ev güvenliğiyiğle ilgilenenler, taşıma sektöründekiler,… vs. için biçilmiş kaftan.
Aletin kablosuz iletişim yetenekleri arasında Wi-Fi, Bluetooth ve GPS ön plana çıkmakta. Linux veya Windows CE işletim sistemlerinin kullanıldığı sistem yetenekleri sayesinde uzak bilgisayarlar arasında kablolu veya kablosuz bağlantı kurulmasına imkan veriyor.
Lego‘nun reklam sloganı bu: Just Imagine… Birileri bizim yerimize de hayal etmiş…
Kendi adını taşıyan Animasyon firması sahibi Pascal
Blais ve kafadaki şalterleri yıllar önce attırmış deli şahsiyet Alexander
Petrov, Hemingway‘in
[imdb] 100’ü
doğum günü dolayısıyla ona yakışacak bir Animasyon yapmaya karar veriyorlar. Nasıl
olsunda Hemingwaye yakışsın derken “large format screen” modunda yağlı
boya bir animasyon olsun diyorlar ve eser olarakta Hamingway’in -yaşlılığında
madara olmuş bir balıkçının 2 “akrep
nalan” büyüklüğünde dev bir kılıç balığını yakalayıp kendini ispatladığı-
süper eseri “The Old Man and the Sea“yi
seçiyorlar. storyboardlar filan hazırlanıyor ve Alexander “The
Old Man and the Sea“nin her karesini tek tek yağlı boya ile (yavaş kuruyan
cinsindenmiş) resmediyor. Ayrıca sabit arkaplan üzerinde bir hareket yapmak yerine
frame frame resmettiği için arkaplanıda (gökyüzü,deniz vs..) hareketli kılıyor
filan.. Alexander toplam 29.000 tane yağlı boya resim çiziyor (oha!). [resimler]
Tabi Alexander
mart 97de başladığı bu resimleri nisan 99da anca bitirebiliyor. Bütün frameler resmedildikten
sonra Pascal Blais olaya el atıyor ve
Imax teknolojisiyle frameleri animasyona
dönüştürüp çeşitli kamera atraksiyonları ekliyorlar ve filmi tamamliyorlar [trailer]. Tabi Olayın starı Alexander
abimiz ama bu projede 30’a
yakın insan görev alıyor. Sonuç muazzam; tamamiyle görsel bir şölene dönüşen
film “Best
Animated Short” dalında Oscar
ödülü başta olmak üzere çeşitli yerlerden çuval
çuval ödül kazanıyor. (bakın bbc bile
nasıl dile gelmiş; “the
largest animation in the world“)
Tabi bu Alexander’ın ilk yağlıboya animasyonu değil daha öncede “The Cow
and The Mermaid” isimli yağlıboya bir animasyon yaparak rüştünü ispatlamış.
Projenin diğer bi önemli ismi olan Pascal
Blais‘i tanımıyorsanız tanışın [demo,
show
reel]. Film ve reklam atraksiyonlari üzerine kafayı sıyırmış bu adamın süper
birde ekibi
var. Ekipte dikkati çeken isimlerden biri Cordell
Barker. “The
Cat Came Back” ile pekçok ödül kazanmış Cordell‘in
son projesi olan Strange Invaders‘ta
(bana deli oyun Stupid Invaders‘ı
hatirlatti) en az diğerleri kadar süper. (Çocuk sahibi olmak istiyen ailenin bunu
başarmasıyla başlayan sevinçli hikayesi, çocuğun psikopat çıkması ile faciaya dönüşüyor
filan..). Pascal’in ekibi bir sürü stop-motion animatörle dolu (cennet yani).
Ekipten Caroline Leaf‘in sitesinde
yaptığı çalışmalara, aldığı
ödüllere bakıp gönül rahatlığıtla
yuh! diyebilirsiniz. demediyseniz ona dair bişeyler
daha izleyin..
