bildirgec.org

6664 FİLM “5” (Avşar – Azrailin)

sinemasever | 28 December 2006 13:33

AVŞAR BEYİ SY: Kemal Kan,
AY AMAN OF (1972) – Y: Aram Gülyüz,
AY AMAN OF – Ülkü Erakalın 1979
AYBİKE KURT KIZ – Mehmet Aslan 1976
AY BU GECE DOĞACAK (1971) – Y: Savaş Eşici,
AY HİKAYELERİ 1995 – Erden Kıral (AŞK ÜZERİNE SÖYLENMEMİŞ HER ŞEY) Sevgi ve Hoşgörü üzerine kurulu 5 kısa öyküden biri )
AY IŞIĞI OPERASYONU – Müjdat Saylav 1986
AY VAKTİ – Mahinur Ergun 1993
AY YILDIZ FEDAİLERİ – Semih Evin 1966
AYAZ GECELER – Yücel Uçanoğlu 1989
AYÇA SENİ SEVİYORUZ – Eser Zorlu 1993
AYDEDE’YE GİDİYORUZ (1964) – SY: Nuran Şener,
AYIKLA BENİ HÜSNÜ (UYANIK ŞOFÖR) – Arif Keskiner 1975
AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI – Müjdat Saylav 1994
AYIN KARANLIK YÜZÜ – Biket İlhan 2004
AYIP ETTİN ŞEMSETTİN (1971) – Y: Aram Gülyüz,
AYLAKLAR – Altuğ Savaşal 1994
AYNA – Erden Kıral 1984
AYNA BAK VE GÖR … – Hakan Şahin 1999
AYNA – Hakan Şahin 2001
AYNI YOLUN YOLCUSU (1972) – Y: Aram Gülyüz
AYNAROZ KADISI (1938) – Y: Muhsin Ertuğrul,
AYRI DÜNYA (1961) – Y: Ümit Utku
AYRI DÜNYALAR (1969) – SY: Turgut Demirağ
AYRI DÜNYALAR – Orhan Aksoy 1974
AYRI DÜNYALAR – Gökhan Güney 1988
AYRILAMAM – Temel Gürsu 1986
AYRILAN YOLLAR (1964) – Y: Ertem Göreç,
AYRILIK (1958) – Y: Sırrı Gültekin,
AYRILIK (1972) – Y: Türker İnanoğlu,
AYRILIK – Oksal Pekmezoğlu 1984
AYRILIK ACISI – Yücel Uçanoğlu 1985
AYRILIK HASRETi – Aykut Düz 1986
AYRILIK KOLAY DEĞİL – Temel Gürsu 1980
AYRILIK OLMASAYDI (1967) – SY: Hüsnü Cantürk,
AYRILIK SAATİ (1967) – Y: Türker İnanoğlu,
AYRILIK ŞARKISI (1966) – Y: Ülkü Erakalın,
AYRILIK ŞARKISI – Tevfik Polam 1994
AYRILSAK DA BERABERİZ (1967) – Y: Metin Erksan – Muzaffer Arslan,
AYSEL BATAKLI DAMIN KIZI (1934) – Y: Muhsin Ertuğrul,
AYŞECİK (1960) – Y: Memduh ÜN,
AYŞECİK ATEŞ PARÇASI (1962) – Y: Hulki Saner,
AYŞECİK BAHAR ÇİÇEĞİ (1971) – Y: Aram Gülyüz,
AYŞECİK BOŞ BEŞİK (1965) – Y: Hulki Saner,
AYŞECİK CANIM ANNEM (1967) – Y: Aram Gülyüz,
AYŞECİK CANIMIN İÇİ (1963) – Y: Hulki Saner,
AYŞECİK CİMCİME HANIM (1964) – Y: Hulki Saner,
AYŞECİK ÇITI PITI KIZ (1964) – Y: Hulki Saner,
AYŞECİK; FAKİR KIZIN ROMANI – Aram Gülyüz 1969
AYŞECİK FAKİR PRENSES (1963) – Y: Ertem Göreç,
AYŞECİK SANA TAPIYORUM (Solan Gül) (1970) – Y: Aram Gülyüz,
AYŞECİK ŞEYTAN ÇEKİCİ (1960) – Y: Atıf Yılmaz Batıbeki,
AYŞECİK ve SİHİRLİ CÜCELER RÜYALAR ÜLKESİNEDE (1971) – Y: Tunç Başaran
AYŞECİK; YUVANA DÖN BABA – Aram Gülyüz 1968
AYŞECİK YAVRU MELEK (1962) – Y: Osman F. Seden,
AYŞECİK YAVRUM (KARATAŞLI EMİNE ) – Orhan Aksoy 1970
AYŞECİK YUVANIN BEKÇİLERİ (1969) – Y: Aram Gülyüz,
AYŞECİK İLE ÖMERCİK (1969) – Y: Orhan Aksoy,
AYŞEGÜL (1971) – SY: Nevzat Pesen
AYŞE KIZ – Semih Evin 1960
AYŞEM (1968) – Y: Nejat Saydam,
AYŞEM – İbrahim Tatlıses 1984
AYŞEM KINALI GELİN (1960) – SY: İhsan Tomaç,
AYŞE’NİN ÇİLESİ (1958) – Y: Memduh Ün,
AYŞENİN DUASI (1949) – SY: Vedat Örfi Bengü,
AY YILDIZ FEDAİLERİ (1966) – SY: Semih Evin,
AYVAZ KASAP (1964) – Y: Özkan Subutay,
AZAD KUŞU (1972) – Y. Orhan Elmas
AYYAŞ – Ülkü Erakalın 1974
AZAP (1973) – Y: Türkan Şoray,
AZAP – Yavuz Yalınkılıç 1987
AZAP ÇİÇEĞİ – Savaş Ekici 1981
AZAP RÜZGARI – Oğuz Gözen 1986
AZAP YOLLARI (1967) – SY: Yılmaz Duru,
AZGIN BAKİRELER – Süreyya Duru 1975
AZGIN BAKİRELER – Semih Servidal 1979
AZİZE – Kemal Kan 1968
AZRAİL (1971) – Y: Yılmaz Atadeniz
AZRAİL BENİM – Yücel Uçanoğlu 1968
AZRAİL PEŞİMİZDE (ECEL kÖPRÜSÜ) (1971) – SY: Yılmaz Atadeniz,
AZRAİLİN BEŞ ATLISI (1971) – SY: T. Fikret Uçak
AZRAİLİN BEŞ ATLISI – Yavuz Figenli 1978
AZRAİLİN ELÇİLERİ – T. Fikret Uçak 1983AZRAİLİN HABERCİSİ – Y: Atıf Yılmaz Batıbeki)

