bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

bir buluşma ertesi

kelebeklerozgurdur | 18 July 2008 13:15

Önce yazdığımız sitedeki yorumlarla dikkatimi çekti. Kibar, sakin, esprili,hoşgörülü bir tavrı vardı herkese…Ardından posta kutularımıza mesajlar atmaya başladık . Kimsin, nesin, nerdensin ? cinsinden…
Yaşadığım semtte 25 yıl geçirdiğini öğrenince, onu daha da yakın hissettim kendime. Ve mail adresleri girdi devreye.
Dostluğundan keyif almaya başladığım bu kişiyle yüz yüze görüşmeyi arzu etmeme rağmen benim İstanbul onun Antalya’da yaşaması sebebi ile bu şimdilik mümkün görünmüyordu.
Derken İstanbul’a geleceği
müjdeli haberini aldım ve çok mutlu oldum, ancak onun geliş tarihi ile benim tatile çıkma tarihimin aynı döneme denk gelmesi tüm keyfimi kaçırdı.Yıllık izinlerimiz haftalar öncesinden belirlendiğinden değiştirme şansım yoktu. Bunu ona söylediğimde beni havalara uçuracak cevabını verdi. “Sorun değil, ben İstanbul’da uzun süre kalacağım görüşmemizi tatilden sonraya bırakabiliriz”

Tatilden geldiğimde ilk işim, ona mail atıp görüşeceğimiz zamanı ayarlamak oldu. Ve “o gün mü, bu gün mü, gece mi, gündüz mü, orası mı burası mı ?” olsun derken nihayet dün akşama randevulaştık. Akşamı zor ettim. Kendisinden bahsettiğim birkaç yakın arkadaşım bile bu heyecanıma şaşırdı. Buluşma yerine vardığımda onu 2 adım önümde oturmak için masa bakarken gördüm.Geldiğimi hissetmişcesine arkasını döndüğünde gözgöze geldik, ve gülümseyerek birbirimize bakıp sarıldık. Konu konuyu açtıkça birbirimiz hakkında daha fazla bilgi sahibi olduk, birbirimizi yakın hissedip özel hayatlarımızı deştik, dertleştik, güldük, şaşırdık, hafifi çekiştirip, ikimize farklı bilgiler veren hafif pinokyolarını kara listeye aldık:). Ve 3 saate yakın zamanımızın nasıl geçtiğini anlayamadık. (Selam gönderenlere burdan teşekkürlerimi yolluyorum)

ADA VAPURU YANDAN ÇARKLI

ewrim[pilli_silinen_hesap] | 18 July 2008 12:12

…En son lise yıllarında gitmişti Heybeliada ya.
Aradan geçen 10 yılda çok şey değişmişti hayatında.
Son günlerde geçmişiyle ilgili çok fazla görüntü geliyordu hatırına…
Bahar geldiğinden beri birkaç defa teklif etmişti Heybeli ye gitmeyi,
Oraya onu çeken neydi bilinmez ama 21 yaşında,daha üniversitede okurken evlendikleri,birbirlerini büyüttükleri ve 7.yıllarını devirdikleri kocasıyla gitmeyi istedi oraya.
….ve işte o gün gelmişti,çocukça bir sevinçle uyandı o Pazar sabahında,sevinçleri hep çocukçaydı…
Yanlarına neler almaları gerektiğini düşündü yatakta,
Mayoları,havluları,yedek tişörtleri ve güneş gözlükleri….o böyle durumlarda temkinliydi,kafasında her şeyi yedekler,listeyi gözden geçirirdi çoğu zaman,
Unutmak ve bir şeyleri ıskalamak ona göre değildi,
Karısının bu huyunu bilen kocası,sorumluluk almamanın dayanılmaz hafifliği içindeydi…
Uzun zamandır evde yapılmayan kahvaltılarla(buna genellikle akşam yemekleri de
dahildi) birlikte mutfakla aralarına mesafeler girmiş,diğerleri için özel bir yere sahip olan,anlam yüklenmiş bu mekan,onlar için oldukça sıradan,musluğu olan,evin herhangi bir odası haline gelmişti.
Yolda bir şeyler atıştırabileceklerini düşünüp-ki yemeseler de olurdu,kafaları o kadar doluydu ki midelerinin dolu ya da boş olması çok da önemli değildi-evden çıktılar.
Her zamanki rahatlığı ve dalgınlığıyla ağır ağır hareket eden kocasının hiçbir zaman acelesi olmazdı.

Mars Mürettebatından Gelen Son Veri

Culture Orange | 18 July 2008 09:53

Selam Dünya biz hedefimize ulaşmış durumdayız. İniş için düzenimizi almıştık ve yavaş yavaş iniyorduk Mars’ın yüzeyine. İçeri güzel bir koku yayıldı. Gemimizin ayakları yere deydi. Kokunun nereden geldiğini sordum mürettebata ama koku gitmişti artık. Motorları durdurduk bir 5 10 dakika Mars’a inmenin heyecanı ile yerimizden kımıldayamadan öylece camdan baktık. Güneş batmak üzereydi indiğimiz zaman. Ufuk mu,burda daha farklı ufuk Dünya’da ki gibi değil. Daha güzel diyemem ama daha farklı işte. Her neyse güneş tekrar doğunca indik aracımızdan ilk ayak izini Apdülhamit çıkartacaktı Mars’ın garip toprağında.
Adım attı ve 1 sn sonra döndü arkasına baktı hepimiz ondan bir tepki bekliyoruz gelin arkamdan benzeri. O korkuyla bize baktı ve attığı adımı geri aldı. Kapıyı kapattık kasklarımızı çıkartıp Apdülhamit’e neden geri döndüğünü sorduk. Verdiği cevap bütün mürettebatı korkutacak cinstendi.

EFENİM ile CAFER’İM

ufakufak | 17 July 2008 16:59

e- nümayişin belini büktük efenim.
HOŞmerim sevmezük diyen bir örgüt de çökertildi,
çökertmeden çıkmaya çalışan patrona halil’in gıyabında efenim.
sırada kanundışı örgütlerin anayasaya göre yapılandırılması kaldı efenim
c- bağa mı didin murat cafer’im?
e- murat didin efenim, men tu men sever
kendisi de…
c- men ederim seni cafer!
e- geçmiş olsun sayın efenim, yengeye ne oldu sayın efenim?
c- simir testi yaptıtçez…
smiçer…
liverpul’da mıydı len bu deniyo?
e- haa, anladım sayın efe… nim… min…
çok transfer etmiş olun efe… nim…