Akşam gazetesinin 12 şubat tarihli baskısında ; Engin Ardıç, ”eblehler uygarlığı” adlı yorumunda şöyle diyor “ Robert college’de okuduğum sıralarda dikkat ederdim , yabancı liselerden gelen çocuklar direniyor, ”maarif” okulu tabir edilen sıradan liselerden gelmiş çocuklar, Amerikan bönlüğüne ve sığlığına bodoslamadan teslim oluyorlardı “
Ardıç’ın bu yorumuna yürekten katılıyorum; Türk halkının genelinde RC’e yeni adıyla, Robert lisesine olumsuz bir bakış vardır…Ama “genel” olarak bu bakış açısı haksız ve ön yargılıdır. Okulun kurucularından Hamrin’in bir misyoner olduğu bilinir; Hatta okulun kuruluş amacının, Türk ermenilerini, ortodoks ve katolik hakimiyetinden çıkartıp, protestan yapmak olduğu söylenir…Hatta daha da ileri gidenler, bir Amerikalı diplomatın “ Fatih İstanbul’u fethetmek için Rumeli Hisarını inşa etmişti, biz de RC’ i inşa ediyoruz” dediğini rivayet ederler…Bence söylenenlerin hiç bir önemi yok…
Her şeye karşın, bu okulda yetişenler şunu iyi bilirler ; Bu okul “çizgi” adam yetiştirmez.Türkiye’de hiçbir okulda verilmeyen ağırlıkta ,felsefe, sanat tarihi, sosyoloji ağırlıklı eğitim alırsın. Kollektiv çalışmanın sana kattıklarını hayata atıldığın vakit değerini anlarsın,organize olmayı öğrenirsin…Öğrenci birliklerinde görev alarak, bulunduğun ortamda “en iyi” olabilmenin uğraşını verirsin….Sonuç olarak RC, öğrencilerine ; Türk maarif sisteminde olmayan,niteliklerden ; Tarihe, kültürlere ve dünyaya çok farklı açılardan bakma özelliğini kazandırır…
Gönül ister ki , bu standartlar tüm eğitim sistemimize hakim olsun, farklı profillerde insan yetişmesin.( Tevhid-i Tedrisat kanununun birleştirici amacından söz ediyorum)İçtenlikle söylüyorum; Bu yazıyı yazmayı hiç istemezdim…Beni, Engin Ardıç tetikledi !Dedikodudan, yalandan, riyadan, felaket senaryolarından başka bir şey üretilmeyen şu ülkede , nitelikli “adam gibi adam” yetiştirememenin sıkıntısını yaşamıyor muyuz?…Amerikalı bir matematik hocamız şunu söylerdi “ Ne olursanız olun, kapıcı bile olacaksınız Hilton’a kapıcı olun’…Gelin bu yazımı hiç yazılmamış kabul edin , ama kurumlara, insanlara, demokrasiye, uzlaşmacı kültüre, sosyalleşmeye, sanata ön yargıyla bakmak sevdasından vazgeçelim…Eleştirelim, yargılayalım, silkeleyelim ama ön yargıdan vazgeçelim…