84 Film ilavesiyle A Harfi ile başlayan film Sayısı toplam 715 olmuştur.

bir günüm

| 28 June 2005 20:23

an itibariyle eve ayak basmış bulunuyorum.yorgunluktan ölüyorum desem yeridir.

9.30,11:00,14.00 ve 15.30 olmak üzere, 4 tane sınavım vardı bugün..
ama herşeyi anlatmaya başlamadan önce flashbackle bir gün öncesine dönmek istiyorum.
ne yapmıştım,nelerle oyalanmış,neye ne kadar çalışmıştım?

şöyle oldu:

12.35: uyandım.
12.35: tekrar uyudum.
13.40: uyandım.
13.40-14.20: kahvaltıdır,televizyondur derken bir 40 dakika kadar oyalandım.
14.20: koltuğa kıvrılıp uyudum.
16.05: uyandım.
16.05-19.00: bilgisayar başında oyalandım biraz da.
19.00: haberleri izlemek için televizyonu açtım.belki okulda yine olay çıkmıştır da sınavlar eylül’e ertelenmiştir diye ummaktaydım.
20.05: olay falan çıkmadığından kesin olarak emin olduktan sonra tv’yi kapattım.
20.10-20.45: yemek yedim.
20.50: uyudum.
22.00: uyandım.
22.10-23.50: ders çalıştım.
00.00-01.45: survivor’ı seyrettim.’özgür bari 1-2 oy alsaydı be,yazıktır.’ diye düşündüm.tv’yi kapattım.
01.50: 5-10 dakika uyusa mıydım?

