bildirgec.org

uyuşturucu hakkında tüm yazılar

insanlık Nereye Gidiyor…

shaika | 17 April 2007 09:19

Bugün evime gelirken günden güne insanlığın dahada bittiğini, yozlaştığını gördüm yine. İnsanlığın günden güne eriyip gittiğine seyirci kalmak gerçektende kolay katlanılır bir acı değil maalesef!
Sizlerde biliyor musunuz hangi toplumda yaşadığımızı? Yada benim gibi düşünenler varmı acaba onu düşünüyorum şimdi? Her zaman söylüyorum, çirkinliklerin örtbas edildiği, gözbağcı yanı ağır basan bir dönemde yaşatılıyoruz. Bu her konuda böyle. Gerek sosyal, gerekse siyasi yaşamda. Sosyal yaşamda; burjuvazi her pisliği yapıyor göz göre göre, görevi… Kendimizi bu kafalarla içten içe biz yıkıyoruz aslında, yine göz göre göre… Uyuşturucuda doğal, eşcinsellikte doğal, ensestide doğal yapacaklar, uğraşları o! Eşcinsellik deyince yanlış anlaşılmasını istemem. Evet, eskiden herkes gibi bende aşağılıyordum ahlaksızlık diye. Şimdi ne övüyorum, nede aşağılıyorum. Bir insanlık durumu diye düşünüyorum. Düşmalıkla, yadsımakla bir yere varılamaz, diyorum. Aşağılamakla hiç… Ben sadece herşeyin bukadar saptırılmasına katlanamıyorum! Al gülüm, ver gülüm davasına! Hırsızlıklar, cinayetler, kazalar bile değişmiyor bu ülkede; yineleniyor sadece! Bireyin yüce, kutsal özgürlüğü, hep yalnışlardan yana… Kazanmanında ötesinde etik kural istemiyor şu rezil yeryüzü topluluğu! Mesela; bireyin kutsal özgürlüğü, uyuşturucu kullanma hakkınıda içermese olmazmı? Yada insanları zehirleme özgürlüğünü! Milyarlarca dolar getirisi olsada! İnsanları süründüren, çirkefe bulanmış dünyada, yabanıl doğanın ürünü, özgür yaratıklar olarak yaşayıp gideceğiz ne güzel!!! Zaten nezaman zor durumda kalmadan özgürlük kelimesini alır ki insan ağzına! Farkına vardırmak için, illede kulağını çekip, çelme takıp uyarıdamı bulunmalı doğa! Tepe tepe kullanıyorsun, eskiyor gövdendeki aygıtlar diye! Yada, dahada kötüsü çelme takıp öğrenip öğrenmediğini test etmeden bomboş yaşanmış hayatı gerimi almalı elinden…!

ESRARCI HOCA

biliktu | 19 March 2007 09:50

Bir elinde Kur’an bir elinde duman (esrar).Arena ekibi, Kur’anı ve dini kullanarak gençleri esrara alıştıran sahte hocayı yakalattı.Çok sahtekar hocalara şahit olmuştuk ama böylesine hiç şahit olmamıştık.Birde utanmadan Allah’ın emri olduğunu söylüyor.Belkide bu kişi müslüman bile değildir.
Haberin detayı için tıklayın