Hemen hepimiz bir programı tanıtmak ya da arkadaşlarımıza yardımcı olabilmek için eğitim videoları hazırlarız. Bu konu ile ilgili piyasada çeşitli programlar mevcut. Ama bu programları kullanırken bazı sorunlarla karşılaşırız, örneğin;
-Ücretsiz oldukları için videoların belli kısımlarında reklamları ya da program logosu bulunur.
-Oluşturduğunuz eğitim videosu gereğinden fazla yer kaplar.
Sizlerle herhangi bir program paylaşmayacağım. Çünkü tüm işlemler online olarak gerçekleşmekte. Bu nimetten faydalanmak için bir twitter hesabınız olması yeterli.
ilk önce buradan siteye giriş yapınız. Twitter hesabınızın açık olması işlemleri kolaylaştıracaktır.
Siteye giriş yaptıktan sonra record sekmesini tıklayın.
Normal gitara çok benzesede ses direkt tellerden değil elektronik olarak ortaya çıkıyor. 9 voltluk enerjiyle çalışıyor. iPod veya MP3 player a bağlanması ise diğer bir özelliği. İşte burada videosu ve ayrıntılı bilgisini bulabilirsiniz.
Bilirsiniz, not almak önemlidir. Hele unutkan biri veya aklınızda tutamayacağınız kadar bilgi taşımak zorunda iseniz. Gün içinde not almayı gerektirecek çok şey yaşayabilirsiniz. Telefon numaraları, adresler, buluşmalar, evden istenilenler… Ne derler: Akıl defter değil! İşte bu yüzden size sadece kendi bilgisayarınızdan değil, dünyada internete bağlı her yerden ulaşabileceğiniz 7 site önereceğim.
Bildirgeç’te gezinirken bu bildirime denk geldim, yorumlarda da belirttiğim gibi, ordaki bir link beni bu yazıyı yazmaya itti. Biraz araştırma yaptım ve istediğim tarzda siteler keşfettim.
Evet, Google her şey yapar da bu hizmetten eksik kalır mı? Kalmaaz. Türkçe dil seçeneği olan bu Google hizmeti ile birden çok not defteri oluşturabilirsiniz. Bu not defterine not alabilir, bu notları düzenleyebilir, yorum yapabilir, bunlar internette yayınlayabilirsiniz. Bu bir Google hizmeti olduğu için Google’ın diğer hizmetleriyle birlikte kullanabiliyorsunuz. (örn: Google Docs) Detaylı bilgi için: Buraya.
Bu site öğrencileri hedeflemiş ve biraz daha kapsamlı düşünülmüş. Notlarınızı ders ders ayırabilirsiniz. Ödevlerinizi ve yapılacaklarınızı not edebilirsiniz, bilgisayarınızdan dosya upload edebilirsiniz. Diğer kullanıcıları arkadaş olarak ekleyebilir, sık kullanılanlar listesi oluşturabilirsiniz. Ayrıca kullanıcıların bir de profil sayfası var. Bu profil sayfasının amacı, aynı okuldan, kurstan kişileri birbirine bağlamak.
Demir tava gelir, kömür biter
Akıl başa gelir, ömür biter…
Ne geceler gördüm, ışığı bol, karanlığa mum olmuş. Ne gündüzler yaşadım karanlığa eş … Işığını kaybetmiş, gündüzünü geceler çalmış geceler yaşadım isyanla karışık umutlar besledim yarına… Öyle insanlar gördüm, nasibini iyilikten, kardeşlikten, barıştan alamamış… Yüzünden atamamış kin gölgesini… Bahçesine umut çiçekleri uğramamış yıllarca. Olumsuzluk saçmış etrafına, temiz duyguları hiçe saymış…
sitenizde (wp) yayınladığınız resimler başka siteler tarafından çekildiği taktirde üzerinde sizin belirlediğiniz bir yazının çıkmasını sağlıyor. bir nevi resim koruması.
resimlerinizi kendi sitenizde temiz olarak yayınlamak istiyorsanız ve resim programları ile her resme site adresi eklemek istemiyorsanız kullanışlı bir eklenti.
geliştirici: emrah üstün
not: geliştirici sayfasında bulunan açıklamaları okumadan kullanmayınız.
