
KRZR K1
motorola’nın yeni cep telefonlarından biri olan KRZR K1,isminin zor oluşu dışında özellikleri ve tasarımıyla dikkatleri üzerinde topluyabiliyor.
motorola’nın yeni cep telefonlarından biri olan KRZR K1,isminin zor oluşu dışında özellikleri ve tasarımıyla dikkatleri üzerinde topluyabiliyor.
“Büyük Konstantin Depremi’nin ertesi sabahı. Avcılar, Sefaköy, Küçük Çekmece, Bakırköy, Büyük Çekmece, Kartal, Maltepe, Pendik birbirine girmiş; gecekondu mahalleleri can pazarı. Çürük zemin üzerine yapılmış, 17 Ağustosu güç bela atlatabilmiş gariban evleri, yerle bir. İnsanların bunca sorumsuzluğuna karşılık ayakta zor duran apartmanlar intihar etmez mi? Eder…” Tam da böyle yazmışım 1 Aralık 2006’da yayımlanan eski bir yazımda.
Şimdi ise devam edelim…
Hele ki İzmit’te yedi katlı bir apartmanın 17 Ağustostan sonra ikinci katının duvarları yıkılmış ve çatlak içindeki üçüncü katında bilmem kaç çocuklu koca bir aile oturuyorsa. Hele ki İstanbul’da “oturulamaz, hasarlı” raporu verilen evlerde hâlâ oturuyorsa onca aile… Hazır mısınız Türk ekonomisinin altmış saniyede 2001 yılına hatta 1994’e geri dönüşüne? Gözbebeğimiz İstanbul’da konuşlanmış bir sürü sektörümüzün aynı anda göçüverişine…
Tetris Gold Game, tetris oynayan, eski tasarım tetrislerden ve siyah beyaz ekrandan sıkılanlar insanlar için ideal bir üründür.
Standart tetrislerden tasarımı farklıdır. En büyük farkı renkli olmasıdır. 4 pille çalışmaktadır. Oyun 10 seviyeden oluşmuştur.
Ürün Fiyatı: 34.95 Dolar
font gereksinimi duyup font sitesi arar iken şu siteye rastladım. güzelde tişörtler varmış bakayım derken, utulities menusunde download calculator diye bir şey buldum. kb sini mb sini yada gb sini yazıyorsunuz size ayrı ayrı bağlantılarda neyin ne kadar süreceğini hesap edip veriyor. bu arada sitede ki fontlar işe yaramaz 😉
acaba fan’ı cpu’nun üzerinden kaldırsam ne olur tarzı masraflı fantazileriniz varsa ve bunlara engel olamıyorsanız, durun!! sizden önce bunu yapan bir manyak var hemde p4 2ghz, p3 1ghz, amd 1,2ghz, amd 1.4 ghz işlemcileri cömertce harcayabilecek biri. sonuçlarmı? şahsen ben kazara fan durursa diye tırstım..
Akşam sularında sinemaya gidelim dedi bi arkadaş. Bende ok’ledikten sonra koyulduk yola. Bu arada başka bir arkadaşta avantadan katıldı bize. Sinemaya öyle böyle vardık. Arkadaşların kararsızlık sorunsalı yüzünden 2 kere biletleri değiştirmek zorunda kaldık. Arada biraz atıştırdık ve sigara içtik. Bu arada atıştırırken rastgelen otantik ve hesaplı olma amaçlı konmuş tuzlukları keşke koymasalardı. Çünkü tuzluklar işlenmemiş halde olan tuzu, ucunda bilek kuvvetlendirici alet gibi birşeyle sıkarak hem kırmaya hemde boşaltmaya yarıyor. E bizim insanımız rahatsız bir şekilde onunla oynayacak. Bizi bozacak şeyleri yurdum insanının eline vermemek gerek. Hikâyeye dönmek gerekirse film saati geldi ve bizde popcornla kolalarımızı alıp süzüldük salona. İyi güzel izledik filmiki ben kötü bulmadım o kadar. Tabi her öküzün benim bakış açımdan bakacak hâli yok. Bu donanımlı kişiliğimi şu an vakti ile yaptığım ukalalıklar ve burnu kalkıklığımla yaratmadık. Öküz hâl ve tavırları ile nası yaratsın. Neyse arada dışarı çıktık benim ayak felç. Maşallah narkoz versen böyle uyuşmazdı. Topallaya topallaya yürüyorum ve insanlar öyle bakıyor ki sanki “filme girerken bu yürüyordu; filmde kafa kola mı aldılar da biz film yerine onu izledik, sahneyi göremedik” der gibi bakışlarla. O yurdum insanı mallıklarının yarattığı sorunsalların toplanıp, İstiklâl Caddesi içinde patlayan bomba gibi efkarla bi sigara yakarak püfürttürdüm. Sonra “ulan bunun dahasıda var amına koyiyim” diyerek devamı izlemek için yerime geçtim. İkinci yarıyıda izledim. Bardağın dolu tarafına bakmak gerekirsede film ne kadar nötr olsada çevremdeki zat-ı kütüklerden iyiydi. Ordan eve yol aldım ve toz tutmamış klâvyemin tuşlarına hasret giderircesine kavuştum Allahıma bin şükredercesine.
Ortalık, nasıl bir üslup kullanacağını bilmeyen salaklarla dolu. İşin daha beteri, salak olmayıp da üsluplarına dikkat etmemeleri. Ah, ne enteresan hala bir de kendilerini haklı görmeleri ve hiçbir şeyin farkında olmamaları.
Üslup öyle bir şey ki, hayatın ayrıntısı. Fakat kişiyi belli eden bir gölge. Pandoranın kutusu. Kişiye hatasını anlatman için ilk önce sorunu görmesi lazım. Peki, akvaryum ya da okyanus, bilmeyen için fark eder mi? Bu da böyle. Üslubunda yanlışlık olduğunu düşünmüyorsa senin tepkini yadırgayacak elbette. Ah, hayat. Ayrıntıların dahi ne uğraştırıyor ve gereksiz zaman alıyor …
herkes -geri- zeki
dünyayı ben yaratmadım. benim çevremde de dönmüyor bu nalet.
biraz hava almak etrafa bakmak için dışarı çıkıyoruz. bastiani yine şen şakrak görüntüsüne bürünmüş durumda. ama az sonra olacakları tahmin ediyorum. gözü kara istanbul cemiyetinin içinde yerimizi alıyoruz. lise hayatının biraZ daha paralı dönemlerini yaşıyoruz sanki. mehmet bey karşımda oturuyor sevda hanım ılık güneşi götüne sokarken viskisini yudumluyor. birazdan konuşmalar sığlaşacak, o bilindik filmlerde olan biten gözümüzün önünden akıp gidecek. sevda bana bakıp Bastiani yi göstererek hoş bir gece olacak diyor. bu sığ sularda ellerimizde rus votkası ile bize sunulan düzene bir anda dışarıdaki pencereden bakıyoruz.
Allen Harkleroad isimli bir vatandaş 10 yıldır çeşitli web sitelerini seo uyumlu hale getirmekle uğraşıyormuş. Deneyimlerini de SEO Secrets (SEO sırları) isimli bir kitapta toplamış. Bu kitabı da pdf formatında herkesin kullanımına açmış. 79 sayfadan oluşan bu kitabı buradan ücretsiz olarak doğrudan indirebilirsiniz.