bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Karadenizdeki Lazlar

ardic61 | 23 July 2008 10:00

Lazlar deyince aklımıza hemen uzun burunlu, güleryüzlü, mizahi Temelle birlikte O güzel fıkraları gelir. Bununla birlikte bir de çoğumuzun bilmediği bir husus var. Mesela Trabzonlular genelde laz olarak bilinir fakat Trabzonda laz yoktur. Lazların genel olarak Gürcü göçmen oldukları bilinmekle beraber, konuştukları Lazca dilinin de Gürcüce ye oldukça yakın olduğu anlaşılmıştır. Lazların ülkemizdeki yerleşim alanı ise sanıldığı gibi Trabzon Rize bölgesi değil, Rize ile Artvin’in bir bölümü ile sınırlıdır. Mesela Rizenin de Pazar ve Ardeşen ilçelerinde Laz sayısı oldukça fazla olsa da ülkemizdeki toplam laz sayısınında 250 000 civarında olduğu düşünülmektedir. Bazı kaynaklarda Lazların rum olduğu söylense de bu genelde kabul görmemekte ve Gürcü oldukları kanısı daha ağır basmaktadır. Lazca dilinde de bunun izleri görülmektedir. Kendilerine özgü dergileri ve etkinlikleri de vardır. Atmaca kuşu lazlar için oldukça fazla önem taşımaktadır.

Kırşehir’li Mahalli Sanatçı “Neşet ERTAŞ”

Culture Orange | 23 July 2008 09:49

Türkü dinleyen arkadaşlarımızın hepsi mutlaka bilirler kendisini. Sesine hayran olanlar vardır belki içlerinde ya da sadece bestelerinin anlamına vurulanlar. “Zahidem Kurbanın Olam” demişsizdir bizde oradaki Zahide’nin yerine başkasını koyarak.
Muzaffer Sarısözen “Kırşehir’li Mahalli Sanatçı” olarak anlattığı Neşet Ertaş, gecelerinin vazgeçilmez ve dinlediğiniz zaman ağlamadan sonunu getiremeyeceğiniz müziklerin bestekarıdır.

delikanlı neşet
delikanlı neşet

Aslında buraya Neşet Ertaş’ın doğumundan başlayarak,onun müziğe başlaması,eğitimi,ilk plağı,kendi müziği hakkındaki görüşleri ve daha bir çok şeyi yazmıştım.Fakat son kez kontrol etmek için buraya baktığımda,kendi el yazısı ile yazdığı otobiyografiyi gördüm. Okudum ve yazdığımın daha önce zaten özetlenerek yazıldığını farkettim.
El yazısı biraz bozuk olabilir,o kendisini anlatırken benim burda şunu şunu yapmış demem garip geldi biraz bana.Neşet ERTAŞ kimdir ve ne zaman müziğe başlamıştır? İşte burada ve kendi el yazısı ile.

Beyaz Gelinlik

dimoedes | 23 July 2008 08:52

mutlu kal
mutlu kal

Bildiğiniz gibi geçen pazar SEVİNÇ’in düğünü vardı. Gidip gitmemek arasında kalmıştım en sonunda karar verdim ve pazar günü Kahramanmaraş’tan memleketim olan Tarsus’a yola çıktım. Tarsus’a ulaştığımda nikaha bir saat vardı. Bende herzaman gittiğim bara gittim. Birşeyler içtim. Nikiha gittiğimde imza atıyorlardı. Uzaktan gözlerim dolu dolu izledim. Ve gelinlik çok yakışmıtı beyazlar içinde daha da güzel olmuştu. Gözlerinin içi gülüyordu. Nikahtan sonra herkes sırayla tebrik etmeye başladı bense izliyordum sadece. Tebrik edenlerin sayısı bitmek üzereyken Sevinç beni gördü ve gel diye işaret etti gittim. Tebrik ettim. Kulağına beyazlar çok yakışmış ben en büyük hayalime kavuştum seni beyazlar içinde gördüm çok mutluyum dedim. İnşallah sende mutlusundur dedim(gözlerim dolu dolu) Baktı ve sen hala beni seviyor musun dedi? Sadece gözlerimi açıp kapadım öyle evet diyebildim konuşsaydım ağlamaya başlardım. Peki dedi mutluyum dedi ama daha da mutlu olabilirdim belki dedi. Nasıl diye sorduğum da hala beni seviyorsan kimse beni senin kadar sevemez dedi. Yutkundum ve gittim.

Döndüğüm günden bu yana bu yazıyı yazmaya uğraşıyorum ve Sevinç’in söylediği son söze geldiğim zaman ağlamaya başlayıp bırakıyordum en sonunda yazabiliyorum.. Ve eğer içinizde aşık olan varsa kesinlikle peşini bırakmasın sonunda ölüm bile olsa. Yaşayan bir ölü olmaktansa toprağa girmeyi tercih edin…

“Yaşama Yerleşmek” Üzerine

teacher07 | 22 July 2008 17:06

Yaşam kalitesini yükseltmek üstüne yazılmış, değerli görüşlerini açıklamış bu kitabında Prf. Dr. Üstün DÖKMEN. Yaşama yerleşmeyi, kaliteli yaşamayı, bir sandalyeye, bir koltuğa oturmaya benzetmiş yazar. Sandalyeye ya da koltuğa eğreti biçimde değil, tam ortasına dengeli bir biçimde oturmak gibi yorumlamış yaşama yerleşmeyi … İnsanların yaşamdan bıkkınlıklarını, sindirilmişliğini, karamsarlığını, yıldırılmışlığını görünce okumalarını önermek, tanıtmak istedim kitabı…Kitabın tanıtma yazısı bütünün tam bir özeti… yaşama yerleşmenin açıklaması sanki…“ Bazılarımız bazen (ve sanırım çok azımız da her zaman) dört elle sarılırız yaşama. Fark ederek, hissederek, anı yaşayarak yaşarız; bazılarımız ise sanki parmak ucuyla tutarız yaşamı.Bir sandalyeye, koltuğa, sedire kendimizi bırakarak, yayılarak yerleşmek de mümkündür,eğreti bir şekilde oturmak da…Benzer şekilde yaşama, bütün varlığımızla, varoluşumuzla yerleşmek de mümkündür, eğreti bir şekilde ucundan ilişmek de…Bir at üstüne tam yerleşmeyen suvariyi nasıl üstünden atarsa, yaşam da kendine tam yerleşmeyenleri, bir anlamda yeterince uyum sağlayamayanları üstünden atar, devre dışı bırakır.”

hastaneler tek numara

| 22 July 2008 16:48

http://www.webhatti.com/saglik-yasam/45558-hastaneler-tek-numara.html