Çocuklarınızla konuşun; onları dinleyin

kahramancayirli | 17 March 2007 08:37

Uyuşturucu kurbanı olan 16 yaşındaki Melis Akpınar’ın babasının açıklamaları (Radikal, 12 Temmuz 2006) son derece çarpıcıydı: “…kendi işlerimiz ile çok meşguldük. Birçok işi de para ile halletmeye çalışıyorduk. Diğer aileler bizim hatalarımızı yapmasın lütfen çocuklarınız ile konuşmayı deneyin…”Bu noktadan sonra insanları suçlamak yerine durumdan ileriye dönük dersler çıkarmamız daha mantıklı olacaktır. Değinmemiz gereken ilk nokta, psikologlara deli doktoru gözüyle bakmamamız gerektiğidir. İşimizle, aile fertlerimizle veya çevremizden herhangi birisiyle sorun yaşadığımız takdirde konunun uzmanı profesyonellerden yardım almamız, her çeşit sorunumuzu çözerken bize fayda sağlayacaktır.Hiçbir anne-baba ilgilenemeyeceği, gerekli vakti ayıramayacağı, gereken sevgiyi, özeni gösteremeyeceği çocuğu yapmamalı. Ülkemizde pekçok aile, sırf “evliliklerine heyecan gelsin” diye; pekçok kadın, evlendikten sonra gözü dışarıda olan kocalarını eve bağlayabilmek amacıyla çocuk yapıyor. Yani evlilik sürsün, boşanılmasın diye. Bahsettiğim bu durumun kırsal kesime, eğitimsiz ailelere özgü olduğunu sanmayın sakın. Zira eğitim seviyesi ve gelir düzeyi yüksek, dışarıdan pembe mutluluk tablosu çizen birçok ailenin de söz konusu sebeplerle çocuk sahibi olması, düşündürücü.Anne-babaların çocuklarıyla ilgilenmesi, çocuğun cebine harçlığını koymak, her istediğini almak, talep ettiği parayı anında çocuğa vermek anlamına gelmez sadece. Bu, işin maddi tarafı. Ya madalyonun diğer yüzü? Oğlunuzu ya da kızınızı en son ne zaman karşınıza oturtup, can kulağıyla anlattıklarını dinlediniz? Onu ne kadar tanıyorsunuz? Peki ya arkadaşlarını? Elbette zehir hafiye gibi çocuklarınızın peşinde her dakika koşmayacaksınız ama onunla etkin bir iletişim içinde olmanız şart. İçi boş televizyon programlarının karşısında saatlerimizi tüketiyoruz da, çocuklarımıza ayıracak zamanımız olmuyor nedense.
Fikirlerine saygı gösterinÇocukların her yaşta ilgiye ihtiyaçları vardır. Çok küçük yaşlarda, yedirip-içirmek yeterli olabilecekken (ki aslında yeterli değildir), ergenlik döneminde çocuğunuzla olan ilişkinizi farklı bir boyuta taşımalısınız. Zira ergenlik dönemi, çocukların kendilerini boşlukta en çok hissedebilecekleri, aynı zamanda herşeyi sorgulayacakları, “beğenilme, takdir edilme” isteklerinin en üst düzeyde olduğu çalkantılı bir süreçtir. Ailelere en çok görev bu dönemde düşer. Bu süreçte yeterli ilgiyi göstermediğiniz çocuklarınızın zararlı ilgi alanlarına yönelmeleri, zararlı alışkanlıklar edinmeleri işten bile değildir. Ailesinde aradığı ilgiyi, mutluluğu bulamayan çocuğun, söz konusu ilgi ve sevgiyi başka yerlerde araması kaçınılmazdır.Çocuklarınıza vakit ayırın, her konuda görüşlerini alıp, fikirlerine değer verdiğinizi davranışlarınızla belli edin. İş arkadaşlarınız, komşularınız veya dostlarınızla nasıl sohbet ediyorsanız, konuşurken aynı saygıyı çocuklarınıza da gösterin, çocuklarınızı adam yerine koyun. Durmadan uyuşturucu tacirlerinden yakınmak yerine, anne-babalar olarak sorumluluklarımızı ne derece yerine getirebiliyoruz, önce bunu düşünelim.

Sarhos Kadinlar (1)

| 11 March 2007 02:16

Bir kisi hangi yolculuculugu benimserse benimsesin,ister efsanelerce olsun,ister metafiziksel,hangi kurtulus mücadelesine girerse girsin,ister gercek olsun ister imgesel,hepsi bir tek hedefe yönelir; kendini bilmek.Kendini bilmek,seni hem kendinin,hemde dünyanin efendisi yapacaktir.

-off kankam ya sus lütfen kess okumayi, yak söminenin atesini,hele önce kafalarimiz bir demlensin..hele söyle bir kederin yoluna girelim yürüyelim hafiften ,kana alkol karissin sonra duman hafifletsin vücüdumuzu sonra oku bana yazdiklarini ki anlayim su anda kafam motor gibi …dedi

Uyuşturucu Çirkinleştiriyor!!!

| 04 February 2007 22:25

Bu videoda uzun süre uyuşturucu kullanmış olan insanların,sonradan görüntülerinin ne kadar değiştiği gösterilmekte.Dikkatimi çeken nokta da, ikinci resimlerde kişilerin yüzlerinde meydana gelmiş olan yara izleri.Acaba uyuşturucu vücutta yaralara da mı sebep oluyor??

Buhranlardayım:(:(:(

| 04 February 2007 21:41

Buhranlardayım.Allah’ım hiç bitmeyecek gibi.Sanki böyle devam edecek ve sonunda da sadece annemin üzüleceği birşey olacak.Öyle hissediyorum.İçim acıyor,öyle ki nefes almakta bile zorluk çekiyorum.Şimdi o aptal,hiç birşeyden anlamayan doktorlara gideceğim,uyutup mayıştıracak beni,bir de o “kücükken izlediğin bir film veya sana anlatılan,seni korkutan birşey…” diye başlayan,beni tatmin etmeyen cümlelerden kuracak.

-Çelik bey,nefes alamıyorum.Sanki biri boğazımı sıkıyor ve nefes almamı engelliyor.
-Küçüklükten beri hafızanızdan silemediğiniz birşey mi var????

Herşey anlamını yitirdi artık benim için.Bir arkadaş var…Eskiden kısa bir dönem uyuşturucu kullanmaya başlamış,ama bir kaç defa sadece.Kız kardeşinin ailesine anlatmasıyla kısacık uyuşturucu macerası da son bulmuş.Ona söyledim…”Bana da bulsana”dedim.Yok diyor da başka birşey demiyor.Eski arkadaşlarıyla iletişime geçse,aslında hiçte zor değil onun için bulmak.Ama yapamayacağını söylüyor.Kötü birşey olduğunu anlatmaya calışıyor.Sanki ben bilmiyorum ne olduğunu,ben zaten kötü şeyler istemiyor muyum?”Bugüne kadar iyi yaşadın da ne oldu?”diyorum kendi kendime.Şu kısacık,18 yıllık ömrün hep sulu gözlülükle geçmedi mi?Bir kere de mutlu ol,yerinde bir tabir olursa,bir kere de sen uç diyorum.Zaten ölmeyi istemiyor musun?Ne türlü,nasıl,nerde öldüğün çok mu anlam ifade edecek çevrendekiler için? Ne olur bitsin artık herşey ne olurrrr:(:(:(