bildirgec.org

http://www.cizgi-tagem.org/e-kampus/

90’lar şahane değil miydi sizce de? Benim en sevdiğim dönem olabilir. O yılların hep […]

Globalstar tarafından üretilen bu uydu telefonu geleneksel uydu telefonlarının aksine oldukça küçük boyutlara sahip. 203 gram ağırlığındaki telefon, lithium-ion bataryasıyla 4 saaat konuşma 36 saat bekleme süresi sağlıyor.

Bir kitap basımındaki en zor işlerdendir kitap kapağının tasarımı.

Tasarım çalışması tüm İçerigininin nasıl oldugunu tek bir resimle anlatacaksınız ve bu resim sizi ve kitabınızı temsil edecek bu yüzden kapak tasarımı önemli oldugu kadarda hassasiyet isteyecek bir konudur

bu sitede ilginizi çekecek kitap kapak tasarımlarının yanında şaşıracagınız tasarımlarda mevcutbazılararını normal tasarımlar gelsede çok radikal ve hiç görmediğiniz kapak tasarımlarınıda rastlamanız mümkün.

İnfo Plus(+)

Zeytinli çiçek poğaça tarifi ve yapım aşamaları için bloguma buyrun

ünlü sihirbaz david blaine su dolu bir akvaryumda 1 hafta geçireceği rekor denemesine başlamış ve bu konu ile ilgili bir blog hazırlamış

Burger King, Kids Meal’ın içinde verdiği, yarısını yüzüne kapatınca nefessiz bırakarak çocukları öldüren Pokemon toplarını geri topluyor, yerine bedava küçük patates veriyor. Bu duyuruyu 56000 pediatri uzmanı, 25000 acil sağlık kliniği 10000 acil bilmemnesine göndermişler. Pokemon hayranlarının ziyaret ettiği sitelere reklam da verilmiş. (Ama official Pokemon sitesinde ya da burada duyuru yok nedense…) Televizyona da duyuru için reklam vermişler, bir de telefon hattı açmışlar…

Haydaaa. Burger King’in aynı menüyle birlikte verdiği iki oyuncak daha, tehlikeli bulunup geri çağırılmış… Yapılan 18 ihbarda çocukların bu oyuncakların parçalarını ağızlarına soktukları görülmüş, ama yaralanma olmamış…

Hatta aynı menüyle birlikte verilen şu oyuncak da tehlikeliymiş. Bir ihbara göre çıkan bir parçasını, bir çocuğun ağzında gören babası duruma müdahale ederek yaralanmayı önlemiş.

Ne babalar, ne tüketici ürün güvenlik komisyonları, ne şirketler var yahu… Benim kuzenim geçenlerde bir düdük yuttu, ama bundan ABD’deki bir komünite sitesinin okurları bilgi sahibi olmadı…

http://digital-lifestyles.info/2005/04/29/pigeon-enabled-internet-faster-than-adsl/

“Hayat acımasız!”, diye kestirip atmak istiyorum. “Kader utansın!” gibi klasik serzenişlerde bulunup, arabesk bir mutsuzluğa teslim olmak ve acımak kendime…Olmuyor. Bunlarla durulmuyor içimdeki fırtına…
Hayattan hepimizin payına birşeyler düşüyor ve iki seçenek var: ya kabul edip yaşayacaksın elinde olanla avunarak, ya da isyan edeceksin, daha fazlasını istiyorum ben diye. Ben ilkini seçtim; Budur kızım senin payına düşen, sus ve devam et nefes almaya…
hayattan payıma düşen; solariuma gitmez de eskaza beyaz kalırsa hayatın biteceğine inanan öğrencilere ders vermek, araba markalarını yarıştıran şapşallara bir şeyler öğretmeye çalışmak, ve bunu yaparken kirayı ve faturaları ödemek için bunlara katlanmak zorunda olduğumu bilmek…Yine de yetmediği için akşamın bir saatlerine kadar ek işlerde sürünmek…eve gecenin bir vakti dersten çıkıp geldiğimde omzuna başımı yaslayıp “çok yoruldum” diyebileceğim biri olmaması…ve imkansız bir aşk…
hayattan benim payıma düşenler bunlar. Ben, sızlanma ve kabul et, budur işte, sus ve nefes almaya devam et, demeyi seçiyorum…ama bazen zor işte. Bazen nefes alamadığımı hissediyorum. içimi döküp rahatlamak istedim sadece, yorum beklemiyorum. bu gece yorgunum tüm bu kabul edişlerimden…

http://www.haberler.com/sarja-takila-cep-telefonu-yangina-sebep-oldu-haberi/