07.25: uyandım.
07.25: saati kapattım.tekrar yattım.
08.00: uyandım.
giyinmeydi,kahvaltılık birşeyler atıştırmaydı derken öyle bir yarım saat geçti.
08.45: metroya bindim.
09.10: okula vardım. 20 dakika kadar çalışma kağıtlarına göz gezdirdim.kopya hazırladım.
09.30: sınava girdim.
09.40: sınavdan çıktım.
neyse,iyi ki çalışmamıştım.adam 1. dönemden sormuştu.

11.00 ve 14.00’deki sınavlar kolaydı allah’tan da yırtmıştım.
15.30’daki sınav da iptal edildi.pek de mutlu olmuştum.

JQuery Online Test Et

self respect | 26 November 2010 18:15

Bir editöre ihtiyaç duymadan hem CSS,HTML ve JavaScript bir yerde yazıp test edebilir. İstediğiniz gibi çalışıp çalışmadığını kontrol edebilirsiniz.

piotr zalewa tarafından kodu ve oskar krawczyk tarafından tasarlanan JSfiddle
Hızlı kod yazmak isterseniz denemenizi tavsiye edebilirim. Yan tarafta önceden yüklü olması gereken kütüphaneleri seçip işlem yapabiliyorsunuz.

Sinek Savar

Yobaz Savar | 24 June 2007 11:12

http://www.download.com/Anti-Mosquito-Software/3000-2056_4-8228265.html

Yalancının Mumu

infuscoare | 11 July 2003 19:40

Belki de, çeşitleri sonsuza kadar uzanmasına rağmen, altında yatan sebepleri bu denli yavan olan, üzerinde düşünülmeye başlandığında, bu çeşit-neden ikilisinin beraberce pek güzel bir halka oluşturduğu başka bir kavram yoktur. Yine, geometrisinden olsa gerektir ki, nerede başladığı, nerede biteceği belli olmayan, sonunun sadece insanın yok olmasıyla geleceği bilinen, tedavisiz, tedavisini bulmaya kimsenin gönüllü olmadığı, zaten artık rahatsızlıktan bile sayılmayan, hatta öyle ki, bir çok durumda sağlık göstergesi olarak kabul edilen, buna rağmen tu-kaka tek kavram “yalan” olabilir mi ?
Olsa bile, yataktan kalkar kalkmaz yaptıklarını ve yapacaklarını gerçek dışı hayali olaylara bulayanları ve bunları nakletmeyi saplantı haline getirmiş örnekleri konu dışında bırakmak doğru olacaktır, zira bunlar tıbbın ilgisni çekmeyi hala başarabilen tek yalancılar komünüdür. Bu saykoları, onlara kafa yoran değerli saykolog ve saykiyatristlere bırakıp, uğraşması daha zevkli, ancak içinden çıkamayacağımı bildiğim ; daha az komplike ve bilindik yalanları, üç öğün aç veya tok karna yutan ya da yutturan tiplemelere dönmeli.
Aslında, “yalanların nerede başlayıp, nerede bittiklerini-biteceklerini söyleyemeyiz” deyişini, yeryüzüne indirip, sağından solundan kırpıp, ölçeğini küçültüp açısını daraltmak suretiyle, insanın bir günlük yaşantısının, yataktan kalkarak başlayıp, geceleri yine yatağa uzanmasıyla sona erdirmesi fikrinden yola çıkarsak, yalanların başlangıç ve bitiş noktası konusunda da bir fikrimiz olabilir.
Tabii ki bu kadrajın seçilmesi bir tesadüf değildir, zira bilinen en efsanevi yalanlardan biri, partnerlerin çoğunlukla yatakta gerçekleştirdikleri bir takım faaliyetler esnasında gerçekleşmektedir. Bu hususta, kadınların bir takım numaralarla finali oynamaları yüzünden, daima başroldeki yalancı oldukları inancı yaygın olsa da, esasında erkeklerin de farklı istikametlere yönelen yalancıkları ve de takdire şayan yaratıcılıkları kadınlardan geri durmayacak gibidir. Kadınların neden bu konuda yalan söyledikleri ya da rol yaptıklarını rasyonalize etmek güç olsa da, erkeklerin süre ve basınç gibi değerlerle bağıntılı başarısızlıklarını örtbas etme girişimleri anlaşılır durumdadır. Aradan çok uzun zaman geçmeksizin bu tür konularda itiraflarda bulunanlara tanık olmak, “dün gece benim herifi şöyle uyuttum” ya da ” abi dün gece bana bi haller oldu, fıstık gibi hatun, ben de tık yok” benzeri diyaloglar açısından şaşırtıcı olabilir.Bu arada, konunun, “nasıl anlıycaz peki bu kadının ne zaman yalan söylediğini ? ” kısmına kafa yoran araştırmacıların sayısı, “neden peki ? ” kısmıyla ilgilenenlerden bir parça fazladır, her nedense ?!… Bir takım sonuçlara da varılmış bu konuda, ancak kadınların öğrenip tedbirli davranma olasılığına karşı açıklanmıyor olsa gerek. Bu çok ciddi ! sonuçlardan biri aklımda kalmış ki, kadının mevzu bahis eylem esnasında, ayak baş parmaklarının aldığı pozisyonla ilgili bir şey idi 🙂

