bildirgec.org

ziyan hakkında tüm yazılar

dık

astral | 20 March 2010 11:57

Sesim kuytu bir köşede kalmış gibi sessiz ve habersiz. Buruk. Hissiz ve ruhsuz. Sebepsiz ve bir o kadar hırçın sebepleri olan. Bu dünyayla derdi olan, kadın. Belki kendiyle derdi olan. Belki normal belki değil. Duyduğu sesler ne uzak… Duymuş olduğu sesler. Bir ırmak gibi devam etmeli hep akmalı yaşam diyorlar, geriye bakma diyorlar- lar.

Bir akşamın içine düşmüş kuyuyum. Sözüm kim, ben nerdeyim? En son hangi okyanusta boğulan hangi okyanusta seninle tanışan, kadınım? Sözlerimin gelmediği yerler var, pişkinlik gösteren dünyada. Benden içeri bir kadın var, en senin gördüğünü sanmıştım. Hiç.

İKİ ZİYAN BİR YALAN (son)

astral | 24 February 2010 13:57

(3. ve son bölüm: ‘Ateşte Zıplayan Bit‘)

Yine de kafam karışıyor.

Neden kafan karışıyor?

– Bana aşıksa kötü davranmaması gerekiyor.

Sen her konuda olması gerekenleri mi yaptın bu güne kadar? Bugün yaptın mı en yakın örneğin? Kafandakilere uygun mu davrandın? Neden bedenliyiz biz? Kendimizi geliştirmek için. O kadar erdemli olsak burada işin ne? Sen de erdemli değilsin. Erdemi bırak,sen dahi tutarlı değilsin. Yorma kendini. Kabul et. Beyaz isteme. Karışıklık, kirlilik anlamına gelmez her zaman. Biraz ziyan yalan anlamına da gelmez. Tamam mı?

İki Ziyan Bir Yalan (2)

astral | 23 February 2010 10:49

corbis.com
corbis.com

Sanki Tanrı anlatmak ister gibi, ‘Aşk kafana göre bir yazının devam etmesi değil, küçüğüm. Aklındakilerinin olmasıysa hiç gerekmiyor. Biraz karışıklık da işin içinin çamurlandığını değil tam tersine belki o çamur içinde senin yolunu bulmaya çalışırken büyüdüğünü de gösteriyor. Tamamen iyi yok.’

– Tamamen iyiyi aramıyorum.

– İyi de istiyorsun ki belki sorunsuz belki tutkusuna leke düşürecek ya da soru işaretleri yaratacak tutumlarda bulunmasın. Biz ne kadar koşut bir varlığız ki bunu başarabilelim. Çoğu zaman kendi içimizde de oldukça karışığız.

İki Ziyan Bir Yalan 1

astral | 22 February 2010 09:40

Yeşil, haki, gri karışımı bir palto giymişti. Yeniydi. Yakışmıştı. Badi badi ve sert sert atıyordu adımlarını dünyaya kızgın adam. Bana doğru geliyordu. Yine dudağında efkarlı bir sigara, en yakın arkadaşı. Gözlerinde çoğu zaman olduğu gibi tutku vardı.

Gözlerindeki o tutkuya mı aşığım ya da aşık olduklarımın arasında o da mı var bilmiyorum. Karşıdan bana doğru gelirken sahiplenici ve dünya yansa onu vermem diyen bir hali vardı. Bu hali benden başkası onun üzerinde okuyor mu bilemiyorum.

corbis.com
corbis.com

Çok ünlü bir oyuna bilet almıştık. Bana aşık eleman da orada bitmesin mi, bizimki ondan hiç haz etmiyor. Bir de üzerine üstlük tiyatro sahibi biletleri çifter dörder satmış.

aşk ve gurur

astral | 09 January 2010 11:49

eric johansson
eric johansson

Kendi kendimle karşı karşıya getirdi bu aşk beni. Kendime ‘Ne yapıyorsun? dediğim bir haldeyim. Neden? Açıklayayım: Onun için gururundan daha büyükdeğil bu aşk. Benim içinse aşkım çoktan gururumu aştı.

O bana hiç güzel söz etmezken -şu günlerde etmiyor- ben çevresinde dolanıyorum, benim için değerini anlatıyorum. Peki ben bu muyum?

Eski sevgililerim şu halimi görse bir yerleriyle, en rahat halleriyle, kendilerini çok keyifli hissederek gülerler. Belki onların beni affetmesini de sağlardı, o da ayrı. Epey adiliklerim olmuştu ya, üstelik hiç de vicdam yapmadığım.

İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN ZARARDADIR

keremx | 12 January 2009 11:31

İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN ZARARDADIR

Üzerinden yıllar geçti, ancak dün gibi aklımda…

İlkokul 4. Sınıf öğrencisi idim. Sınıf öğretmenimiz dersin sonunda yoklamayı gözden geçirip defteri imzalamıştı.

Sınıf başkanı olduğum için öğretmenimizden sonra defteri kontrol ettim. Öğretmenimiz deftere şu sözü yazmıştı: “İki günü eşit olan ziyandadır.”

Bu güzel söz ilgimi çekti. Devam eden derste öğretmenime sınıf defterine yazdığı sözü sordum.

Yeşilliklerinizin ömrünü uzatın!

makaleci | 11 December 2007 23:26

Yeşillik (maydonoz, tere, dereotu ve birçoğu elbette) kullanmayan mutfak yoktur sanırım. Özene bezene aldığımız bu yeşillikler bir haftada solarlar, bazıları solmamak için direnirler fakat vitaminlerini kaybederler…Hava ile temas, uygun olmayan sıcaklık koşulları gibi faktörler ömürlerini bitiriverir canım yeşilliklerin…Fakat bu ürün sayesinde hem yeşilliklerinizin ömrü uzayacak ve vicdan azabı çekmeyeceğiz (çünkü süre aşımı yaşayıp çürüyen yeşillikleri atarken canımız sıkılır) hem de ekonomi sağlamış olacağız. Ürünle ilgili detaylar burada, burada ve burada.

fişini çekin!

onerty | 20 March 2006 04:05

economist.com‘ da ki bir makale gözden kaçan çok önemli bir detaydan bahsediyor.. stand-by modunda çöpe giden yaklaşık 3 milyar $ değerinde enerji, ya da başka bir deyişle 18 milyon araba’nın yarattığına eşit kirlilik..

makalenin giriş kısmını çevirdim, yazının tamamı ise şurda

stand by modundaki milyarlarca elektrikli cihazın hesap edilemeyecek miktarlarda enerji kaybına neden olduğunu biliyormusunuz?

saçma görünmesine rağmen, bir mikrodalga fırın yiyecekleri ısıtmak için harcadığından daha fazla miktarda enerjiyi dijital saatini çalıştırmak için harcıyor. yiyecekleri ısıtırken yaklaşık 100 kat daha fazla enerji harcamasına rağmen fırınlar ömürlerinin %99 unu stand-by modunda geçiriyor. tabi sadece onlar da değil.. televizyonlar, bilgisayarlar, hoparlörler de benzer biçimde çoğunlukla stand-by modundalar.