gothica; hiç de gothic deil……

spk-13 | 03 February 2004 11:07

Geçen gün “Gothica”yı izlemeye gittim. Ama Gothica, gothic gibi olmamış. “Gothic” bir içerik katmaya çalışmış yönetmen ve senarist arkadaşlar ama sıradan ve basit bir korku-gerilim filmi olmaktan öteye gidememiş. Ben bir eleştirmen deilim ancak “Gothic” kelimesi okadar basit bir sözcük deil ki bait bir şekilde yorumlayasın.Çünkü; “Gothic” kelimesi kolaylıkla tanımlanmaktan uzak bir ağırlığa sahiptir. “Gothic nedir” sorusuna tek bir yargıda buluşacağımıza -ben- inanmıyorum. Ve bunun bir problem olduğunu da sanmıyorum. işte, benim “Gothic“ hakkında düşündüklerimin bir listesi: Gothic; “preppie” ve “jock” gibi ayrı bir sınıfa ve hizipe sahiptir. Gothic; kendini küçümseyen bir kültürdür. Çok onurlu, görkemli ve kibirli olmakla ilgilidir.. ve aynı zamanda senin kendini beğenmişiliğine de güler. Gothic; karanlık ışığı yaratır…ve karanlığın ışığını yayar. Gothic; mevcudiyetin ihtişamıdır. Gothic; anlak ve aklın bedenidir. Gothic; bir yaşam tarzıdır. Gothic; örecelidir. Her Goth’unGoth nedir üzerine bir görüşü vardır.. ve her görüş, her biri için doğru bir görüştür. Gothic; bir paradokstur. Her biri birbirinden farklı insanlardan oluşan bir gruptur…senin gibi!! Gothic; hayata, aşka ve güzelliğe alternatif bir bakıştır. Gothic; hiç kimsenin kabul etmediği yönlerinizi tamamiyle kabul eder ve korur. Gothic; diğer insanların bakmaya çok korktuğu şeylerde güzelliği ve gizemi görür. Gothic; stediğin yolda istediğin gibi hayatını yaşamaktır. Gothic; herhangi bir insandan farklı olabilmedir. Gothic; eskimez, yaşlanmaz. Gothic; gizemdir. Gothic; sizin kusurlarınızı, diğerlerinin kusurlarını ve tüm insanlığın kusurlarını kabullenir. Gothic; karanlıkla birlikte Tek olablmek için herşeyi tüken bir ihtiyaçtır. Gothic; Diğerlerinin “çarpık algı ve kavrayış” dedikleri ile dünyaya bakar ve sizin herşeyi net bir şekilde gören TEK kişi olduğunuzu bilir. Gothic; acı içindeki tutkuyu, ihtirası ve öfkeyi; güzelliğin içindeki iticiliği; umutsuzluk içindeki rahatlığı ve teselliyi bulur. Gothic; karanlık ve şehvetlidir. Gothic; uçtadır. Toplumun «evet, toplumun» uç noktasındadır… kabulenişin uç noktasındadır… ve deliliğin, çılgınlığın uç noktasındır !! Gothic; gerçek dediklerimizin yüzü üzerine düşen karanlık bir gölgedir. Yani temel olarak, Gothic; neyin ne şekilde olacağını istemektir.